Sırf bu başlık nedeniyle çok kişi bana kızabilir. Varsın kızsınlar, ancak ben havalimanlarında komple yasaklamak yerine, içmeyenlere rahatsızlık vermeden sigara içebilme yollarının araştırılması ve yeni formüller bulunması gerektiğini düşünüyorum. Hatta bazı ülkelerde kullanılan çözümler bile uygulanabilir.
Örneğin Münih Havalimanı’nda Terminal 2’de sigara içilebilen cam akvaryumlar var. Çok güçlü olan havalandırma sistemi sayesinde dışarı duman veya koku çıkmıyor. Böylece 10-12 saatlik uzun bir uçuştan gelen yolcu, eğer bağlantı bekliyorsa nikotin cinneti geçirmeden bu cam akvaryumlara dalarak sigarasını içebiliyor. Benzer örnekler dünyada da yayılıyor.
Edindiğim bilgilere göre havalimanı terminallerinde yiyecek-içecek ve diğer ticari alanlarda ciddi gelir düşüşleri söz konusu. Bu düşüşler yüzde 20-30’lara kadar çıkıyor. Sigara tiryakisi yolcular artık terminallere mümkün olduğunca geç adım atıyorlar ki dışarıda daha fazla sigara içebilsinler.
Peki, ülkemizde havalimanı terminalleri özelleştirilirken TAV, IC, Limak gibi firmalar bundan doğacak gelir kayıplarını hesap edebilirler miydi? Tabii ki hayır. O zaman bu ciro kayıplarının sorumlusu kim olacak? Ya da havalimanı personelinin çok sık verdiği sigara molalarından doğan işgücü kaybı nasıl çözülebilir? Bana sanki yine işin en kolayına kaçarak ‘yasaklayalım da bitsin’ mantığı güdülüyor gibi geliyor.
Oysa sigara içenlere çözüm sunulan Münih, Bangkok gibi terminaller örnek alınsa daha iyi olmaz mıydı diye düşünmeden edemiyorum.
Akşam / Tolga Turgut
Yorumlar Tüm Yorumlar (6)