Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün görevlendirdiği 6 uzmanın Isparta kazasından 28 gün önce hazırladığı raporda World Focus Havayolları’nın 60 eksiği tespit edildiği, bu tespitler doğrultusunda şirketin işletme ruhsatının durdurulması talep edilmesine karşın dönemin Sivil Havacılık Genel Müdür Yardımcısı Oktay Erdağı’nın izin verdiği iddiası sonrası Yavuz Çizmeci, ateş püskürdü. İşte satırına dokunmadan hazırladığımız o röportaj…
Airporthaber: Bu talihsiz uçak kazasından sonra en suskun kişi siz oldunuz. Herkes konuştu. Bugün de konuşma sırası sizde. Dünkü Star Haber’de yayınlanan belgeden sonra, olayın aslı nedir?
Yavuz Çizmeci: Biz bu konuda belli bir disiplini uygulamaya çalışıyoruz. Suskunluğumuzun asıl nedeni bu. Dünyada havacılık tarihinde havacılık camiasında bu tür, elim kazalar dönem dönem olur. Belki teknoloji geliştikçe azalmakta ama kazalar olur. Olduğu zaman da bu işin tarafları ve kamuoyu bu işi sorumlulukla soğukkanlılıkla ele alır. Ama maalesef bizim Türkiye’de en son uçak kazasından sonra konu hem sorumlulukla hem soğukkanlılıkla özellikle kamuoyu önünde fazla alınmadı diye düşünüyorum.
KANTARIN TOPUZUNU KAÇIRDILAR
Airporthaber: Kaza üzerinden 7 ay geçti ama sorular ve iddiaların ardı arkası kesilmiyor…
Yavuz Çizmeci: 7 ay geçmiş olmasına rağmen ilginçtir, söz konusu olan firmanın! lisansları yenileneceği tarihlerde bu tür haberler daha fazla çıkıyor. Birden bire bir suskunluk oluyor. Ondan sonra tam 3 ay sonra, 6 ay sonra…Bugünlerde yine bir lisans çıkma hadisesi var. Geçen sefer de böyle olmuştu. Bu tür haberler çıkıyor. Çıkan haberler, esas itibariyle çok yeni bir şey söylemiyor. Öyle çok şok bir şeyler de vermiyor. Ne diyor? Bu şirketle ilgili bir denetleme olmuş. Bu şirketle ilgili olan denetlemenin benzeri Türkiye’deki bütün şirketler için oluyor. Dünyadaki şirketler için de sivil havacılıklar yapıyorlar. Denetleme olduğu zamanda şunun garantisini verebilirim. Her denetlemeden sonra bunun içerisine, bayrak taşıyıcılar da dahil, büyük küçük bütün firmalar…Bir takım bulgular çıkıyor. Bulguların çok önemli bir kısmı da teknik uçuş güvenliğini engelleyen şeyler değil, teknik bürokratik ama formatlara uyulması gereken bulgular oluyor. Bunları daha sonra firmalar yerine getiriyorlar ve lisansları devam ediyor. Şimdi aynı şey, bu söz konusu arkadaşlar mal bulmuş mağribi gibi işte… “Bir belge bulduk. Bunu da savcılığa vereceğiz…” Versinler. O belgeden sonraki cevaplar ve yapılanların hepsi her yerde var. Sivil havacılıkta da var. Firmada da var. Üzünülen konu, bu konuda araştırmacı gazeteci, araştırmacılığa önem veren, yayın kuruluşları filan bence kantarın topuzunu kaçırdılar. Yani bu işi bilenine, otoritesine sorması lazım. Ve oradan yeterli cevap almadan da bu tür konularda olur olmaz iddialarda bulunmaması lazım. Söz konusu ne şoktur ne de vahimdir. Dünyanın her tarafında ve Türk sivil havacılığında yaşanan denetleme, denetleme sonrası bulgu ve düzeltme, prosedürünün belli bir noktasındaki bir şeydir. Uçuş güvenliğini ve kaza nedeni olabilecek bir şeyi ispat eden, onun hasır altı edildiğini ispat eden bir şey değildir. Bu şekilde çıkması üzüntü verici. Bizim tutmaya çalıştığımız disiplinle, genel bir ahlak var bu konuda dünyada havacılıkta. Bir kaza olduğu zaman, bu kazanın tarafları açıklamada bulunmazlar. Hemen ilgili bakanlık, bir kaza kırım raporu oluşturur. Bu kaza kurum kurulu gerekli incelemelerini yapar. Bazen bu inceleme bazen bir-iki sene sürer. Bazen beş sene sürer. Ama bu arada kimse herhangi bir müdahalede bulunmaz. Bu kaza ile beraber bu kazada ölenlerin üzerinden, ticaret yapılmaya çalışıyor. Bunu daha önce örneklerini de gördük. Bir takım rekabetsel durumlardan dolayı, bunun üzerinde ticaret yapılmaya çalışılıyor. Çok üzücü ama aslı astarı olmayan şeyler. O yüzden soğukkanlı durup sabırla bekleyeceğiz.
