Dün birçok köşe yazarı, anlaşmış gibi “Kıbrıs Türk Hava Yolları” konusunu aynı günde işledik. Ana amaç KKTC’ın “Bayrak taşıyıcı; yani Milli Havayoluna” yardımcı olmaktır. Herkes elde edebildiği bilgileri okuyucusuna aktardı.Bu arada resmi açıklama olmasa da KTHY İdare Meclisinin Istanbul’da toplandığı,Genel Müdür değişikliği yaptığı bir yazar arkadaş tarafından açıklandı.Buna göre Istanbul Belediyesine ait “Istanbul Ulaşım AŞ’de” çalışan, Elektronik ve Haberleşme Mühendisi Bilâl Şimşir, KTHYollarına yeni Genel Müdür olarak atandı. Bilâl Şimşir’in 2003 yılında THY kadrosuna geçtiği ve daha sonra burada “Revizyon Atölyeleri Başkanlığı” görevini üstlendiği belirtildi. Bu konuda resmi açıklama yapılmamakla beraber, biz ateş olmayan yerden duman çıkmaz diyelim.
Konumuz KTHY ve havacılık. Bugüne kadar böyle geldi; bundan sonra da böyle gidecek diye bir kural olamaz.Dünya’da onca kârlı havacılık şirketi vardır. Özellikle bölgesel havayollarının kendi yörelerinde kapalı kutu çalıştıkları ve daha kolay kâra geçtikleri bilinmektedir. KKTC ambargo altında olduğu için burada rekabet yapacak fazla şirket olamaz. Nitekim olmadı.Zaman zaman Çarter şirketler arada kısa süreli çalışmalar yaptılar.
Bölgede KTHY baskın programla uçuş yapmaktadır.THY dünyaya açılma programı içinde Istanbul’a ek olarak Ankara üzerinden de KKTC’yi bağlama kararı aldı ve uyduladı.Çünkü KTHY Türkiye başkentini KKTC’ye bağlamayı başaramadı. İş takibi için Ankara’ya aynı gün gidip-gelme kolaylığını sağlayamadı.THY o boşluğu çok güzel doldurdu.Pegasus ve Atlas ise Türkiye ve Avrupa arasında çalışırken,KKTC’yi de ek alan olarak kullanmaktadır.Hatta aldıkları uçuş haklarını yolcuya bakarak, mevsim mevsim kullanmama hakkını da kullanıyorlar.Bu da zararı aşağıya çekme avantajı oluyor.
KTHY’nın nasıl kârlı olacağına geçmeden 21 Aralık 1963’den bu yana 46; 20 Temmuz 1974’den bu yana 35 yıl geçmesine ve KKTC’de havacılık faaliyeti yapılmasına karşın ülkemizde hâlâ daha “Sivil Havacılık Yasası” yapılmamıştır.Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Hasan Taçoy’dan önceki her Bakana,Hükümette,Mecliste ve sonra da basında, KKTC’nin öncelikli gereksiniminin “Sivil Havacılık Yasası” olduğunu ısrarla belirttim.Hatta zamanın KKTC Cumhurbaşkanı Rauf R. Denktaş’a “Bu ülkede araba,kamyon ve hatta bisiklet resmen kaydedilir ama Uçak kaydedilemez” dediğimi anımsıyorum.Oysa yıl 2009 ve KKTC’ye kaydı olmayan,KKTC otoritelerinin bu Uçaklar üzerinde hiçbir tasarrufu olmadan uçtukları bilinmektedir. Bunun Uluslararası tanınma engeli ile ilgisi yoktur.Siz Yasa yapar,Devlete düşen görevleri yerine getirir ve şimdiki gibi Türkiye’den de hızmet satın alabilirsiniz.
1.KKTC bugün iki sivil Havaalanı bulunan ama Yasasız bu işi götüren acaip ülkelerden biridir.Bu boşluğun doldurulması gerekmektedir.
2.Onca para harcanan Ercan ve Geçitkale Havaalanlarının her ikisini de ayakta tutmak ve kullandırmak zorundasınız. Hiç değilse “Bölgenin Uçak Park” yeri olarak düşük fiyatla kullanılmasına olanak tanırsınız.Alanlar da iniş kalkışa açık olur.Etraflarındaki alanların da kullanılmalarına olanak tanırsınız.Özelleştirmenin ucu pisliktir. KKTC açısından baktığımızda tam bir çıkmaz sokaktır.
