Türk Hava Yolları Genel Müdürlük Binası önünde yaşanan olayların ardından Hava-İş de yazılı bir açıklama yayınladı.
İşte Hava-İş tarafından yayınlanan o açıklama:
"Değerli Basın ve Kamuoyumuz;
THY A.O’da yürürlükteki toplu iş sözleşmesine aykırı YASADIŞI bir işçi kıyımı yaşanmaktadır. Yıllardır bu şirkete karda kışta, sıcakta özveri ile hizmet etmiş, 150’ye yakın üyemiz işlerin bir başka yer hizmetleri firmasına devredildiği gerekçesi ile emekliliklerine 3-5 yıl kala işsiz bırakılmaktadır.
Sendika ile imzalanmış toplu iş sözleşmesinin 8. Maddesinde kısmen veya tamamen kapatılan işyerlerindeki personelin şirketin bir başka departmanında koşulsuz istihdam edileceği hüküm altına alınmıştır. EK-1 (TİS 8. Madde)
Medeni Kanun ve Borçlar kanununa bile aykırı bir biçimde akdedilen sözleşmedeki imzasının tam tersi hareket ederek Yasadışı işleme kalkışan bu THY Yönetimi bu gücü nereden almaktadır. Bu ülkede hukuk ve adalet yok mudur?
Daha geçtiğimiz günlerde “Yeni Demokratik Anayasa” halk oylamasından geçmedi mi? Ülkeyi demokrasi açılımına götürdüğünü iddia eden AKP hükümetinin atadığı 3 kişilik THY İcra komitesi nasıl oluyor da altına imza attığı sözleşmeyi hiçe sayıyor, hukuku hiçe sayıyor?
11.000’ne yakın üyemizin çalıştığı THY A.O işletmesi %49,2’si kamuya ait ülkemiz sivil havacılığının temel yapısıdır. Ancak binde 8’lik bir oranla halka arz adı altında özelleştirilen ulusal havayolumuz, bu hülle ile Yönetimi kamuda kalmış, ancak kamu denetiminden kaçırılmış bir şirkete dönüştürülmüştür. Milyonlarca dolarlık uçak alımlarından tutun, 5-6 milyar dolara çıkmış cirosu bu işlemle İhale Kanunu kapsamından çıkarılarak 3 kişilik İcra Komitesinin inisiyatifine bırakılmıştır.
THY yönetimi plansız ve saldırgan bir büyüme stratejisini marifet sanarak hareket etmektedir. Havayolu büyümeleri personel gereksimi, eğitim gereksinimleri, bakım gereksinimleri, çok hızlı artan iş yükünün oluşturduğu riskler gibi birçok temel faktörün çok planlı değerlendirilmesi ile yapılabilir. THY yönetimi bunu hafife almaktadır. Alınan bu riskin maliyeti bir gün şirketi vurduğunda, umarız biz haklı çıkmış olmayız.
THY yönetimi çağdışı bir insan kaynakları politikası ile en tecrübeli elemanlarını zorla işten çıkarıyorsa, tayinlerle sürgünlerle, cezalarla, işten çıkarma ve bölümleri kapatma tehditleri ile korkutuyorsa, sindiriyorsa, motivasyonlarını yok ediyorsa bu büyümenin mimarı çalışanları acımasızca işsiz bırakıyorsa, bu ülkede demokrasi adına söylenen her şey aldatmacadır.
Aynı zamanda bu uçuş emniyeti adına tam bir risk almadır. İşletmenin asıl işlerinin bölünerek taşeron firmalara veya bir başka şirketlere devredilmesi basit bir işlem değildir. Hem iş yükünün artması hem de sadece kâr amaçlayan bu şirketlerde çok kötü çalışma koşulları ve düşük ücretlerle sürekli sirküle olan bir istihdam yapısı sivil havacılığın en temel ilkesi olan UÇUŞ EMNİYETİNE aykırıdır.
Sendikamız bu YASADIŞI işten çıkarma işlemleri ile ilgili T.C çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na başvurmuş;
Resmi talebinde (EK-2)………“İşverenin bu işlemi yasadışıdır ve geçersizdir.
Bu işlem Borçlar Kanunu ve Medeni Kanunun 2. Maddesindeki genel düzenlemelere de aykırıdır.
T.C bir hukuk devletidir. Bakanlığınızın güvencesi ve gözetiminde taraflarca hüküm altına alınan THY A.O 22. Dönem toplu iş sözleşmesinin hukuk dışı bir işlemle işverence yok sayılması Bakanlığınızın da yok sayılması ve devletin yaptırımlarından hiçbir şekilde çekinilmediğini ortaya koyan Anayasa ve HUKUK DEVLETİ ilkelerini de çiğneyen Anayasal bir suçtur.
Bu çerçevede güvenceniz altındaki toplu iş sözleşmemizin ilgili maddesinin uygulanmasının sağlanmasını, fesihlerin geçersizliğinin tespitini bu yolla işverence iş sözleşmeleri feshi işlemi yapılan üyelerimizin tespitinin yapılarak, geçersiz iş sözleşme fesihlerinin ortadan kaldırılmasını ve ilgili maddenin eksiksiz uygulaması için ivedilikle işlem yapılması konusunda gereğini arz ederiz……” diyerek devleti bu konuda göreve çağırmıştır.
Eğer bu hukuksuzluğu devlette önleyemiyorsa, işten atılmaların sendikal hakların çiğnemesinin baş sorumlusu o zaman bu siyasi iktidar olacaktır.
İLO’da sendikal hakların çiğnenmesi yüzünden sicili en bozuk ülkelerden biri olan ülkemizin, bu konudaki ayıplarına ve uluslararası sözleşme ihlallerine bir yenisi daha eklenmiş olacaktır.
THY Yönetimini uyarıyoruz! İş barışı ve huzurunu ortadan kaldıran bu hukuk dışı yaklaşımlar önümüzdeki günlerde başlayacak yetki tespiti istediğimiz 23. Dönem yeni toplu iş sözleşmesini de bugünden çıkmaza sürükleyecek, yeni huzursuzlukların da başlangıcı olacaktır.
THY Yönetimi 8. Maddeye uygun davranarak hukuken geçersiz olan bu fesih işlemlerini iptal etmeli ve işten çıkarılan işçileri bir başka departmanında görevlendirilmelidir.
Hava-İş sendikası apaçık ortada olan bu haksızlığa karşı her platformda meşru mücadelesini sürdürecektir. Bu noktadan sonra iş barışı ve huzuru ile ilgili THY A.O işletmesinde oluşabilecek olumsuzluklardan üyelerimiz ve sendikamız sorumlu olmayacaktır.
HAVA-İŞ SENDİKASI GENEL MERKEZ YÖNETİM KURULU"
Yorumlar Tüm Yorumlar (10)