"THY yazıya ne cevap verdi?"

Sevgili okuyucularım... Cumartesi günkü Türk Hava Yolları uçağında Vatan, Hürriyet, Milliyet, Cumhuriyet, Radikal, Posta gazetelerinin servis edilmemesiyle ilgili yazım üzerine THY Basın Müşaviri Ali Genç kardeşim bir açıklama yapmış...

“Yapmış” diyorum, çünkü açıklama bana resmen gelmedi...

Medyatava sitesinden

okudum...

Şimdi diyecek ki, “Ben

size gönderdim... Elinize

geçmemiş...”

Oysa yaptığı açıklamayı bana

elden göndermesi ve yardımcımdan alındı mı diye kontrol ettirmesi

gerekirdi...

Çünkü diyor ki, yazının sonunda “Okuyucularınızın bilgilendirilmesi için bu açıklamanın yayınlamanızı rica ederim...”

Hangi açıklamanın yayınlanmasını rica edersin Ali?..

Bana nezaket gösterip bir açıklama göndermedin ki?..

Türk Hava Yolları’ndan bana gönderilmiş bir

açıklama yok...

Oysa açıklama Medyatava

sitesinde var...

Üstelik bana gönderilmiş

gösterilerek...

“Umarız, bu açıklamayı yayınlarsınız Reha Bey” diyerek...

Durumun ciddiyetsizliğini, sorumsuzluğunu görüyor musunuz

Allah aşkına...

Bu durumda, benim medya sitelerini takip ederek, yüksek makamlarınızın yaptığı açıklamaları, köşeme koymak gibi bir vazifem olduğu ortaya çıkıyor...

***

Şimdi bunu niye

yazıyorum?..

Söyleyeyim...

Açıklamayı bana göndermeden, benden bunu yayınlamamı isteyen Ali Genç kardeşim, Medyatava ve Medyakafe’de okuduğum açıklamasında diyor ki:

“Yazınız üzerine yaptığımız araştırma sonucunda ilgili birimden seyahat ettiğiniz seferdeki uçağa tüm gazetelerin yüklendiği bilgisi alınmıştır...

Kabin ekibimizin verdiği bilgi ise, Cumhuriyet Gazetesi’nin hazırlanan gazete topu içinde bulunmadığı, diğer gazetelerin ise uçakta bulunduğu ve isteyen yolcularımıza verildiği yönündedir...”

Şimdi yazının burasına dikkat:

“Sadece bir uçakta ve tekil olarak yaşanan bir durumdan yola çıkarak Türkiye’nin bayrak taşıyıcı bir şirketini yanlış bilgilerle suçlamanızın doğru olmadığını üzülerek belirtmek isterim...”

***

Sorumsuzluğu, adam sendeciliği, göz göre göre inkâr politikasının geldiği noktayı görüyor musunuz sevgili okurlarım?..

Üstelik bu açıklamayı yapan Türk Hava Yolları’nın Basın Müşaviri Ali Genç kardeşim...

Kimdir Ali Genç?..

Yani Reha Muhtar’ı “Biz kabin amirlerine sorduk... Cumhuriyet yokmuş... Diğerleri varmış” deyip yalancılıkla itham eden Ali Genç kardeşim kimdir?..

Benim hayatımda Allah gelse yalan söylemeyeceğimi, yalan haber yapmayacağımı, öleceğimi bilsem gazetecilikte yalanın karşısında eğilmeyeceğimi en iyi bilen 20-30 kişiden biri...

Niye?..

Çünkü Ali Genç ta TRT yıllarında Ateş Hattı’nda editörlükle başlayarak, yıllar sonra SHOW Haber’de benim haber müdürlerimden biri olmuş bir kardeşim...

Onun hakkında söyleyeceklerimi sonra söyleyeceğim...

Ama önce THY’deki durumu açıklığa kavuşturalım...

Soruşturmayı yürütenler kabin ekibine sormuşmuş, Cumhuriyet hariç gazeteler varmış...

***

Ben ilk günkü yazıda dedim ki

Uçağın birici sırasında, 1 C’de oturuyorum, gazeteler ilk bana getirildi ve içlerinde Vatan, Hürriyet, Milliyet, Cumhuriyet, Radikal, Posta yoktu hiçbiri yoktu...

Ali hâlâ diyor ki “Biz kabin ekibine sorduk vardı...”

O zaman şöyle sorayım Ali Genç’e:

1) Kabin ekibi bu bigiyi verdiğine göre, Reha Muhtar kördür, 6 gazeteyi birden görememekte, buna karşın Vakit, Yeni Şafak, Star, Taraf, Sabah gazetelerini gözleri gayet iyi seçmektedir ...

