Tarihi Yükümlülük… Cesaret ve Korkaklık…

Değerli okurlar, havacılık sektörünün birbirinden güzel yürekli insanları; bir acayip dönem yaşıyoruz. Eğer benliğinizi kaybedip, korkaklık egosuna kapılıp pesimistlik yaparsanız geleceğinizin daha da kararmasına yol açacaksınız demektir. Bu hafta hem THY hem de Hava İş Yapı Kooperatifi ile ilgili bilgilendirmeler yapacağız.

Geçen hafta yine bir hukuk katliamı ile karşı karşıya kaldığımızı ifade etmek isterim. AnadoluJet’in, AJET unvanıyla 1 Mart 2024 tarihinden itibaren operasyonlara başlayacağına dair yaptığımız haber İstanbul Anadolu Adliyesi’nin ismi lazım değil bir sulh ceza hakimliği tarafından erişime engellendi.

Bırakın iddia ettiğimiz demokrasiyi kabilelerde dahi böyle bir hukuk faciasını göremeyeceğiniz karar idi. Son bir-iki aydır sürekli erişim engeli ile karşılaşınca merak ettim “avukatı kim” diye kısa bir araştırma yaptım.

Sezgin Tunç ismine rastladım. Kimdir bu güçlü avukat, hakim masasına koyduğu her evrak istediği kararla çıkıyor diye merak edip araştırdım.

Bir de ne görelim!

Başarılı avukatımız THY’nin hukuk işlerini almışken üstelik THY Yönetim Kurulu Üyesi Fatmanur Altun’un da avukatı. Bitmedi, bitmedi Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Sayın Fahrettin Altun’un da avukatı.

Yani beceri avukatlıktan değil güçlünün avukatlığından geliyor. Haberlerin engellenmesi de bu gücün ardına sığınılarak alındığı apaçık ortada.

Ama şunu tüm samimiyetimle söylüyorum, ben avukat olsam o haberleri hakimin karşısına götürmeye utanırım.

Ben korkak bir adam değilim, ben pesimist bir adam hiç değilim, ben bu ülkede havacılık sektörünün sesi olmaya ve daha da gür ses çıkartmak, onların haklarını savunmak için girmediğim mücadele yok.

O nedenle THY istediği kadar güç kullansın, kullandırtsın hiçbir zaman gerçekleri gizleyemez. Ama şunu övünerek söyleyeyim ki 100 bin kişiye ulaşan haber engellenince bir twit attım 500 bine yakın kişi tarafından okundu. Ulaşmak mı ulaştık, bilgilendirme mi bilgilendirdik.

Biz, sizin sesiniz olmaya devam edeceğiz. Ne pahasına olursa olsun!

Ve Ana Konumuz Hava İş Yapı Kooperatifi…

Hava İş Yapı Kooperatifi için A4 kağıdını dolduracak kadar bir bilgilendirme yazısı yazdık, ortalık toz duman oldu. Panik butonuna basmışız gibi bir aklama, paklama havası bildiğiniz gibi değil.

Yahu durun daha bir şey açıklamadık. Durum tespiti yaparak gidiyoruz. Üyeler anlasın, bilgiye doysun öyle telegram saylarından afili, süslü kelimelerle yazılan yazılarla gerçeklerin aynı olup olmadığı teraziye konulsun ki üyeler nasıl bir güruh ile karşı karşıya kaldığını anlasın.

Değerli kooperatif üyeleri, şahsen mevcut yönetimin atmış olduğu her kararın tartışmaya açık olduğunu, her türlü şüpheye matuf olduğunu bilmeniz gerekir.

Zira tescil edilmemiş bir yönetimin aldığı kararlar denetime tabi değil. Zira denetim kurulu da ortada yok. Yani tescilli değil. Dün, bugün, yarın alınacak her türlü karar, sizlerin alın teri ile kazandığınız paraların akametini belirleyecek.

Sizler adına yapmış olduğum araştırmaları yazmaya başladıkça panik havası paçadan tutuşup, bacaya varan yangının kimleri saracağı korkusu genel kurul yapma kararının alınmasına neden oldu.

Apar topar alınan olağanüstü genel kurul kararı neden bugüne kadar alınmadı da biz gerçekleri yazmaya başlayınca bir anda kararlaştırıldı?

Öyle üyeleri yanıltmak için, yok şöyle oldu yok böyle oldu ipe un seren, uzun uzun cümleler ile boğucu, sıkıcı, bilgilendirme mesajları yerine “Ey üyeler, biz tescillenmedik ve bugüne kadar ayak sürttük ama madalyonun ters yüzü böyle değilmiş” gerçeğini açıklayarak “genel kurula gidiyoruz” deme cesaretiniz olmadı.

Adam gibi açıklayın “TESCİL EDİLMEDİNİZ” nokta. Lider dediğin bahane üretmez, çözüm üretir. Plakasız araba gibisiniz, üstelik laf ebeliği ve birkaç telegram trolü ile işi yürütmeye çalışıyorsunuz.

Yazık bu milletin emeklerine, yazık bu milletin alın teri paralarına.

Yusuf Öztürk kardeşim şimdilik sana sözüm yok. Aklın kooperatifte iken yolcularımız senden iyi hizmet alamayabilir. Bence işini iyi yapmaya bak.

Hava İş Yapı Kooperatifi ile ilgili her türlü kazanım içinde kendini önceleyenlerle ilgili bilgilendirmeler buradan tüm üyeler ile paylaşılacak.

Son bir bilgi paylaşayım; bana gelen bugünkü yönetimin as oyuncusu Şükrü Nenem, kendisini Reza Zarrap CEO’su olarak tanıtmıştı. E şimdi ülkemizi rüşvet skandalları, para pul olayları ile karıştıran bir adamın CEO’su olan bir kişinin baskın karakteri ile yönetiyorsunuz.

Ben demedim kendi dedi. Belgeli, şahitli, yazılı..

CEO!!!