23 Temmuz 2012, Pazartesi

Adama bak Aftn ne demek açılımını öğrende sonra yaz. çünkü bilseydin böle boş bir yazı yazmazdın, ayrıca aimin bırak tamamını hiçbiri senin görüşüne katılmıyor. Asıl olan şudur: güvenlikçilerin çoğu şükredip kendilerini kimseyle kıyas yarışına girmiyorlar. senin gibiler girer anca, bırak bu işleri ulaşamadığın ciğere pis deme, hadiiiiii işinee!!
lütfen önce siz okuduğunuzu idrak edin. Orda da belirtildiği gibi gen. md. herkese eşit para vermek istemiş ancak ypk zaman için de bütçeye yük getireceği için eurocontrol tarafından karşılanma oranlarına göre bir gruplama oluşturdu. Bugün de bu gruplamanın devamı söz konusu., Ali beye muhalefet edeceğinize konuyu tam araştırırsanız daha yerinde olur. "Yarım bilgili doktor insanı candan, yarım bilgili kişi de insanı dinden edermiş."
Ali Bey Elinizi Vicdanınıza koyup allah için söylermisiniz Eurocontrol Gruplarında Güvenlik Hangi Grupta Yıllar önce Güvenliğin hangi grupta olması gerektiğini söylediğiniz yazınızıda biliyoruz şimdide çıkıpta mertce dürüstce o sözlerinin arkasında durup açıklarmısınnnn.
BU SADECE BİZİM HAKKIMIZ DİYENLERE VE BU İŞİ BÖYLE BÖLENLERE İŞTE GERÇEKKKKK diyor ki: 19 Temmuz 2012, 10:29 Havacılık tazminatı serüveninin tarihçesi “Havacılık tazminatı” kanun taslağı DHMİ Genel Müdürlüğü personel ve idari işler eski başkanı sayın Hüseyin tarafından öne hazırlanmış kanun maddesinin başlı olan “havacılık tazminatı” sözcükleri de yine Hüseyin GÜN tarafından önerilmiş, dönemin genel Müdürü sayın Mahmut TEKİN’kanun başlığını ve içeriğini uygun bularak yönetim kuruluna sevk etmişti. DHMİ Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan ilk kanun taslağına Maliye Bakanlığından ulaştık. Hüseyin GÜN’ tarafından yazılan ve DHMİ yönetim kurulu tarafından kabul edilerek Ulaştırma Bakanlığı aracılığı ile ilgili bakanlıkların görüşü alınmak üzere gönderilen taslakta DHMİ personelinin üç gruba ayrılmadığı, tek grupta toplandığı ve oranında %250 olduğu görülmektedir. DHMİ çalışanlarına Bahsekonu taslakta, Başbakanlık müsteşarı maaşının 250’sine kadar damga vergisi kesilerek havacılık tazminatının ödeneceği hususunun düzenlendiği görülmektedir. Maliye Bakanlığı akıl almaz bir şekilde kanun taslağına müdahale ederek önce %250 oranını %200’e indirmiş,akabinde de DHMİ personelini hukuka aykırı olarak 3 gruba ayırmış, birinci grup olarak gösterilen personel için en yüksek devlet memuru aylığının brüt tutarının %200’ü,ikinci grup olarak adlandırılan personel için %100’ü ve üçüncü grup olarak adlandırılan personel için ise %50 sinin damga vergisi kesilerek tazminat olarak ödenmesi hususu düzenlenmişti. Havacılık tazminatının üç gruba bölünerek ödenmesinin hukuka aykırı olacağı çalışma barışını bozacağı defalarca anlatıldı ama dinleyen olmadı. Bir kaynaktan aldığımız bilgilere göre, Dönemin Genel Müdürü sayın Mahmut TEKİN ve yine dönemin Personel ve İdari İşler Daire Başkanı sayın Hüseyin GÜN, personelin üç gruba ayrılarak havacılık tazminatı ödenmesinin imkansız olduğunu, hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek itiraz etmişler ise de başarılı olamamışlardır. Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü personeline havacılık tazminatı ödenmesini öngören kanun maddesi 21.4.2005 tarihli ve 5335 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 27.maddesi ile yürürlüğe konulmuştu. Daha Sonra Ne mi Oldu? Ödüllendirmeler Yapıldı Havacılık tazminatı ile ilgili olarak, Bakanlığın haksız müdahalesi DHMİ personeli arasında ücret uçurumuna neden olmuştu. Havacılık tazminatının yasalaşması ve adil bir uygulama olması için gece gündüz demeden çalışan Hüseyin GÜN ise DHMİ personelinin üç gruba ayrılmasının sorumlusu ilan edilerek DHMİ çalışanlarının tamamının cephe aldığı bir kurban haline getirilerek kurumsal bir mobbing mağduru olmasına neden olunmuştu.Havacılık tazminatı ile ilgili olarak Hüseyin GÜN tarafından yazılan ilk kanun taslağı elimizde mevcut olup,DHMİ personeli tek grupta toplanmış ve oran ise en yüksek devlet memuru aylığının %250’sine kadar havacılık tazminatı ödenmesine ilişkindir. Ülkemize özgü bir manzara olan bu durum yine vuku bulmuş, ödül Hüseyin GÜN’ün görevden alınması ile gerçekleşmişti. Dönemin Genel Müdürü Mahmut Tekin ile daire başkanı Hüseyin GÜN, konuyla ilgili görüşlerini gönderseler yayınlamak ta isteriz
AİM adlı yorumcuya Sen ne kadar hakediyorsun 1.grubuda kalkıp millete ahkam kesiyorsun.Senden çok hakeden radarlardaki güvenlikçiler var.Millete laf yetiştirerek kendinizi küçük düşürmeyin.Aim memuru arkadaşlarımızın tamamı bizim görüşlerimize katılıyorken sana ne oluyorda diğer personele laf yetiştiriyorsun.Eski ünvanınız aftn değilmiydi.
Evet noktayı koymak diye buna denir işte . Ama hala anlamayan arkadaşlar var ki onların zaten anlamaya da niyeti yok. Arkadaşlar aldıkları parayı hor görüp beğenmeyen lütfen kurumu terk etsin. O kadar kolay ki. Bir dilekçe veriyorsun. Sonucunu bile beklemeden arkanı dönüp gidiyorsun. Zaten siz özel ve özellikli insanlar daha iyi işleri hak ediyorsunuz. Buraya satır satır incileri döşeyeceğinize, alın bir beyaz A4 kağıt. İstifa ettim deyin. Altına Adınızı soyadınızı yazın. İdari işlere verin. Hepsi bu ya. Neyi kimi kime şikayet ediyorsunuz arkadaşlar. Türkiye de bir örneği daha yok. Benim tazminatımdan vergi kesiyorlar. Ne için siz arkadaşlara üç - beş ne ise ne kadar ediyorsa para verebilmek için. İstemiyorsanız. Ben bu tazminatı istemiyorum diye dilekçe verin. Yok hiç kurtarır yanı yoksa istifa edin başka iş bulun. Ben de , benden size verilmek üzere kesilen parayı çatır çatır yemezsem , sizin gibi olayım . Parası kesilen ben sesimi çıkarmıyorum. İşini beğenmeyeni zorla tutan yok.
vor beklediği için 1. gruptan para almak isteyen arkadas nasıl bir düşünme mantığın var kendine zarar verme boşuna üzülerek. bizler enayi miyiz bizde güvenliğe geçelim o kadar hak ediyorsanız. seyrüsefer hizmeti ne demek anlamak istiyorsan bi accye gel nasıl hizmet veriliyor bak gör.
evet yazıyosunuz güzel.ama ne kadar araştırdınız bilmiyorum.avrupada radar vorda görev yapan güvenlik en üstten 1 bölümden bu tazminatı alırken,sayın genel müdür sanki cebinden veriyormuş gibi,güvenliğe verilebilecek en alt sınırdan veriyor tazminatı.kesinlikle adil ve samimi olarak dağıtılmadıgına inanıyorum bu tazminatın ve hazırlayanlara hakkımı helal etmiyorum
Objektif olarak ve konuya hakim olarak bir surec degerlendirmesi ancak bu kadar guzel yapılabilirdi... Sadece Ankaralı biri olarak, istanbul AHL deki aproncu arkadaslarıma uzuldum. Teşekkurler Ali KIDIK...
Aynı görevi yapan aynı okulu bitiren ve aynı yerde görev yapan personelin değişik yerlerde geçici görevlendirilmelerinden kaynaklanan yanlış anlamalardan ötürü halen diğer arkadaşlarından az tazminat almaktadırlar. Örneğin kulede görevli bir elektronik mühendisi geçici olarak meydana gönderilmişti. 2005 yılında sorulan soruya meydanda görevli denildiği için meydandaki normal memurla eş değerde tutulmuştur. Sanırım tazminatı ortak gruptan alan elektronik personelini kasdediyor fakat olayı tam net anlayamamış galiba birinin bazı elektronik personelinin neden ortak gruptan aldığını anlatması gerekiyor ama sebebini kimse bilmediği için bu biraz zor olacak sanırım

ORHAN BİRDAL'IN KELLESİNİ ALIN...