Airporthaber: Siz bunun arkasında bir şey arıyor musunuz?
SÖZKONUSU ŞİRKETİN YETKİ BELGESİ ÇIKACAK!
Yavuz Çizmeci: Ben hiçbir şeyin arkasında bir şey aramıyorum. Aslında hiçbir şey tesadüf değil. Dünle bugün söylediğim gibi söz konusu şirketin yetki belgesi uzatılacak. Lisansı çıkacak. Bugün böyle bir haber çıktı. Bundan üç ay önce yine böyle bir haber çıktı. Dolayısıyla bu tür kafa karışıklıklarından medet uman kimlerdir ona bakmak lazım.
Airporthaber: Siz bakıyor musunuz bunlara?
Yavuz Çizmeci: Ben bakmıyorum. Ben pozitif ve iyi niyetli bir insan olduğum için, Türkiye’de havacılık gelişsin istiyorum. İnsanların içindeki havacılık korkusu gitsin, insanlar daha fazla uçsun istiyorum. Türkiye ekonomisi daha fazla uçsun istiyorum.
Airporthaber: Sizin birkaç tane şapkanız var. ACT, AnkAir, HAVAK, MYTechnic, MyCargo… Ve bunların üstünde de TÖSHİD başkanısınız. TÖSHİD şapkası altında bu konularla ilgili ne diyebilir siniz?
İTİŞ KAKIŞA, AĞIZ DALAŞINA GEREK YOK
Yavuz Çizmeci: TÖSHİD olarak biz soğukkanlı tavrı korumaya çalışıyoruz. Ve bilgilendirmeye çalışıyoruz. Hem medyayı hem kamuoyunu hem ilgili şirketleri… Havacılık bilgi ve terbiyesi sadece bilgi ve terbiyesi sadece havacılık şirketleriyle değil, aynı zamanda medyada da bu alanla ilgilenenleri bağlayan bir şey. Söylediğim gibi her şeyin havacılıkta bir tanımı var. Yani havacılık diğer alanlardaki muğlaklıklardan, belirsizliklerden çok uzak bir şey. Her şeyin havacılıkta bir tanımı var. Atacağınızın her adımın bir tanımı var. Biz TÖSHİD olarak şirketlerimizin havacılığın uluslararası ve ulusal standartlarına en uygun olarak, bir şekilde yönetilmesi, yürütülmesi ve bu arada birbirleriyle kardeşçe ilişkiler içerisinde, etik ve ticari kuralları yıpratmadan ilişkinin sürdürülmesi gerektiği konusunda herkese sabır ve kuvvet öneriyoruz. Daha başka önerecek bir şey yok. Ama söylediğim gibi havacılık sektörü Türkiye’de hızlı büyüyor. Dünyada en hızlı büyüyen ülkelerinden bir tanesi. Son beş yılda ciddi bir büyüme trendi yakaladı. Mevcut hükümet ve bir önceki hükümet güzel kararlar aldı. Bu şimdi böyle giderken, ufak tefek menfaatler gözeterek, bu güzel süreci yıpratacak adımlardan kaçınmak lazım. Bu konuda arkadaşlarımızı uyarıyoruz. Ben şahsen bütün arkadaşlarımı uyarıyorum. Gereksiz itiş kakışlara, ağız dalaşlarına gerek yok. Çünkü bizim devletle sektör bir arada. Birbirimize sahip çıkmamız lazım. Çünkü önemli bir tehlikeyle karşı karşıyayız. Yakıtın varilinin 139 dolar olması yepyeni bir durum. Ve bu bir günlük bir durum değil. Bu böyle devam edecek. Biz buna nasıl çare bulacağız, bunun peşinden gitmemiz gerekir. Hem havacılıkta hem de diğer sektörlerde buna çareler aramak varken, böyle astı astarı olmayan, önü arkası olmayan işlerle uğraşmak zaman kaybıdır diye düşünüyorum.
