® KORAY ÖZBAY İÇİN THY YK. BAŞKANININ ACIMASIZ VE HAKİKAT DIŞI BEYANI

THY’nin 25 Temmuz 2023 günü yapılan Genel Kurul Toplantısının sonunda YK Başkanı Bay Bolat “Kimse sormadı ama ben yine de bilgi vermek istiyorum “diyerek Tokyo’da intihar eden Ö. Koray Özbay’ ile ilgili açıklama yaptı. Bu açıklamanın toplantı zaptına alınmayacağını tahmin ettiğimden toplantı iştirakçilerden iki kişiden yapılan açıklama ile ilgili detaylı bilgi aldım.

Bay Bolat’ın beyanına göre THY’ teftiş kurulunun yaptığı araştırma sonucunu rahmetlinin annesi ile paylaşacakmış   Araştırmanın sonucu”.biz olayı böyle gördük. Hukuk yolu açık “şeklinde olacak herhalde. YK Başkanının Genel Kurul Toplantısında yaptığı Konuşmanın tamamına vakıfım.

 06.06.2023 saat 21.30.57’ de Airport haberde Yönetim Kurulu Başkanı Bay Bolat’ın konunun titizlikle araştırıldığına ilişkin bilgilendirmesini okuyarak memnuniyet duymuştuk. Konu ile ilgili THY’ nin hassasiyetini görüp anlamış olmak tabii ki güzeldi. Türk Hava Yollarının konuya yaklaşımın bu paylaşım ile kamuoyuna duyurmuş oldu Bay Bolat.

Şirketin Baş müfettişini Japonya’ya göndereceğini kamuoyuna açıklayan Bay Bolat, aradan hayli zaman geçmesine rağmen yapılan araştırma sonucunu bugüne kadar kamuoyu ile paylaşmadı. THY Genel Kurul Toplantısında bu konuda sınırlı bir zümreye açıklama yaptı ve de verilen bu bilgi tabii ki toplantı zaptına geçmedi. Kaydı kuydu yok.

Ben hukukçu değilim. Hukuk konusunda bir tek Basın hukuku dersi aldım. Ama hukukun bir mantık konusu olduğuna inanırım. Dünyanın sayılı hukukçularından biri “Hukuk Asgari Ahlaktır “sözü ile birçok şeyi ortaya koymuş.

Müteveffanın Japonya da birlikte olduğu kişilerle konuşarak ve bazı arkadaşları ile yaptığı WhatsApp yazışma bilgileri ile şekillendirilen rapora dayanarak konuşma alt yapısını oluşturan THY YK Başkanı genel Kurul katılımcılarına hitap ederken bir arka fon ses 1000- 1500 adet mesajlaşmayı 4 THY mensubunun okuduğunu ifade ettiği söylendi bana. (?) 1000-1500 adet WhatsApp yazışmasından esinlenen bir rapora istinaden şekillendirilmişti o enfes konuşma. Genel Kurulda kendisine yöneltilen sualleri cevaplamayı bir ay öteleyen YK Başkanı kendisine hiç sorulmayan bir konuda açıklama yapma gereği duymuştu.

THY’ nin rahmetli tarafından suçlanan personelini savunmak isteyeceği malum. Biz de olsak bunu asgari denemek istemez miyiz?  Bilemiyorum.

Ben kişisel olarak tanımadığım, iki ay önce arayıp temas kuramadığım bu Zafer biraderin böylesine çirkinlik ötesi bir hatanın tarafı olmasını mümkün görmüyorum. Ayrıca 4-5 sene önce TGS’ den ayrılmış olan Zafer Beyi de çok iyi tanıyan insanlar da sistemde halen mevcut. Ancak bunu ifade edip edemeyeceklerini değerlendirmek gerekir. Zira açıklamayı yapan zat (THY YK Başkan) aynı zamanda TGS’ nin de YK Başkanı TGS’ de yönetim THY’ de. Bilmem anlatabiliyor muyum?

İşten atılan personelin hakkı olan pass bilet haklarının kendilerine teslimini veya emekli hüviyet kartlarının kendilerine verilmesini tartışmıyoruz.  Ortada bir can kaybı var. Belki de kuruluşunuz personelinin bunda hukuken bir hatası yoktur veya mevcutsa da hatayı ispatlamak mümkün olmayabilir. Acaba neden asılsız ve acımasız sebepler uydurulmasını uygun gördünüz diye sormak gerek kendilerine. Uygun gördünüz diyorum zira hiçbir teftiş kurulu raporu bağlı olduğu makam (İcra Komitesi Başkanlığı) tarafından onaylanmadan, açıklama yapmak dahil hiçbir icrai işlemin mesnedi olamaz. Dolayısı ile raporun onaylayan makamın görüş ve fikri olduğunu kabullenmek gerekir.