Havacılık tazminatı ilk olarak 2005 yılında gündeme geldi. O günlerde de çok çalkantı olmuştu. Personel Daire Başkanı Hüseyin Gün'e emanet edilmişti o gün Eurocontrol Tazminatı, bugün Havacılık Tazminatı dediğimiz ek ödenek.

İşte o günün yanlışları bugünün gürültüsünün temelini oluşturdu.

O günlerde tüm havalimanlarına yazılan yazıda "Hangi personel hangi görevi yapıyor" sorusu sorulmuştu.

İşte bugün yaşanan kavganın ve gürültünün sebebi o yazıya verilen cevabın son havacılık tazminatı dağıtımında güncellenmiş olmamasıdır.

İşte son tazminat dağıtımında bu yanlışlıklar düzeltilmemiştir. DHMİ'nin tek hatası da bu ve buna benzer hataların düzeltilmemesi olmuştur.

Bugün Orhan Birdal'ın en büyük rahatsızlığı Havacılık Tazminatı üzerinde yapılan spekülasyonlardır.

Orhan Birdal hak etti bu stresi, bu eleştirileri, bu kaosu.

2005 yılında verilmiş olan tazminatın üzerinden 5 yıl geçmiş ve siz "çalışan arkadaşlarım daha çok faydalansın" diye böyle bir yükün altına giriyorsunuz. Sonuç ne? Bütün personel arasında kavga ve iş barışı sorunu.

İyi niyetle başlanan bu girişimde ne kadar maraz doğdu. Gerek Bakan Binali Yıldırım ve gerekse Orhan Birdal'ın öyle yada böyle bu tazminatın arkasında durması takdir edilecek bir husustur.

Ama gel gör ki, personel 2005 yılına kadar normal maaşla "Devlet kapısındayız, Allah razı olsun. İşimiz gücümüz var" derken bugün devletin getirdiği ek ödenekleri bile beğenmez hale geldi.

Hiç kimse darılıp-gücenmesin. Bu tazminatı tek hak eden seyrüseferciler ve ona yardımcı personellerdir. Biliyorum ki ben bu görüşümden dolayı DHMİ çalışanlarının hışmına uğrayacağım. Ama doğruları söylemekten korkmadığım gibi DHMİ personelinden gelecek olan her türlü hakaretamiz lafları da karşılayabilecek güze sahibim.

DHMİ, seyrüsefercilerin yanında diğer çalışanları da düşünerek elindekinin fazlasını personele sunmuştur. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım hazinenin yük altına girmesi için direnmiştir ve sonunda bu direncini kabul ettirmiştir.

DHMİ çalışanı daha fazlasını hak etmiyor mu? Elbette ediyordur. Ama yan gelip yatanları da biliyoruz.

Diğer devlet memurlarını da düşünerek halinize şükredin.

DHMİ Genel Müdürü Orhan Birdal, hiç akıllarda yok iken tüm DHMİ çalışanlarına ek kazanç sağladı. Bu gerçeği göremiyorsanız kellesini alın bitsin işi. Bundan sonra da seyrüsefer tamamen ayrılır DHMİ'den sizler de aslında Eurocontrol ödeneği olan bu kazançtan toptan mahrum kalın.

Havacılık tazminatı benim için bitmiştir.

ORHAN BİRDAL'IN KELLESİNİ ALIN...

Yorumlar Tüm Yorumlar (46)

Aime laf atan kimse!!! ~ 12 yıl önce

Adama bak Aftn ne demek açılımını öğrende sonra yaz. çünkü bilseydin böle boş bir yazı yazmazdın, ayrıca aimin bırak tamamını hiçbiri senin görüşüne katılmıyor. Asıl olan şudur: güvenlikçilerin çoğu şükredip kendilerini kimseyle kıyas yarışına girmiyorlar. senin gibiler girer anca, bırak bu işleri ulaşamadığın ciğere pis deme, hadiiiiii işinee!!

Yanıtla

BİLİPBİLMEDEN KONUŞMA ALİ KIDIK a cevap ~ 12 yıl önce

lütfen önce siz okuduğunuzu idrak edin. Orda da belirtildiği gibi gen. md. herkese eşit para vermek istemiş ancak ypk zaman için de bütçeye yük getireceği için eurocontrol tarafından karşılanma oranlarına göre bir gruplama oluşturdu. Bugün de bu gruplamanın devamı söz konusu., Ali beye muhalefet edeceğinize konuyu tam araştırırsanız daha yerinde olur. "Yarım bilgili doktor insanı candan, yarım bilgili kişi de insanı dinden edermiş."

