Pilotların çalışma saatleri yeniden düzenlenecek

ABD Federal Havacılık Dairesi FAA, uçuş emniyetini tehdit eden en önemli konular arasında gösterilen pilot yorgunluğu (pilot fatigue) hakkında reform niteliğinde yeni bir çalışma hazırladı. Söz konusu çalışmanın sendikalar ve havayolları birliği gibi ilgili kurumlarla yapılacak müzakereleri takiben muhtemelen önümüzdeki yıl yasalaşarak yürürlüğe girmesi bekleniyor.

ABD'de, özellikle 2009'da Colgan Havayolları'nın pilot yorgunluğundan kaynaklanan kazası sonrasında FAA üzerinde konuyla ilgili ciddi bir kamuoyu baskısı oluşmuştu. Zira Buffalo yakınlarında meydana gelen bu kazada ana sebebin, pilotların saatlerce başka şehirlerden yolcu olarak uçmalarını takiben kalitesiz pilot odalarında vakit geçirdikten sonra kokpit'te görev almaları olduğu biliniyor. İstatistiklere göre son 20 yılda pilot yorgunluğu kaynaklı toplam 18 kaza meydana gelmiş durumda.
FAA'in taslak çalışmasına göre pilotların göreve başlamadan önce en az 9 saat dinlemiş olmaları gerekecek ki mevcut yasada bu süre 8 saat olarak görülüyor. Bundan böyle görev gereği havalimanına ulaşım ve otellere check-in gibi süreler dinlenme süresine dahil edilmeyecek. Bu sayede görev süresi 16 saatten 13'e inmiş olacak. Hatta kısa mesafeli uçuş yapan, gün içinde fazla iniş kalkış yapan pilotların iş günü böylece 9 saate kadar düşmüş olacak.
Taslak çalışma artık non-stop uzun mesafe uçuşlar ile kısa mesafe ve çok iniş-kalkışlı görevlerin farklı değerlendirilmesini öngörüyor. Zira uzun mesafe uçuşlar pilotları fizyolojik olarak daha az zorluyor. Bu uçuşların büyük bir bölümü ilgili uçuş enstrümanlarını kullanıp denetlemek, telsiz görüşmeleri yapmak ve oto pilotta belli bir irtifayı takip etmekten ibaret.

Bu yeni çalışmada havayolları ve yolcuları da sevindirecek hususlar bulunuyor. Ultra uzun mesafeli uçuşlarda toplam dört pilotun görevli olması ve kokpitte sürekli bir kaptan pilotun bulunması durumunda pilotların görev süreleri 18 saate kadar çıkabilecek. Böylece kötü hava koşullarının uçuş tarifelerini etkilediği durumlarda kokpit ekibinde daha az değişiklik gerekecek ve uçuş gecikmeleri daha az yaşanacak.

MEVCUT ÇALIŞMA SAATLERİ 1960'LARDAN KALMA
Sektörün içinden gelen pek çok kişi FAA'in nihayet bu konuda geniş kapsamlı ve bilimsel bir çalışma yapmasına şaşırmış durumda. Ancak FAA'in şu anda başında olan Randy Babbitt, eski bir havayolu pilotu ve sendika yöneticisi. Dolayısıyla son 40 yılda yaşanan tüm değişimleri çok yakından biliyor. Babbitt, yeni yasada göreve çağrılan pilotun yorgun olduğunu havayoluna beyan ederek yönetim tarafından bir cezaya maruz kalmadan uçuşu kabul etmeme hakkını önemle vurguluyor. Her ne kadar mevcut kurallara göre bu hak teorik olarak varsa da maalesef hiçbir yerde uygulanamıyor. Zira pilotlar havayolu yönetimlerini karşılarına almak istemiyor.

Ülkemizde de özellikle THY'de yönetimden çekinerek yorgun olmalarına rağmen çoğu pilotun defalarca görev kabul etmek zorunda kaldığını sektörün içindeki herkes bilir.
ABD'deki bu gelişmelerin bizi neden ilgilendirdiğini lütfen sorgulamayın. Zira FAA'in bu gibi konularda yaptığı çoğu çalışma en kısa sürede Avrupa muadili kurum olan JAA tarafından da takip edilir. Elbette bu çalışmaya özellikle giderlerini artırması sebebiyle havayolları yönetimlerinin itirazı olacaktır. Fakat unutmamak gerekir ki 1960'ların dünyasına göre hazırlanmış ve artık bilimselliği aktüellikten çok uzak olan fizyolojik şartlar, sadece uçuş emniyetini azaltarak daha fazla uçak kazasına davetiye çıkartır.

(Akşam)