Üç yıl önce Körfez Havaalanından kalktıktan sonra Balıkesirin Gömeç ilçesi yakınlarında elektrik tellerine takılarak tellere hasar veren eğitim uçağının pilotu T. Ö., iki ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı...
Met Air’de pilotluk eğitimi aldığı sırada TC-DBA kuyruk tescilli Cessna 172 tipi uçakla elektrik tellerine takılarak hasara neden olan uçağın pilotu aleyhine açılan dava sonuçlandı.
Gömeç Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan kamu davasında Uludağ Elektrik Dağıtım A.Ş de müşteki sıfatıyla yer aldı. Kazadan yara almadan kurtulan öğrenci pilot T. Ö. ve Met Air Uçuş Okulu aleyhine trafik güvenliğini tehlikeye attıkları gerekçesiyle açılan davada mahkeme, bilirkişi raporlarını dikkate alarak Balıkesir ili Gömeç ilçesi Karaağaç Beldesi Vakıfçayırı mevkiinde yaşanan olay neticesinde 18 bin 693 TL maddi zarar tespit edildiğini, üçlü bilirkişi raporuyla kazanın meydana gelmesinde sanığın kusurlu olduğunun tespit edildiğini vurguladı.
14 Nisan 2008'de meydana gelen olayda Cessna 172 model eğitim uçağı ile eğitim uçuşu yapan T.Ö, Edremit Körfez Hava Meydanı'ndan kalktıktan sonra Gömeç Vakıfçayırı Mevkii'nde alçak uçuş yaptı. Bu sırada elektrik tellerine çarpan T.Ö, bir elektirik telinin kopmasına neden oldu. Olay sonrasında UEDAŞ, sanıktan şikayetçi oldu ve zararının ödenmesini talep etti. Ulaştırma Bakanlığı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'nce tanzim edilen kaza raporuna göre, kazanın muhtemel nedeninin sanığın belirlenen esaslara göre uçuş yapmaması, çalışma bölgesinde yer alan insan yapımı manialara ve araziye ait ön etüd yapmaması, acil iniş ve pas geçme istikameti için gerekli uçuş emniyeti görüşüne sahip olmadan deneme yapması neticesinde gerçekleştiğinin belirlenmesi üzerine kamu davası açıldı.
Pilot T. Ö ise, irtifa talimatları gereği eğitim uçuşu yaptığını, kimsenin kendisine iniş yaptığı yerde elektrik tellerinin olduğu bilgisini vermediğini, alçalıp pas geçerken telleri son dakikada teli farkettiğini ama çarpmaktan kurtulamadığını kaydetti ve beraatını istedi.
Ancak, Gömeç Asliye Ceza Mahkemesi, pilot T. Ö.’nün trafik güvenliğini taksirle tehlikeye sokma suçunu işlediğine hükmetti.
Kaza dolayısıyla meydana gelen 18 bin 693 TL maddi kaybın T. Ö. tarafından karşılanmasına karar veren mahkeme, genç pilotu iki ay 15 gün hapis cezasına çarptırdı.
UÇAK SİGORTALI, ÖĞRENCİ SİGORTASIZ
17 Nisan 2008’de yaşanan olayda, Cessna 172 tipi uçağın kokpit camı ve sağ kanat dikmesi hasar almış ancak pilot T. Ö, uçağı başarılı şekilde Edremit Körfez Havaalanı’na indirmeyi başarmıştı.
Bu arada olayla ilgili olarak yargılanan Met Air Uçuş Okulu, geçtiğimiz yıllarda faaliyetine son vererek kapanmıştı. Bu süreçte öğrencisini yalnız bırakan Met Air’in, söz konusu olayda kullanılan uçağı Ray sigorta şirketinden sigortalattığı ancak öğrencinin sigorta kapsamı açıldı.
Pilot T. Ö ise, irtifa talimatları gereği eğitim uçuşu yaptığını, kimsenin kendisine iniş yaptığı yerde elektrik tellerinin olduğu bilgisini vermediğini, alçalıp pas geçerken telleri son dakikada teli farkettiğini ama çarpmaktan kurtulamadığını kaydetti ve beraatını istedi.
Ancak, Gömeç Asliye Ceza Mahkemesi, pilot T. Ö.’nün trafik güvenliğini taksirle tehlikeye sokma suçunu işlediğine hükmetti.
Kaza dolayısıyla meydana gelen 18 bin 693 TL maddi kaybın T. Ö. tarafından karşılanmasına karar veren mahkeme, genç pilotu iki ay 15 gün hapis cezasına çarptırdı.
