20 Kasım 2023, Pazartesi
Bilal YILDIZ
Bilal YILDIZ [email protected]
  • Üstad,bizleri aydınlattığınız için teşekkürler. Thy gibi devlet kurumlarında teftiş kurulu,denetçi müfettişler nasıl seçilir,kriterler, kurum içi eğitim,denetleme,raporlama vs nasıl olmalıdır,olması gereken nelerdir,mevcut uygulama nasıldır,bu konularda da bilgi verirseniz iyi olur zira hala bu önemli mevkileri önemsiz ve gereksiz bulanlar var.
  • tebrikler
  • Bahsi geçen müfettişin kaptana uçuş lisansını sormasının canlı tanığıyım. Bir Afrika uçuşumuzda business ta uçan iki TK müfettişi kaptanlara uçuş lisansını sormuştu. Ne gülmüştük ama. Kaptan az daha uçaktan atacaktı bu zavallı müfettişleri. Açana hala görevdemidir bu müfettişcikler?
  • Milletin, onca yaşanan rezalete, uyuşturucu,rüşvet,siyasi güçle haksız kazanç,komisyon vs ifşalara, ağır iddialara,ekonomik,sosyal, siyasal,ahlaki,hukukî her manada iyice dibe gitmemize ve giderek parti devletine dönüşmemize sebep olan oylarıyla güç zehirlenmesi yaşayan iktidarın her kurumda bozduğu sistemleri onarmak ve olması gerektiği gibi teftiş edebilmek için kaç sene ve sizin gibi değerli, namuslu,şaibesiz kaç müfettiş gerekir acaba? Ben artık bu ülkede sizin gibi müfettişlerin sayısının çok az olduğuna inanır hale geldim ve hakim,savcı,müfettişlik gibi meslekleri zenginleşmek için seçmek isteyen gençlerin var olduğunu okuduğumuz,izlediğimiz haberlerin gerçek olmadığına inanmak istiyorum ama herkesin kısa sürede zengin olma hevesinde olup,bunun için ne gerekiyorsa yapabileceği,etik ve ahlak değerlerinin bittiği mevcut ortamda çok zor. Saygılar.
  • Öncelikle yazınız için teşekkür ve tebrik ediyorum . Teftiş ve etik kurula onlarca kez yüm personel tarafından şikayetler yazılmış ama , gelen müfettişler tarafından yıllarca dokunulmayanları , teftiş raporunun dümen altı edilmesini , kimse ile paylaşılmamasını yıllar sonrasında bir zahmet ist’a uzman çekilen müdürleri , ve sicillerine yazılmasın diye utanma belası işten ayrılanları da yazın lütfen . Selamlar.
  • Yazınızı baştan sona okudum çok güzel kaleme almışsınız keşke herkes sizin gibi cesur ve haksızlıkları korkmadan söyleyebilse helal olsun size
  • yazı gerçekleri anlatıyor. kaleminize sağlık. Teftiş krl. bir gayya kuyusu. Haftayı bekleyeceğim.
  • Bu yazı fragmandı anladığım.Geliyor gelmekte olan.
  • Enseye tokat müfettişi alayı,bendense çalsın,değilse sebeb yaratılıp atılsın bol -at sever bu işleri..
  • Kariyer Müfettişi ne demektir? Havacılık sektöründe kariyer müfettişi olmak için özel şart var mıdır?

AKP REJİMİNİN İŞLEVSİZLEŞTİRME OPERASYONUYLA BOZDUĞU TEFTİŞ SİSTEMİ (1)

AKP REJİMİNİN İŞLEVSİZLEŞTİRME OPERASYONUYLA BOZDUĞU TEFTİŞ SİSTEMİ (1)

Değerli okurlarım,

Bu haftadan itibaren bazılarınızın uzun zamandır ısrarla yazmamı talep ettiği teftiş konusunu yazmaya başlıyorum. Toplam 6 bölümde yazmayı planladığım bu dizinin bu haftaki ilk bölümünde, ülkemizdeki teftiş sisteminin hangi zihniyetle ve ne maksatla bozulduğunu ve işlevsizleştirildiğini anlatacağım. Sonraki bölümler muhtemelen peş peşe yayınlanmayacak. Bu nedenle, bu kapsamdaki bütün yazıları yukarıdaki başlık altında, (1) den başlayarak numaralandıracağım.