Rahmetlinin cenazesinde ağlayarak: “Benim oğlumun başını yediniz. Allah sizi bildiği gibi yapsın. Hepsinin her şeyi ortaya çıkacak. Bunun hesabını soracağız milletçe. Benim oğlumu mahvettiler, benim oğlumun canına kastettiler. Benim çocuğum pırıl pırıldı. Bu muydu mükâfatı. Niye benim çocuğumu hedef aldılar. Kullandılar, paçavra gibi attılar benim evladımı. Ben onu bu günler için mi yetiştirdim. Hiç kimse aramıyor. Çünkü suçlular. Dürüst insanların hali bu oluyor. Annelerin yürekleri yanıyor. Ben oğlumu böyle mi gönderecektim, böyle mi bekleyecektim. Adalet istiyoruz” diyen annesine, Genel Kurulda yaptığı açıklama doğrultusunda gönül rahatlığıyla, “biz olayı böyle gördük, hukuk yolu açık” diyebilecek mi?

Bu arada konu ile ilgili ilk yazımızda cevaplanmasını rica ettiğimiz suallerden 5 adedini tekrarlıyorum. Her ne kadar THY’ nin statüsü akıl karıştırsa da (%50’ den fazlası halka ait olup şirket yönetimi tümü ile THY ‘de) bu aralarda şayet şirket bir devlet kuruluşu olarak kabul görüyorsa bu suallerin cevaplanması gerekir. Tabii bu durumda “THY Özel bir şirkettir” paravanasının arkasında yer alınacağını ve sorulara cevap verilmeyeceğini bilmemize rağmen bunu ifade ediyorum.

Acaba Baş müfettişiniz bunlarla da ilgilenecek zamanı bulamadılar mı? İ Bunların cevaplanması gerekmektedir zannederim. Bu sorular rahmetlinin anlatımının doğruluğunu destekleyecek hususlar olup bu konuda Türk Hava Yollarının açıklama yapmaktan kaçınacağını da biliyorum. Yine de saygıdeğer Teftiş Kurulu Başkanı bu konuları araştırarak size arz etse, en azından siz bir şeyleri öğrenmiş olurdunuz.

1.Tokyo Havalimanında kaç adet Yer Hizmeti (Handling) şirketi mevcuttur. Tokyo Müdürlüğünce yapılan araştırma sırasında şirketimizin hizmetine kaç yer hizmeti şirketi talip olmuştur? İş hangi usul (teklif alma – ihale vb..) ile adı geçen firmaya verilmiştir. Tokyo Meydanında mevcut olan handling şirketleri ile de görüşüp THY’ nin bu konudaki geçmişe yönelik tutumlarını da öğrenmekte fayda mülahaza edilmektedir. (Tokyo meydanında bir tek yer hizmeti şirketi varsa bu bilgimiz dışındadır.)

2.Video’ da Tokyo Müdürü’nün kuzeni olarak adı geçen Alican Gürsoylar Tokyo THY’ ye hizmet veren handling şirketine hangi tarihte işe girmiştir?  Hangi tarihte müdür olmuştur? Bu tarih THY yer hizmeti ihalesi tarihinden önce midir / sonra mıdır? Rahmetlinin Videoda THY ihalesinin kendilerine verilmesi şartı ile müdür yapıldığı iddiası doğru mudur?

3.Bir yıl sonra, yabancı dile (Japonca ve İngilizce lisanına) vakıf olmayan Burhan Bayhan ile Alican Gürsoylar ’ın THY Tokyo Müdürlüğü’ne mülakatla mahalli personel olarak alındıkları doğru mudur?

4.Video ’da adı geçen şahsın Osaka hattı açılmadan Osaka Müdürü olarak atandığı, (işe alındığı) ancak daha sonra pandemiye bağlı olarak, hat açılışının gecikmesi nedeni ile 3 yıl maaş alıp, Tokyo’da kaldığı iddiası doğru mudur?

5.Hizmet aldığımız Yer Hizmeti kuruluşunca Manuel balans düzenlenemediği için, 2018 yılında sefer iptali yaşandığı doğru mudur? Bu olay soruşturulup bütün mali ve idari boyutlarıyla ortaya gerekli işlemler yapılmış mıdır? Video’ da isimleri geçen merkezde çalışıp bu konuya müdahil olan ve adı geçen destekçi olarak belirtilen personelin fonksiyonları nelerdir. Olay hakkında inceleme ve soruşturma için herhangi bir müfettiş gönderilmiş midir? Veya Tokyo Müdürü konu hakkında araştırma yapıp sonucunu bağlı olduğu makama göndermiş midir? Oluşan zarar yer hizmetleri firmasından tahsil edilmiş midir?

Tabii ki Sn. Bolat “Bunlar iç konularımızdır ve kimseyi ilgilendirmez “diyebilirler. Bu da bizi şaşırtmaz.