Türkiye'de de kamu kurumları dahil olmak üzere birçok kuruluşun danışmanlık hizmeti aldığı McKinsey&Company'nin tahminlerine göre, havayolu kullanılarak gerçekleştirilen seyahatler ancak 2024 yılında pandemi öncesi seviyeye ulaşacak.
Boeing 737 MAX tipi uçakların 2019 yılı Mart ayında, tüm dünyada yere indirilmesinden sonra geçtiğimiz yılın sonlarına doğru American Federal Havacılık Dairesi FAA, bu uçakların yeniden uçmasına onay verdi.
Nisan ayı ile birlikte kısa çalışma ödeneği sona erdi. Havacılık sektörü için bu dönemde verilen belki de tek destek, personel maliyetini hafifleten kısa çalışma ödeneği idi. Tabiki, havayolu şirketleri ve diğer havacılık paydaşları ile havalimanı işletmecilerini bu devlet desteği konusunda ayrı olarak değerlendirmek lazım..
Dünya genelinde birçok havayolu şirketi, pilot ve kabin memurlarının aşılanmasına başladı. Körfez havayolu şirketlerinden Etihad, tüm ekiplerini aşılayan ilk havayolu şirketi olurken Singapur ve Emirates gibi şirketler aşılanma konusunda diğer havayollarına göre, önemli aşama katetmeyi başardılar.
Geçtiğimiz yıl Mart ayında dünya genelinde havayolu trafiğinin büyük ölçüde durması ile birlikte, havayolu şirketleri kasalarındaki nakit parayı yakmaya başladı. Havayolu şirketlerinin bu süreçteki zararları ölçeklerine göre değişmekle birlikte, Lufthansa CEO'su Carsten Spohr'un, “Her saat için bir milyon euro kaybediyoruz” sözü, pandeminin yıkıcı etkisinin en belirgin, en somut ve en acı verici itiraf idi.(Aldıkları önlemlerle bu kaybı yarı yarıya düşürdüler)
Pandeminin başından beri bazı Afrika ülkelerinde ve Uzakdoğu'nun tamamında uçuş ekiplerine karşı bazı yasaklar uygulanıyor. Biz bunu sadece Türk Hava Yolları'ndaki uçuş ekipleri için söylüyoruz ancak yerli ve yabancı birçok havayolu için aynı prosedürler geçerli...
Türk Hava Yolları'nın, 2020 yılına ilişkin finansal raporundan, Covid 19 salgını dolayısıyla ortaya çıkan yolcu kaybını kargo ile bir miktar da olsa telafi ettiğini görebiliyoruz.
Türk Hava Yolları, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla, filosunda görev yapan 347 yabancı pilotunu, 1 Kasım itibariyle ücretsiz izne çıkarmıştı. ( THY'nin toplam yabancı pilot sayısı 475)
Yapımı yılan hikayesine dönen Sabiha Gökçen Havalimanı ikinci pistinde, üçüncü kez çatlak oluştu. Bu kez, tünelin üzerinin toprakla kapatılması sırasındaki hesap hatasından değil, zeminin kaymasından dolayı ciddi hasar ortaya çıktı.
Covid 19'un geride bıraktığımız on aylık süre içerisinde, havacılık sektörüne ve havacılık sektöründe çalışanlara etkisine dair, uluslararası kuruluşlar ve bazı meslek örgütleri tarafından hazırlanan bir takım raporlar ve bu raporlarda dikkat çekilen bazı rakamlar var.
Coronavirüs dolayısıyla havayolu şirketleri, bir yılda 250 milyar doların üzerinde para kaybetti. İrili ufaklı 35-40 havayolu bir yıl içerisinde battı, batmak üzere olanlar büyük havayolları ile birleşmek zorunda kaldı. Dünya genelinde havayolu şirketleri ayakta kalabilmek için 170 milyar dolarlık kredi desteği aldı.
Pandemi sonrasında havayolunu tercih eden yolcuların, yeni normaller gereği birçok yeni ve zor prosedürle karşılaşmasının, seyahat alışkanlığının yeniden kazanılması sürecini sekteye uğratacağını düşünenlerdenim.
Türk Hava Yolları'nın en kritik birimlerinden Ekip Planlama'da, çok ciddi haksızlık ve adaletsizlikler yaşandığına, geçen haftaki yazımda değindim. Yazının altına iliştirilen yüzlerce yorum şunu gösterdi ki, yazıda sadece buz dağının görünen kısmı varmış ve sıkıntı aslında çok daha büyükmüş...
Uçuş ekipleri için, belirli limitler içerisinde, ne kadar çok uçarsan (özellikle tatil günlerinde) ve ne kadar çok yatı görevinde bulunursan maaşın da o oranda yükselir. Ama içinde bulunduğumuz dönem itibariyle, bazı aylarda uçuş ekipleri, birkaç uçuşla tüm ayı kapatmak zorunda kaldı, kalıyor...
Türk Hava Yolları'nın hali hazırda ikisinin yüzde 100'ü, 6'sının yüzde 50'si ve kalanının yüzde 50'den daha az hissesi kendine ait olmak üzere 14 iştirak şirketi var.
Dünya sivil havacılık sektörü, dibe vurduğu 2020 yılını geride bırakmaya hazırlanırken, covid 19'un etkisini uzun yıllar üzerinden atamayacak gibi görünüyor. Operasyon yoğunluğu, yolcu sayısı ve gelirler açısından, 2019 yılının oldukça uzağında kalan ve yılın ilk üç çeyreğinde neredeyse bütün havayollarının ve havalimanı işletmecilerinin (kargo şirketleri hariç) zarar ettiği bir dönem, sanıyorum sivil havacılık tarihinde hiç yaşanmamıştır.
Sabiha Gökçen Havalimanı'nda 2014 yılında ihalesi yapılan ve 2017 yılında hizmete açılması planlanan Tavşantepe-Havalimanı arasındaki 9 kilometrelik metro projesi ile, metro projesinden bir yıl sonra ihalesi yapılan ikinci pistin kaderleri neredeyse birbirinin aynı...
Havayolu sektörü için Haziran ayında başlayan yalancı bahar, Kasım ayı sonu itibariyle yerini tekrar kabus dolu günlere bırakacak gibi görünüyor. Havayolu şirketleri yüzde 40/50'lere kadar çıkardıkları kapasitelerini, yakın dönemde tekrar Mart-Nisan seviyelerine indirmek durumunda kalabilir.
Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'nde iki pratisyen hekimin medikal asesör olarak yetkilendirilerek EASA regülasyonlarına aykırı atama yapılmasının sektörde rahatsızlık yarattığını geçen hafta yazdık.
Türk Hava Yolları, üçüncü çeyrek sonunda 5.2 milyar zarar açıkladı. Sanıyorum bu zarar, THY tarihinin 9 aylık süreçteki en yüksek zarar rakamı oldu. Her şeye rağmen açıklanan zarar rakamları, böyle bir ortamda olağanüstü sayılmaz.
Mart ayının sonundan itibaren Türkiye de dahil olmak üzere birçok ülkede hem iç hatlarda hem de dış hatlarda uçuşlar durmuş, Haziran ayına kadar sadece, tahliye ve kargo uçuşları yapılabilmişti. Bu süre içerisinde havayolu şirketleri kısıtlı şekilde operasyonlarını devam ettirirken birçok havayolu maaş kesintisi ile birlikte, expat olarak bilinen yabancı pilot ve kabin memurları ile ilgili tasarruflarda bulunmuştu.