Başlıktaki “İşlevsizleştirme” ifadesi özellikle kullanılmıştır. Çünkü, kapatılanlar hariç, ülkemizdeki Teftiş Kurullarının bir kısmı iç denetim birimlerine dönüştürülerek, bir kısmı görev ve yetkileri kısıtlanarak ve baskılanarak, bir kısmı da isimleri ve kadroları değiştirilerek, görev yapamaz hale getirilmiştir.

Operasyon kavramı ile bu düzenlemelerdeki art niyet özellikle vurgulanmaktadır. Çünkü bu operasyon, teftiş edilmekten, denetlenmekten kurtularak her istediğini rahatlıkla yapmak isteyen, haksız ve kanunsuz işlemlerinden dolayı hesap vermeyip; iktisadi ve mali tercihlerini meclis ve diğer kamu denetim ve hukuk sisteminin etkili ve gerçek kontrolü dışında gerçekleştirip, yandaşlarına rant sağlayan, bir siyasi kadronun projesidir.

Bu maksatla önce müfettiş ve teftiş düşmanlığını köpürttüler.

Mevcut teftiş sistemi ile ilgili planlarını gerçekleştirebilmek ve bu amaçla yüz elli yıllık kurumsal yapıyı karalayarak gözden düşürmek için, önce kamuoyunda bazı kesimlerce seslendirilen ve birçoğu teftişe karşı, müfettişe düşman olanların evham, kurgu, abartma ve hatta iftiralarından ibaret mesnetsiz itham ve iddialarını kullandılar. Bunlara göre:

Mevcut teftiş ve denetim mekanizması sadece ceza vermek anlayışına dayanıyordu. Oysa çağdaş kamu hizmeti anlayışında teftiş ve denetim faaliyetinin yol gösterici, kusurları düzelten ve çözüm odaklı bir rehberlik tutumu içerisinde olması gerekiyordu.

Teftiş Kurulları, daha ziyade yerindelik, kanunilik ve düzenlilik denetimi ile bu paraleldeki soruşturmalara yoğunlaşmalarına rağmen, yolsuzluk üreten sistemin tasfiyesi konusunda yeterli katkıyı yapamıyorlardı.

Performans denetimine dönük genel kabul görmüş denetim standartları yoktu. Teftiş ve denetim faaliyetlerinde çağdaş denetim teknikleri yerine, geleneksel denetim teknikleri kullanılıyordu.

Teftiş edilenlere karşı, subjektif teftiş pratiklerinden ve müfettiş unvanına münhasır yetkiyi kötüye kullanmaktan kaynaklanan bir korku ve kaygı kültürü oluşmuştu.

Müfettişlerce eleştiri ve öneri yöntemi ile değerlendirilebilecek, daha doğrusu mazur görülebilecek bazı uygulama aksaklıkları ve takdir hataları, önyargılı bakış açısıyla “kasıtlı işlem” olarak değerlendiriliyor ve   doğrudan disiplin hukuku hükümlerinin işletilmesi tercih ediliyordu. Hatta teftiş ve denetim uygulaması, maksatlı olarak disiplin hukuku işlemlerinin ön hazırlığı olarak kullanılıyordu.

Bilgi ve belge isteklerinin karşılanmasında yaşanan gecikmelerde, Müfettişlerce, gecikmenin nedenleri sorgulamaksızın, doğrudan personel suçlanarak ve fiili durum esas alınarak, mesleki onurla bağdaşmayacak türden tepkiler veriliyordu.

Raporlarda, kurumsallaşma ve kurum kültürünün zenginleşmesini sağlayacak hizmet odaklı bilgi tespit ve analiz paylaşımı yerine, sadece kişilere yönelik olarak övücü veya yerici değerlendirmelere yer veriliyordu.

Süreç değerlendirmesi yerine, sonuç değerlendirmesi yapmak suretiyle kamu hizmetinin, diğer bileşenleri dikkate alınmaksızın sadece hizmeti sunmakla görevli ve yetkili kurum perspektifinde değerlendirme yapılıyordu.

Somut bilgi ve belgeye dayanmayan ve genellikle iftira içeren imzasız dilekçelere ve sözlü isnatlara itibar ediliyor ve kararlarını belgelerden çok bu isnat ve yorumlara dayalı olarak veriliyordu.

Teftiş ve denetim elemanları, genellikle idarenin yanında, çalışanın karşısında pozisyon alıyorlardı. Verdikleri yanlış, taraflı ve kasıtlı kararlardan dolayı sorumlu tutulmadıkları için, karar aşamasında titiz ve adil olma gereği duymuyorlardı...

