Kimseye ders vermek kesinkes haddime düşmüş bir şey değildir. Ama öyle gözüküyor ki birilerinin mutlaka Sayın Reha Muhtar'a ekonomi konusunda bazı bilgiler vermesi gerekiyor. Çünkü eğer kamuoyunda çok tanınan ve görüşleri kabul edilen bir kişi yanlış ekonomik değerlendirmeler yaparsa, bu değerlendirmeler genel kamuoyu tutumunu da etkilebilir.
Reha Muhtar televizyonda ana haber sunuculuğunu bıraktığından bu yana günlük bir gazetemizde köşe yazarlığı yapıyor. İlk baştan bu yana yazılarını okuyorum; iyileşen bir eğilim ile güzel yazılar kaleme alıyor.
Ama geçen hafta Reha bey, aslında belki kendisi de pek öyle olduğunu düşünmeden, bir ekonomik yorum yaptı.
Konu şudur: Reha bey bazı hizmetlerin fiyatlarının aşırı yüksek olmasından mutsuz olmuş. İstanbul'da bulunan Çırağan Kempinski otelinin gecelik konaklama fiyatının bazı günler 1.750 euroya (3.500 YTL) çıktığını duymuş; Bodrum Türkbükü Maçakızı otelinde bir gece için 600-700 euro (1.200 YTL dolayında) ödendiği kendisine söylenmiş.
Ama Reha Bey'in asıl mutsuzluğu, Bodrum'dan İstanbul'a dönmek için kullandığı PEGASUS havayollarından son anda aldığı bilet için 243 YTL; bu uçakta yer rezervasyonu yaptırmak için 26 YTL; ve uçakta içtiği domates suyu için de 4 YTL ödemek zorunda kalmasıdır.
Reha Bey, şehirlerarası otobüslere rakip fiyatlarla uçması gerektiğini düşündüğü PEGASUS havayollarının uyguladığı aşırı yüksek fiyata; rezervasyon yapmak için alınan 26 YTL'ye ve uçakta kendisine sunulan meyve suyu için para istenmesine acayip kızmış!
İşte tam burada, Reha Bey'in mutlaka ekonomiye giriş konusunda temel bir ders alması gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü verilen örnekler, tam da ekonomi derslerinde ilk anlatılan arz ve talep dengesi (aslında dengesizliği) örneğidir.
Adı geçen her üç hizmet de arzı belli ve kısa dönemde artırılamayacak hizmetlerdir . Yani Çırağan Kempinski otelinde de, Bodrum Maçakızı otelinde de, Pegasus uçağında da, belli ve artırılamayan sayıda oda ya da koltuk vardır. Kısa dönemde de bu sayı artamaz (otellerde artması çok zordur; uçakta ek sefer konabilirse arz kısa dönemde de artar).
Bu durumda hizmetin satış fiyatını belirleyen talebin düzeyidir. Maçakızı oteline Temmuz ayında gitmek isterseniz, o ayda hemen herkes o otele gitmek isteyeceği için, arz-talep dengesizliğine yakalanır ve sınırlı arzın getirdiği yüksek fiyatı ödemek zorunda kalırsınız. Eminim ki aynı otele (eğer açıksa) ekim ayında gitseniz, otel sahipleri size 100 euroya oda satsalar çok memnun olurlar.
Aynı durum Pegasus Havayolları için de geçerlidir. Daha dün sevgili babama 14 Ağustos için THY ile bir Bodrum-İstanbul uçuşu rezervasyonu yaptım. Toplam 109 YTL ödeyeceğim. Çünkü erken davrandım ve talebin en az olduğu geç bir uçuş saatini seçtim. Yoksa ben de büyük bir olasılık ile 250 YTL'ye yaklaşan bir fiyat ödeyecektim.
Reha Bey'e, aynı uçakta aynı bilete zamanında rezervasyon yaptığı için 20 YTL ödeyenlerle birlikte uçmak çok dokunmuş olabilir. Ama ekonominin dinamikleri ve özellikle arz- talep dengesi (ya da Adam Smith'in o "görünmez eli "), her zaman en doğru sonucu veren yanılmaz bir araçtır. Reha bey, televizyonda ana haber sunuculuğu yaptığı günlerde, Türkiye'de sadece bir tane o başarıda Reha Muhtar olduğu için, patronundan istediği parayı alabiliyordu. Aynı biçimde, arzı sınırlı olan her hizmet, talebin canlandığı günlerde tüketicilere kendi istediği fiyatı rahatlıkla kabul ettirecektir .
Eğer bu türlü fiyat sıkıntılarından rahatsız isek, bunun çözüm yöntemi köşelerimizi kullanıp bu şirketleri rezil etmeye çalışmak değildir. Eğer İstanbul'da Çırağan Kempinski gibi on otel daha olursa, Türkiye'de Pegasus Havayolları gibi yirmi şirket daha açılabilirse, işte o zaman fiyatlar çoğu zaman ucuz olabilir. Acaba Reha Muhtar bu konuya köşesinden destek vermeyi düşünmez mi? Eğer düşünürse, naçizane ben kendisine bunun yollarını anlatabilirim.
Ertuğ YAŞAR
REFERANS
Yorumlar Tüm Yorumlar (6)