GERÇEKLER BİLİNMELİ...

Orada, burada ahkam kesenleri eleştiriyorum. Ben eleştirdikçe, eleştiriyi hazmedemeyenlerin hedefi haline geliyorum. Oysa söylediklerim süreç içinde gerçekleşiyor. Yazılarımda doğrudan isim vererek, kurum adı vererek eleştirmeyi daha etik bulurum. Okurlarımın kum deryasında iğne aramasına gönlüm elvermez. "Kim için söyledi, ne demek istedi" gibi sorularla onları meşgul etmem.

İşte bu yazı da öyle bir yazı olacak. Yazdığım yazıların arkasında da kapı gibi dururum. Eksik veya hatalı yazılar yazdıysam bunları düzeltmesini de bilirim, özür dilemesini de. Böyle bir durum beni okurlarımın gözünde küçültmez aksine yüceltir.

Malum geçen haftaya damgasını vuran olay Danimarkalı pilotların yaptıkları açıklama oldu. Bu açıklamaya Türkiye'den destek veren tek pilot Nuri Sakarya oldu. Emekliliği gelen Nuri Sakarya desek daha iyi olur.

Nuri Sakarya'yı nereden tanıyoruz? World Focus Havayolları'nın Isparta kazasından. Kaza kırım ekibi üyelerinden biriydi.

O dönemden biliyorum ki Ulaştırma Bakanlığı'na bir öneri sunmuştu. Bu öneriye göre Ulaştırma Bakanlığı hava aracı kazalarını araştırmak için bağımsız bir kaza kırım komisyonu kurmalı ve ekibin başına da kendisinin geçmesini işaret ediyordu. Bakanlığın zaten böyle bir çalışması vardı ama Nuri Sakarya kendi istediğini alamadı.

İşte bu durum Nuri Sakarya'yı Sivil Havacılık Akademisi denilen ve benim düşüncede olumlu, uygulamada değişik düşünceler sezdiğim bir oluşumun içine atıverdi.

Nuri Sakarya şimdi TALPA başkanlığına aday.

Öteden beri endişe duyduğum şey bu akademideki arkadaşların akademiyi basamak olarak kullanma eğiliminde oldukları yönünde idi.

Her ne kadar bunu kabul etmeseler bile iki tane örnek versem yeterli olacak sanırım. Nuri Sakarya TALPA başkanlığına aday. Bir başka kişi kendi kurumundan bir üye yapmadan Hava-İş başkanlığına aday. Diğerlerini söylememe gerek yok.

Nuri Sakarya öncelikle şu soruların cevabını vermeli;

Türk Hava Yolları pilotlarının İngilizcesinin yeterli olmadığına dair bu güne kadar ne gibi çalışma yapmış ve THY yönetimine bir rapor vermiş midir?

Emekliliğine kısa bir süre kala yaptığı bu açıklama etik midir?

Yapılan açıklama şirket kuralları ve kültürü ile bağdaşır bir açıklama mı?

Nuri Sakarya şu sorunun cevabı hepsinden önemli. Isparta'da düşen uçağın kara kutusu hiçbir zaman çözüm için Lufthansa'ya gönderilmedi iddiaları var. O kazada kaza kırım ekinin en önemli üyelerinden biriydiniz. Kara kutu okundu mu okunmadı mı? Bir televizyon kanalının iddiası okunmadı yönünde.

Okunmadı ise siz bu raporu nasıl hazırladınız? "Hayır okundu" diyorsanız çıkın bu iddiaları çürütün.

Nuri Sakarya'ya TALPA başkan adaylığı için başarı diliyorum.

Eminim ki bu açıklamaları bazı çevrelerce desteklenecek. THY pilotlarının İngilizcelerinin yeterli seviyede olmadığını "Minimum İngilizce yeter" diyen TALPA zaten itiraf etmişti.

THY söz konusu olunca yerli yersiz ağzı olan herkes konuşuyor. Ama bir başka şirket olduğu vakit kimsenin gıkı çıkmıyor. Bir örnek verelim. Pegasus Havayolları kulenin verdiği talimatı yanlış algılıyor ve bir facia son anda önleniyor. Ama malum çevreler hedefi şaşırtıyor ve kontrolörleri suçluyor. Eee ne beklersin. Zamanında THY için ileri geri konuşan şimdi Pegasus şemsiyesi altında. O yüzden hedef saptırması normaldir.

Görüyorum ki havacılık sektöründe gerçekten sistemin düzelmesi için çalışan kimse yok. Herkes kendi çıkarı için ön planda yer almak istiyor. Kimi sendika için, kimi dernek için, kimi kendisine yeni bir iş kapısı açmak için kimi de popülaritesini artırmak için.

Hadi şimdi buyurun buradan yakın. Biz nasıl gelişeceğiz?