Airporthaber: Peki haberin içinde şöyle bir şey geçiyor. Bu izni veren Oktay Erdağı kaza yapan şirkete transfer oldu ya da emekli olduktan sonra geçti. Bu iddia hakkında ne diyorsunuz?
Yavuz Çizmeci: Bu ne demek şimdi? Bu da yıpratıcı şeyler. Sorumsuzca, gereksiz. Kişileri hedef alan şeyler. Adam bir kurumda çalışıyor. Orada bir işi var. Sonra emekli oluyor. Emekli olduktan sonra da yaşı bilgisi müsait. Bir yerde çalışmak istiyor. Çalıştığı yerde, şu anda WorldFocus değil ama WorldFocus da olabilirdi. Bizim grubumuzda, havacılık yönetim çözümleri danışmanlığı üzerinde çalışıyor ve bütün sektöre hizmet veriyor. Sadece bir yere değil. Bu insanı veya bu tür insanları hedef almak kimin içine yarıyor. Mesela gazeteci arkadaşları düşünelim. Bir yerde çalışırken başka bir yere geçiyor. Şimdi başka bir şirkete geçti diye o arkadaşı töhmet altına mı almak lazım? Gayri ciddi şeyler. Özellikle bunları söyleyen insanları bunları yakıştıramıyorum. Ciddiye almıyorum.
Airporthaber: Bu haberin yapılmasında bir yönlendirme hissediyor musunuz?
Yavuz Çizmeci: Hiçbir şey tesadüf değildir.
Airporthaber: İsim verebilir misiniz?
Yavuz Çizmeci: Biz isim veremeyiz. Yani bu tür şeylerin ölçüsü şudur. Bu tür haberlerden kim nasiplenecek? Bunun cevabına bakmak lazım. O sorunun cevabı beraberinde sizin sorunuzu da cevaplıyor.
Airporthaber: Daha önce Onur Air ve Atlasjet hakkında da böyle haberler çıktı. Ve aynı grubun medyasında çıkıyor. Tesadüf olamaz herhalde?
Yavuz Çizmeci: Tesadüf diye bir şey yoktur. Hele bu son dönemden sonra tesadüfe inanmıyorum ben. Çıkan benzeri haberlerden resmiyle cismiyle kim sonunda yararlanabilir . Onu sormak lazım. Daha fazla ileriye gidemeyiz.
YANLIŞ NİŞAN ALIYORLAR
Airporthaber: Peki son bir şey daha. Burada hedef siz misiniz yoksa sivil havacılık mı?
Yavuz Çizmeci: Burada hedef aslında sivil havacılık. Yani ben öyle görüyorum. Ama bence yanlış nişan alıyorlar
Airporthaber: Neden sivil havacılığın üzerine gidiliyor? Ne var sivil havacılığın üzerine gidilmesi gereken?
Yavuz Çizmeci: Aslında şöyle bir şey var bakın. Sivil havacılıkta geçmişe göre değişen şeyler var. Nedir? Sivil havacılık daha kurumsal hale geldi. Sivil havacılık denetleme yapıyor. Sivil havacılığın denetleme sayısı geçtiğimiz beş ya da üç senesine göre artıyor. Sivil havacılık kurumsallaşıyor. Kurumsallaşınca tabii ister istemez, birtakım şirketleri, kişileri ve uygulamaları rahatsız ediyor. İnsanlar alışacak. İnsanlar denetlemeye de o denetlemeden ceza yemeye de alışacak. Bu böyle olacak.
Yorumlar Tüm Yorumlar (14)