Bu arada olayla ilgili olarak yargılanan Met Air Uçuş Okulu, geçtiğimiz yıllarda faaliyetine son vererek kapanmıştı. Bu süreçte öğrencisini yalnız bırakan Met Air’in, söz konusu olayda kullanılan uçağı Ray sigorta şirketinden sigortalattığı ancak öğrencinin sigorta kapsamı dışında tutulduğu anlaşıldı.
HAVA, DENİZ VE DEMİRYOLUNDA VAR KARADA CEZA YOK
Türkiye’de ilk kez bir pilot, uçuş sırasında yaşanan bir kazadan dolayı cezaya çarptırılırken İstanbul Barosu Havacılık ve Uzay Hukuku Komisyonu Başkan Yardımcısı Avukat Şafak Herdem, ender rastlanabilecek kararla ilgili şunları söyledi:
“Türk Ceza Kanunu’nun 180. maddesi gerçekten de yorumlanmasındaki farklılıklardan ötürü özellikle pilotlarımız için mesleki kariyerleri bakımından son derece önem arz etmektedir. T.C.K 180 maddesi uyarınca deniz, hava veya demiryolu ulaşımında, kişilerin hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından bir tehlikeye taksirle neden olan kimseye üç aydan üç yıla kadar hapis cezası verilmesi öngörülmektedir.Dikkat edileceği üzere maddenin esas aldığı husus suçun konusu itibariyle tehlikenin varlığıdır. Bu neviden tehlike suçlarında suçun maddi unsuru tehlikeyi doğuran eylem, manevi unsuru ise taksirdir. Taksir ise yine Türk Ceza Kanunu’muzda dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla, bir davranışın suçun kanunî tanımında belirtilen neticesi öngörülmeyerek gerçekleştirilmesi olarak tanımlanmıştır.Özetle, 180. madde hükmü uyarınca tehlikenin doğması halinde herhangi bir zararın doğmasına gerek kalmaksızın suçun unsurlarının tamamlandığı ve ceza-i yaptırımın öngörüldüğünü ifade etmek gerekmektedir. Bununla birlikte yine Türk Ceza Kanunu’nun 53. maddesi uyarınca belli bir meslek veya sanatın ya da trafik düzeninin gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla işlenen taksirli suçtan mahkûmiyet hâlinde, üç aydan az ve üç yıldan fazla olmamak üzere, bu meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına ya da sürücü belgesinin geri alınmasına da karar verilebilmektedir.
Bu durumda, T.C.K. 180 ve T.C.K 53 maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, özellikle pilotlarımızın dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılıkları dolayısıyla neticelerini öngörmeksizin, kişilerin hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından tehlike yaratan her türlü eylemi karşısında hapis cezası ile birlikte üç aydan az ve üç yıldan fazla olmamak üzere meslekten men edilmeleri halinde, “tehlike” ve “dikkat ve özen yükümlülüğü” kavramlarının hangi nispet ve değerde olması gerektiği noktasındaki kanun boşluğu nasıl değerlendirilmelidir?
Kanun yapıcı T.C.K 180 kapsamını hava, deniz ve demiryolu ulaşımı ile kısıtlarken, ülkemizin yarayan kanalarından karayolu trafik güvenliğini neden bu madde kapsamında düzenlememektedir?
T.C.K 180. maddesinin göreceli ve geniş yoruma tabi bu düzenlemesi karşısında;yolcuları arasında kalp hastalığı vb. ciddi sağlık sorunları bulunan bir pilotun, uçuş koşullarından ötürü (hava, meydan vs. ) tüm düzenlemelere riayet etmesine rağmen, bu yolcunun aşırı heyecanlanması sonucu önemli ve kalıcı rahatsızlık geçirmesine ve hatta hayatını kaybetmesine sebep olacak ve fakat uçağın sağlıklı sevk ve idaresi için gerekli eylemleri göz önüne alındığında, T.C. K 180 madde kapsamında sağlık sorunları yaşayan yolcu bakımından da tehlike suçunun sanığı olmasını engelleyen bir durum söz konusu olmayacaktır.
Görüldüğü üzere, kanunlarımızın hangi şart,oran ve nispette tehlikenin gerçekleşmesi hususunda son derece ucu açık düzenlemelerinden kaynaklı, pilotlarımızın ceza-i müeyyideler ve meslek hayatlarının sona ermesi maalesef olasıdır.
Son Söz: Hukukun göreceli yanının en hissedilir yansımalarını yaşatmaya aday bu düzenlemeler tahtında üç aydan az ve üç yıldan fazla olmamak üzere T.C.K 180 maddesinin sonucu meslekten men edilme “tehlike”si yaşayan pilotlarımızın “ne oranda tehlikede” olduğu kanun yapıcılar tarafından göz ardı edilirin, en somut örneği maalesef ki karşımızdadır.”
©AirportHaber Özel
Facebook Yorum