***
1.Kıbrıs Türk Hava Yolları özelleştirilmeli midir?Bana göre hisselerinin belirli bir oranı, örneğin %40’ı özele açılarak geçiş dönemi yaşanabilir.Acenteler,Bankalar ve doğrudan doğruya halk,en azından yıllık faiz garantili hisse alarak KTHY ile bağ kurmalarına olanak tanınabilir. %40 hisse kanadına da Yönetim Kurulunda aynı oranda seçimle yoluyla temsiliyet sağlanabilir.Ama buna da Parti çıkarı ile yaklaşılmamalıdır.Yönetim Kurulu havacılık alanında söz sahibi kişilerden oluşturulmalıdır.Orası ahbap memnun etme yeri değildir.
2.KTHY Türkiye’de de resmen kayıtlı olduğu ve uçuş hakkına sahip olduğu için THY veya Türkiye’de kaydı olan her şirket gibi Dünyanın her yanına uçmak hakkına sahiptir.O hâlde KKTC-Türkiye coğrafyasına mahkûm değildir.Hatta iç hatlarda Türkiye’de uçma hakkına sahiptir.Bana göre de öncelikle orada uçmalı,boşlukları doldurmalıdır.Bunun için uygun uçaklara sahip olmalıdır.Bunun da yolu Turbo-Prop uçaklarla,halen uçuş yapılmayan alanları öne almaktır.
3.Türkiye ile KKTC arasında Turbo-prop uçaklarla “dolmuş seferleri” yapılarak ara ve kesintisiz bağlantı sağlanmalıdır.
4.Boeing 737-800 uçakları Türkiye ve yakın komşu ülkelerde kullanılmalı; Almanya-İngiltere uçuşları için yine Boeing firmasının daha büyük gövdeli uçakları tercih edilmelidir.Zaten ABD’de Obama Yönetimi, ihracatı teşvik için çok uzun vadeli export kredisi vermektedir.Bu fırsatı kullanıp,yeni uçaklarla borç yükünü uzun vadeye yaymak olası.
4.KTHY bilet politikasını değiştirmelidir.Easy-Jet’in havacılığa bulaştırdığı hastalığı gönüllü olarak davet etmek, her Havayolunu düzlüğe çıkaracak anlamına gelmez.Ucuz bilet,ucuz servis,içilen suyun ve alınan sandüviçin parasının ödenmesi demektir.Hem ucuz bilet satacak, hem de catering hızmeti verecekseniz, bunun astarı yüzünden pahalı olur.”Bayrak taşıyıcı Havayolu” tarifeli ve kaliteli hızmet sunmak durumundadır.Uzun yola küçük uçak değil,büyük gövdeli uçaklarla,bol koltukla uçmak kâr getirir.
5.Yolcuya, uçak içinin temizliği, başarılı ama güler yüzlü hızmet verenlerin varlığı ve ertelenmeyen seferlerle hitap edebilirsiniz.Merkez ve özellikle KKTC dışında var olan Şûbelerde telefonlara yanıt verecek birilerinin bulunması ve müşterinin ikna edilmesi önemlidir. Halk dakikalarca çalan ama yanıt gelmeyen telefonlardan bıkmıştır.Yine halk, açılan ama sizi o masadan ötekine savuran telefon sisteminden de bıkmıştır. Müşteri telefonun ucunda ise onu yakalamak görevi KTYH’ına düşer.
6.KTHY’ının kara deliği, Uçak bakım ve Onarımı ve her uçuşu ilgilendiren “hat bakımının” maliyetlerinin çok yüksek oluşudur. Zararı büyüten budur. Uçak bakım ve Onarım zincirinde maliyet aşağıya çekilememiştir.Bunun nedeni bellidir ama kimse bunun üzerine gitmemektedir.CTP döneminde bu konu ayyuka çıkmıştı.Suçlanana rastlamadık.
7.KTHY’ının borçları, uygun Bankalarla, düşük faizli ve uzun vadeye bağlamalıdır.Her yol için kârlılık hesapları yeniden gözden geçirilmeli.Kabarık personelden kurtulmaktan başka yapacak seçenek olmadığı acı olsa da kabul edilmelidir.Sendikacılık zarara dayalı kararların arkasında olmak demek değildir. İşletmenin “Verimliliği” de Sendikacıları ilgilendirmelidir. Dünyanın öteki ülkelerinde bu böyledir.
***
Açıklamalara bakılırsa, KTHY ve genelde havacılık için bazı kararlar alınmaktadır. Bunları tam olarak öğrendikten sonra yeniden yazacağım.
İsmet KOTAK
Kıbrıs Postası
Yorumlar Tüm Yorumlar (5)