Çeşitli sıkıntılarla boğuşan KTHY için şu sıralar üst düzeyde gizli toplantılar yapılıyor!
Hükümet ve KTHY yöneticileri hafta sonunu “KTHY’yi içinde bulunduğu buhranlı dönemden nasıl kurtarırız?” başlığı ile çeşitli görüşmeler yaparak geçirdiler.
Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Candanal ve Genel Müdür Ahmet Akpınar’ın hükümete bir takım isteklerde bulunduğu bildirilirken, bu isteklere ise bu hafta cevap verileceği ve KTHY’nin kaderinin belirleneceği söyleniyor…
Aslında hem kurumun hem de hükümetin bu konuda ağzını bıçak açmıyor…
Dışarı bilgi sızmasın diye büyük gayret gösteriyorlar!
Sanki de devlet sırrıymış gibi…
KTHY bizim, hepimizin malı değil mi?
İçeride yaşanan sıkıntıları bilmek bizim de hakkımız değil mi?
Gizli saklı toplantı yapmaya ne gerek var?
Zaten her şey apaçık ortada.
KTHY için bur kurtuluş planının hazırlanması artık kaçınılmaz!
Herkes elini taşın altına koyacak, başka çare kaldı mı?
Belki şu anda geçmişte yapılan yanlış politikaların bedeli ödeniyor ve hala da ödenmeye devam edecek ama, yaraya ne kadar erken neşter vurulursa, kangren olması o kadar çabuk engellenir…
Şu sıralar milli havayolumuzun en büyük sıkıntısı Napolyon’un dediğinden…
Para, para ve para…
KTHY’nin kötü gidişatına son vermek için acilen paraya ihtiyaç var!
Hem de yüklü bir paraya…
Bu para yapılacak reformlar ve teknolojik istemler için gerekli…
Hükümet de şu sıralar para diyenin neredeyse boğazına sarılacak!
Ama KTHY için bir ayrıcalık da yapması gerek çünkü biraz daha ilgisiz kalırsa, yönetim kurulu çok yakında basacak istifayı ve herkes mahallesine geri dönecek…
Şu sıralar gelirle giderlerin dengeli olmadığı da bir gerçek!
Geçmiş yıllarda yapılan seçimlere yönelik aşırı istihdamlar, siyasilerin kurumu babalarını çiftliği gibi kullanmaları ve biraz da yönetimlerin beceriksizlikleri sonucunda gelinen nokta belli!
Hükümet geçen yıl uyandı durumu gördü ve yeni bir yönetim belirledi…
Bu yönetim hem Kıbrıslı hem de uzman..
Peki geriye ne kaldı?
Değişimin yapılabilmesi için para…
Hem de bir miktar uzman isim!
Bir havayolu şirketi oymak tabi ki hem para hem sorumluluk hem de özveri gerektirir…
Bunlardan biri çatlak verirse hepsine sıçrar ve verim almak imkansız hale gelir.
Zaten yeni yönetim kurulunun da tuzu kuru gibi!
Onlara görev verildi, geldiler şirketin başına oturdular…
Projelerini hazırladılar ve hükümete sundular…
Bu projelerin haya geçirilmesi için de hükümetin elini cebine atması gerek…
Bunun başka bir yolu da yok!
Aslında var ama hiç de hoş değil…
Hele de bunca yıl mücadele edip, KTHY’yi tam bir KKTC şirketi haline getirdikten sonra kimin gönlü razı olur bilemeyiz ama, ikinci seçenek şirketi iyi bir müşteri bulup satıp kurtulmak!
Bir üçüncü alternatif yok!
Ya herkes elini taşın altına koyacak ve şirket güçlendirilecek, ayrıca siyasiler biraz elini ayağını çekecek ve kazanan bir kurum olma yolunda ilerlenecek, ya da kolay yol seçilip KTHY satılacak ve ‘milli’ olmaktan da çıkacak!
Varın şimdi karar verin;
Ama biraz acele edin…
Olmak ya da olmamak arasında ki ince çizginin üzerindeyiz…
Levent ÖZADAM
ÖNCE VATAN
Yorumlar Tüm Yorumlar (9)