Yanıtla

ALİ BEY LÜTFEN CEVAPLAYINNN ~ 12 yıl önce

Ali Bey Elinizi Vicdanınıza koyup allah için söylermisiniz Eurocontrol Gruplarında Güvenlik Hangi Grupta Yıllar önce Güvenliğin hangi grupta olması gerektiğini söylediğiniz yazınızıda biliyoruz şimdide çıkıpta mertce dürüstce o sözlerinin arkasında durup açıklarmısınnnn.

Yanıtla

BİLİPBİLMEDEN KONUŞMA ALİ KIDIK İYİ OKU BU YAZIYI ~ 12 yıl önce

BU SADECE BİZİM HAKKIMIZ DİYENLERE VE BU İŞİ BÖYLE BÖLENLERE İŞTE GERÇEKKKKK diyor ki: 19 Temmuz 2012, 10:29 Havacılık tazminatı serüveninin tarihçesi “Havacılık tazminatı” kanun taslağı DHMİ Genel Müdürlüğü personel ve idari işler eski başkanı sayın Hüseyin tarafından öne hazırlanmış kanun maddesinin başlı olan “havacılık tazminatı” sözcükleri de yine Hüseyin GÜN tarafından önerilmiş, dönemin genel Müdürü sayın Mahmut TEKİN’kanun başlığını ve içeriğini uygun bularak yönetim kuruluna sevk etmişti. DHMİ Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan ilk kanun taslağına Maliye Bakanlığından ulaştık. Hüseyin GÜN’ tarafından yazılan ve DHMİ yönetim kurulu tarafından kabul edilerek Ulaştırma Bakanlığı aracılığı ile ilgili bakanlıkların görüşü alınmak üzere gönderilen taslakta DHMİ personelinin üç gruba ayrılmadığı, tek grupta toplandığı ve oranında %250 olduğu görülmektedir. DHMİ çalışanlarına Bahsekonu taslakta, Başbakanlık müsteşarı maaşının 250’sine kadar damga vergisi kesilerek havacılık tazminatının ödeneceği hususunun düzenlendiği görülmektedir. Maliye Bakanlığı akıl almaz bir şekilde kanun taslağına müdahale ederek önce %250 oranını %200’e indirmiş,akabinde de DHMİ personelini hukuka aykırı olarak 3 gruba ayırmış, birinci grup olarak gösterilen personel için en yüksek devlet memuru aylığının brüt tutarının %200’ü,ikinci grup olarak adlandırılan personel için %100’ü ve üçüncü grup olarak adlandırılan personel için ise %50 sinin damga vergisi kesilerek tazminat olarak ödenmesi hususu düzenlenmişti. Havacılık tazminatının üç gruba bölünerek ödenmesinin hukuka aykırı olacağı çalışma barışını bozacağı defalarca anlatıldı ama dinleyen olmadı. Bir kaynaktan aldığımız bilgilere göre, Dönemin Genel Müdürü sayın Mahmut TEKİN ve yine dönemin Personel ve İdari İşler Daire Başkanı sayın Hüseyin GÜN, personelin üç gruba ayrılarak havacılık tazminatı ödenmesinin imkansız olduğunu, hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek itiraz etmişler ise de başarılı olamamışlardır. Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü personeline havacılık tazminatı ödenmesini öngören kanun maddesi 21.4.2005 tarihli ve 5335 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 27.maddesi ile yürürlüğe konulmuştu. Daha Sonra Ne mi Oldu? Ödüllendirmeler Yapıldı Havacılık tazminatı ile ilgili olarak, Bakanlığın haksız müdahalesi DHMİ personeli arasında ücret uçurumuna neden olmuştu. Havacılık tazminatının yasalaşması ve adil bir uygulama olması için gece gündüz demeden çalışan Hüseyin GÜN ise DHMİ personelinin üç gruba ayrılmasının sorumlusu ilan edilerek DHMİ çalışanlarının tamamının cephe aldığı bir kurban haline getirilerek kurumsal bir mobbing mağduru olmasına neden olunmuştu.Havacılık tazminatı ile ilgili olarak Hüseyin GÜN tarafından yazılan ilk kanun taslağı elimizde mevcut olup,DHMİ personeli tek grupta toplanmış ve oran ise en yüksek devlet memuru aylığının %250’sine kadar havacılık tazminatı ödenmesine ilişkindir. Ülkemize özgü bir manzara olan bu durum yine vuku bulmuş, ödül Hüseyin GÜN’ün görevden alınması ile gerçekleşmişti. Dönemin Genel Müdürü Mahmut Tekin ile daire başkanı Hüseyin GÜN, konuyla ilgili görüşlerini gönderseler yayınlamak ta isteriz