2) Reha Muhtar yalan söylemektedir...

Neden diyecek olursanız, kafasına esmiştir onun için yalan söylemektedir... Neden THY’nin havaalanındaki standında vardı ama uçakta yoktu demektedir...

Belli değil, muhtemelen uçakta hostes istediği kahveyi getirmemiştir, ona sinirlenip böyle bir yalan uydurmuştur!!!

3) Reha Muhtar hastadır...

Zaman zaman illüzyonlar görmekte, olmamış olayları olmuş farzetmektedir...

Yanında kendisine refakat eden sevgilisi de bir süre sonra aynı bulaşıcı hastalıktan mustarip olmuş, o da hallüsinasyon görmeye başlamıştır...

4) Ya da Paris uçağında aniden bir virüs ortaya çıkmış, bütün yolcuları etkisi altına almıştır...

İkinci sırada oturan bayanlar boşu boşuna söylenmiş, arkadan gelip “okuyacak hiçbir gazete olmadığından yakınan beyefendi” virüsün etkisiyle hava boşluğuna düşerek zırvalamıştır...

5) Son ihtimal Türk Hava Yolları’na muhalefet edenler, uçaklarda örgütlenmeye başlayıp Türkiye çapında dezenformasyonu uçak üzerinden uygulamaya sokmuşlardır...

***

Kardeşim Ali Genç...

İnsan açıklamayı medya

siteleri yerine muhatabına

gönderir biiir...

Kabin ekibine sorduk, böyle olmadı deyip 30 yıllık gazeteciyi yalancılıkla itham

etmez ikiii...

Hele senin konumundaki bir kişi THY Genel Müdürü’ne “Efendim her şey olabilir derim... Ama Reha Muhtar yalan söylemez, zinhar yalan haber yapmaz bunu adım kadar iyi bilirim... Biz bu açıklamayı sakın yapmayalım...” der bu üüüççç...

Ali Genç neden bunları söylemeliydi derseniz, o biraz özel bir konu...

Ama özeli merak ediyorsanız o da aşağıdaki yazıda...

*****

SADIK AVUNDUKLUOĞLU’NU HATIRLA ALİ GENÇ!..

Dedim ya... THY’nin gerçeklerden kaçan bu talihsiz açıklamayı yapan,

şimdi iktidar olanı ve güç sahibini bana yalancı iftirasını atma pahasına savunan Ali Genç TRT’de Ateş Hattı’nı yaparken başlayıp benim yıllarca editörlüğümü,

haber müdürlüğümü yapmış bir genç kardeşimdi...

Şimdi ona hatırlatmalıyım ki:

1) TRT’de Ateş Hattı

programını yaparken DYP iktidardaydı...

O sırada iftiralarla üzerimize gelen DYP Milletvekili Sadık Avundukluoğlu’nu hatırlıyor musun Ali Genç?..

Biz TRT’de, adam da iktidardaydı...

Bizi TRT Genel Müdürü’ne şikâyet etmeye kalktı...

Ama gerçekler kazandı, iftiracılar rezil oldu, tazminat ödemeye mahkûm oldu...

Yıllarca adaletten para ödememek için kaçtı, sonunda parayı söke söke ödettik, ben ise onun parasından tek kuruş almadım Ali Genç...

Genel Müdür Tayfun Akgüner “Onlar yalan üzerine program yapmaz” dedi, iktidar milletvekili şikâyet için gittiği TRT Genel Müdürü’nün odasından apar topar çıkmak zorunda kaldı...

2) Sizin ekranınızdan size küfrettirecekler deyip, bize iftira atanlar, Emin Çölaşan’ı ve Mehmet Barlas’ı canlı yayına çıkartmayı iftiralarıyla engelleyebildiler mi Ali Genç?..

3) ANAP iktidarı döneminde batık bankaları kurtarma operasyonunu, benim Show’dan senin Akşam Genel Yayın yönetmenliğinden ayrılmana kadar yol açan olaylar zincirini hatırlıyor musun Ali Genç?..

Şimdi söyle bakalım...

Neredeler o operasyonu yapanlar?..

4) Bugün sen güç sahiplerinin, iktidar sahiplerinin yanında başka iftiralara aracılık edecek konuma gelebilirsin...

İktidar ve güç öyle değildin ama, senin de başını döndürmüş olabilir...

Şimdi AKP iktidarda...

İktidar önemli değil, gerçekler önemli Ali Genç...

En büyük iktidar gerçeklerdir çünkü!..