Dün, Radyo Mayıs’ta Ulaştırma Bakanı Hasan Taçoy’la konuşurken, “Moraliniz bozuk mu?” diye sordum...
-KTHY konusunda bozuktur, dedi ve ekledi:
-Yola çıktığım noktadan, hedeften şaşılıyor... Bu yüzden bozuluyorum...
Hasan Taçoy; bakan olunca, kucağında kocaman ve hastalıklı bir bebek buldu.
Bunun üzerine KTHY’de, bazı “tasarruf” önlemlerini yaşama geçirmek istedi. Bunlar arasında 14. maaşın iptali, maaşlardan kesinti gibi “acı verici” kararlar da vardı. Doğal olarak ilgili sendika hemen “direniş”e geçti. Şirket çalışanları bu ay henüz maaşlarını ödenemedi ve Taçoy’un önerdiği yüzde 15’lik “kesinti” de “direniş” nedeniyle uygulanamıyor...
Ne yalan söyleyeyim; Kıbrıslı Türkler’in “beceriksizliğinin” alanen tartışıldığı ve yüzümüze vurulduğu zamanlarda kendimi çok kötü hissediyorum...
Bizim; dünyada bir yer edinebilmek için en başta “başarı”ya ihtiyacımız var...
Kendi kendimizi yönetmede, kendi ayaklarımız üzerinde durmada elimizde çok ciddi “araç”larımız bulunuyor...
Bir havayolu şirketini yönetmekten “aciz” olmak, bir toplumun “moral” değerlerine vurulan öldürücü bir darbedir...
Bir üniversiteyi yönetemiyoruz...
Bir hastahaneyi yönetemiyoruz...
Bir hapishaneyi yönetemiyoruz...
Bir elektrik santralını yönetemiyoruz...
Ve bir Bakan “Moralim bozuk” diyerek tam üç kez Türk Hava Yolları’nın kapısına dayanıyor ve “Gelin bu şirketi devralın” demek zorunda kalıyor...
Tabii böylesine “batak” bir işletmeyi kimse “başına bela” diye almaz...
Düşünebiliyor musunuz?
CTP havayollarına tam 203 kişi istihdam etmiş... Şimdiki bakan da harcamalardan yüzde 15 kesinti yapmaya, şirketi derleyip toparlamaya çalışıyor...
Bu noktada “siyaset” erbabına dönüp bakıyorum...
Bir “proje”si olan var mı?
Kıbrıslı Türkler’in havayolu taşımacılığı yapmasını, bu işi öğrenmesini, hatta bundan gelir elde etmesini, dünya ile ilişki kurmasını “programlamayı” başarmış bir siyasal ekip var mı?
Bu şirketi kurtarmanın “gaile”sine düşmeyen bir siyasetin bana göre hiçbir değeri yoktur...
Kıbrıslı Türkler, bu tür kurumları aracılığı ile ancak “toplumsal varlıklarının” farkına varabilirler...
Bir “kuru kalabalık” olmanın çok ötesindeki yeteneklerini ve üretkenliklerini, iş başarma kapasitelerini gösterebilirler...
Oysa biz ne yapıyoruz?
KTHYolları’nda, DAÜ’de, Elektrik Kurumu’nda hep “işbilmezliğimizi” sergiliyoruz...
İnanın; benim için bu bağlamada; UBP’ydi, CTP’ydi hiç ama hiç fark etmez...
Sonuçta; bir havayolu şirketini yönetemeyen, çalışanlarına maaşlarını veremeyecek duruma düşmüş olan bir “devlet kurumu” var karşımızda...
Yani, sözkonusu olan, hepimizin ortak malıdır...
Bugün; bu şirketin doğru dürüst bir web sayfası bile yok... Bilet almak için girdiğinizde, pişman olur ve başka firmalara kaçarsınız...
Taçoy; “Çağrı Merkezi” için şirketin ayda 80 bin TL. ödediğini söylüyor...
Yine, uçak mühendisi yerine inşaat mühendisi çalıştırdığını söylüyor...
Hasan Taçoy’un, şirketin durumunu anlatırken söyledikleri, aslında olaya tam bir “teşhis”
koyduğunu gösteriyor...
Sayın bayanlar baylar;
120 milyon TL. borç içinde bir şirket var karşımızda...
Morali bozuk bir de bakan...
Ne diyelim ona?
-Yapamazsan, git anahtarları THYolları’na ver, mi diyelim?
-Özelleştir şunu da; sen de kurtul, biz de kurtulalım mı diyelim?
Sadece “Kuru siyaset” yapanlara sesleniyorum...
Kıbrıslı Türkler’in “toplumsal varlığı” yalnızca söylenmekle olmuyor...
Böylesine “sıcak” konularda “öngörü”müz var mı?
Var mı bir vizyonumuz?
Bu şirkete adamlarını dolduranlar, bu “dibe vuruş” için sözünüz yok mu?
Bakan Taçoy; bar bar bağırıyor:
-Şirketin kurtarılması için Türkiye’nin verdiği paralarla biriktirilen 30 milyon doları bulamadım, diyor...
Var mı bir yanıtınız?
Hangi siyasal kadro gelirse gelsin, “Batırmak”tan başka bir “yeteğinimiz” yok mu bizim?
Bu yüzden ben “Özelleştir” diyenlere de, “THY’ye ver” diyenlere de inat; “orijinal” her Kıbrıslı Türk bu şirketi sonuna kadar savunmalıdır...
Bu yüzden de Bakan Taçoy; bazı önlemlerle bu şirketi “Ayağa kaldıracaksa” buna köstek olmak yerine, biraz acı duysak da katlanmalıyız...
İnanın; “Kendi yağımızla kendi ciğerimizi kavurmayı” öğrenmek için, dünyanın yaptığını yapmaktan korkmamalıyız...
İnanın böyle bir “vizyon” bu şirketin kurtuluşu için Türkiye’nin, 20 milyon TL. “daha” para vermesinden daha az rahatsız edicidir...
Hasan KAHVECİOĞLU
KIBRIS POSTASI
Yorumlar Tüm Yorumlar (26)