Yanıtla

AİM ~ 12 yıl önce

AİM adlı yorumcuya Sen ne kadar hakediyorsun 1.grubuda kalkıp millete ahkam kesiyorsun.Senden çok hakeden radarlardaki güvenlikçiler var.Millete laf yetiştirerek kendinizi küçük düşürmeyin.Aim memuru arkadaşlarımızın tamamı bizim görüşlerimize katılıyorken sana ne oluyorda diğer personele laf yetiştiriyorsun.Eski ünvanınız aftn değilmiydi.

Yanıtla

Koçum Ali ~ 12 yıl önce

Evet noktayı koymak diye buna denir işte . Ama hala anlamayan arkadaşlar var ki onların zaten anlamaya da niyeti yok. Arkadaşlar aldıkları parayı hor görüp beğenmeyen lütfen kurumu terk etsin. O kadar kolay ki. Bir dilekçe veriyorsun. Sonucunu bile beklemeden arkanı dönüp gidiyorsun. Zaten siz özel ve özellikli insanlar daha iyi işleri hak ediyorsunuz. Buraya satır satır incileri döşeyeceğinize, alın bir beyaz A4 kağıt. İstifa ettim deyin. Altına Adınızı soyadınızı yazın. İdari işlere verin. Hepsi bu ya. Neyi kimi kime şikayet ediyorsunuz arkadaşlar. Türkiye de bir örneği daha yok. Benim tazminatımdan vergi kesiyorlar. Ne için siz arkadaşlara üç - beş ne ise ne kadar ediyorsa para verebilmek için. İstemiyorsanız. Ben bu tazminatı istemiyorum diye dilekçe verin. Yok hiç kurtarır yanı yoksa istifa edin başka iş bulun. Ben de , benden size verilmek üzere kesilen parayı çatır çatır yemezsem , sizin gibi olayım . Parası kesilen ben sesimi çıkarmıyorum. İşini beğenmeyeni zorla tutan yok.

Yanıtla

security ~ 12 yıl önce

vor beklediği için 1. gruptan para almak isteyen arkadas nasıl bir düşünme mantığın var kendine zarar verme boşuna üzülerek. bizler enayi miyiz bizde güvenliğe geçelim o kadar hak ediyorsanız. seyrüsefer hizmeti ne demek anlamak istiyorsan bi accye gel nasıl hizmet veriliyor bak gör.

Yanıtla

security ~ 12 yıl önce

evet yazıyosunuz güzel.ama ne kadar araştırdınız bilmiyorum.avrupada radar vorda görev yapan güvenlik en üstten 1 bölümden bu tazminatı alırken,sayın genel müdür sanki cebinden veriyormuş gibi,güvenliğe verilebilecek en alt sınırdan veriyor tazminatı.kesinlikle adil ve samimi olarak dağıtılmadıgına inanıyorum bu tazminatın ve hazırlayanlara hakkımı helal etmiyorum

Yanıtla

Budur işte... ~ 12 yıl önce

Objektif olarak ve konuya hakim olarak bir surec degerlendirmesi ancak bu kadar guzel yapılabilirdi... Sadece Ankaralı biri olarak, istanbul AHL deki aproncu arkadaslarıma uzuldum. Teşekkurler Ali KIDIK...

Yanıtla

CNS ~ 12 yıl önce

Aynı görevi yapan aynı okulu bitiren ve aynı yerde görev yapan personelin değişik yerlerde geçici görevlendirilmelerinden kaynaklanan yanlış anlamalardan ötürü halen diğer arkadaşlarından az tazminat almaktadırlar. Örneğin kulede görevli bir elektronik mühendisi geçici olarak meydana gönderilmişti. 2005 yılında sorulan soruya meydanda görevli denildiği için meydandaki normal memurla eş değerde tutulmuştur. Sanırım tazminatı ortak gruptan alan elektronik personelini kasdediyor fakat olayı tam net anlayamamış galiba birinin bazı elektronik personelinin neden ortak gruptan aldığını anlatması gerekiyor ama sebebini kimse bilmediği için bu biraz zor olacak sanırım

ORHAN BİRDAL'IN KELLESİNİ ALIN...

Yorumlar Tüm Yorumlar (46)

Yanıtla

Yanıtla

Yanıtla

Yanıtla

Yanıtla

Yanıtla

Yanıtla

Yanıtla

Yanıtla

Yanıtla

Yorum Gönder