Ulu Önder Atatürk’ün 74’üncü ölüm yıldönümü olan 10 Kasım 2012 tarihinde, Siirt Pervari’de Dadaşlar kod adlı Jandarma Özel Hareket timini taşıyan Sikorsky (S-70) tipi helikopterin düşmesi sonucu şehit olan 17 şehidimizi yine kalbimize gömdük. Tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet yakınlarına başsağlığı diliyorum. Şehitlerimizin ruhu şad olsun. Hepsinin manevi huzurunda saygıyla eğiliyorum.
Son zamanlarda askeri hava aracı kazalarında önemli oranda artışın olduğu gözlemlenmektedir. Sadece 2012 yılı içerisinde 4 Sikorsky helikopter kazasının olduğu, bunun sonucunda da 34 şehit verdiğimiz gerçeğinden yola çıkarak konunun derinlemesine araştırılıp gerekli önlemlerin ivedi olarak alınması önem arz etmektedir.
Sivil ve askeri hava aracı kazalarının araştırılıp daha sonra benzer kazaların olmaması için gerekli önlemlerin alınması konusu tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de önemli bir konudur. Ben eminim ki tüm askeri hava aracı kazalarından sonra Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından da kaza kırım heyetleri oluşturularak gerekli incelemeler yapılıp raporlar hazırlanarak yetkili makamlara arz edilmektedir.
Bu güne kadar hazırlanan raporlarda hangi eksiklikler veya sorunlar tespit edildi, bunlara karşılık hangi önlemler alındı? Bunu bizim bilmemiz mümkün değil. Ancak, dışardan bakan birisi olarak bizim gördüğümüz şudur ki; kaza yapan pilotların tecrübesinin bu tür kritik görevler için yeterli olup olmadığının bir kez daha sorgulanması gerektiğidir. Son kazadaki şehit pilotlarımızdan Kara Pilot Yüzbaşı Anıl Barış Çetin’in 31, Kara Pilot Üsteğmen Yakup Çınar’ın 27 yaşında oldukları da dikkate alındığında bu tür kritik görevler için bunların yeterli olduğuna kim veya kimler karar verdi? Bu kararı verirken hangi kriterler ve standartlar dikkate alındı? Bu konunun mutlaka tartışılması gerekir. Özellikle pilotlarımızın toplam uçuş saatlerinin yanı sıra bu helikopter tipindeki uçuş saatlerinin kamuoyuna açıklanması önem arz etmektedir. Bu tür kritik uçuşlar için herhangi bir uçuş saati tecrübesi aranıyor mu? Örneğin benzer görevleri Afganistan veya Irak’ta yapan ABD’li pilotların tecrübesiyle bizim pilotların tecrübesinin bir karşılaştırması yapıldı mı? Bu tür kazaları pilotaj diyerek kapatmak bizi çok sağlıklı bir sonuca götürmez.
Helikopterin metal yorgunluğunu tartışıyoruz da her nedense pilotların yorgun olup olmadıklarını tartışmak hiç aklımıza gelmiyor. Bu konuda, şahsen ben pilotların en azından son bir yıl, son bir ay, son bir hafta ve son 24 saat içerisindeki uçuş görev saatlerini bilmek isterim. TSK’da bu tür kritik görevler için pilotların uçuş görev ve dinlenme sürelerini belirleyen bir talimatın olup olmadığı da açıklanırsa iyi olur. Gündüz ve gece ekibi ayrı pilotlardan mı oluşuyor? Yoksa aynı pilotlar hem gece hem de gündüz mü uçuyor? En azından gece uçuşu yapan pilotlarla gündüz uçuşu yapan pilotlar arasında bir tecrübe farkı varmı?
YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ
Yorumlar Tüm Yorumlar (15)