Sektörüne ve kurumuna göre detaylandırılması ve artırılması mümkün olan bu subjektif gerekçeler, 15.07.2004 tarihli ve "5227 sayılı “Kamu Yönetiminin Temel İlkeleri ve Yeniden Yapılandırılması Hakkında Kanunun” genel gerekçesinde de özetlenmişti.

Teftiş ve denetim sistemi ile ilgili olarak, bahse konu kanun gerekçesinde;

Mevcut denetim sisteminin çok sayıda ama etkisiz kurullardan oluştuğu, kurallara uygunluğa ve geçmişe dönük denetim anlayışına sahip olduğu, hedeflerden ve performans göstergelerinden yoksun olduğu, kamuoyu denetiminin yetersiz olduğu, çok sayıda, birbiriyle örtüşen, kurallara göre çalışma üzerinde yoğunlaşan ve hata bulma mantığı ile çalışan denetim yapıldığı, böylece, yöneticilerin iş yapamaz hale getirildikleri gibi, israf ve yolsuzluklara da herhangi bir çözüm üretilemediği, denetimde keyfilik ve denetim sisteminin siyasi tercihler ile amaç dışı kullanımının söz konusu olduğu, bu nedenle denetim sisteminin son derece sorunlu olduğu, ülkemizde bu ölçüde israf ve yolsuzlukların yaşanması ve halkın ihtiyaçlarının karşılıksız kalmasının bir sebebinin de aslında bu işe yaramaz denetim sistemi olduğu, vb. maksatlı, önyargılı ve mesnetsiz değerlendirmeler yapılarak, bakanlıkların organizasyon yapılarında Teftiş Kurullarına yer verilmemesi, yani kaldırılmaları planlanmıştı.

Peki bu eleştiriler Teftiş Kurullarını kapatmak için makul, mantıklı ve yeterli gerekçeler miydi? Elbette değildi. Çünkü;

Sistem bir bütün olarak ele alınıp, sıralanan eleştiriler biraz yakından ve dikkatle incelendiğinde; eleştirilerin neredeyse tamamının tespite dayalı olmadığı, mevcut teftiş sistemi yeterince incelenmeksizin önyargıyla yapıldığı, dünyadaki benzer teftiş uygulamaları ile kıyaslanmadığı, birçoğunun genel ve soyut iddialar düzeyinde kaldığı için yüzeysel oldukları ve dolayısıyla, bilimsel olmadıkları, aslında birçoğunun yanlı ve tutarsız değerlendirmelerden ibaret olduğu, bazılarının ise tamamen kişisel kızgınlık ve suçlama içerdiği, bu nedenle de maksatlı oldukları, alenen görülebilmekteydi.

Örneğin; kamu yönetiminin kendisi bile performans yönetim sistemine geçmemiş olduğu halde, teftiş sistemini performans denetimi yapmıyor veya performans göstergelerinden yoksun diye eleştirmek rasyonel ve haklı bir yaklaşım mıydı?

Keza, mevcut sistem kurallara uygunluğa ve geçmişe dönük denetim anlayışına sahip diye eleştiriliyordu. Bu eleştiri haklı bir eleştiri olabilir miydi? Tüm dünyada denetim organları işin doğası gereği öncelikle kurallara uygunluğa bakar ve yapılmış olan işlemleri inceler.  Öncelikle yapılan işlemler incelendikten sonra, geleceğe yönelik öneriler de getirilmesi teftiş ve denetimin en önemli fonksiyonlarından biridir.

Diğer eleştiriler de teftiş ve denetimin yönetimiyle ilgiliydi. Teftiş birimlerini düzgün idare etmek zorunda olan idarenin görevini gerektiği gibi yapamaması neticesinde ortaya çıkan sorunlar nedeniyle teftiş ve denetim birimlerini ve dolayısıyla müfettişleri suçlamak, meslek mensuplarına yapılmış en büyük   haksızlıktı.

Haksız kazanç peşinde koşan ve bu amaçla bir kısım kamu personelini de kullanan oligarşik yapının, teftiş ve denetimden hoşnut olması ise elbette beklenemezdi. Bunların yaptıkları değerlendirme de doğal olarak mesnetsiz suçlama ve menfi yorumlardan ibaret olmuştu.

Diğer yandan, teftiş ve denetim sistemini tamamen sorunsuz görmek, elbette mümkün değildi.

Her meslekte olduğu gibi Müfettişlik mesleğinde de yanlışlıkların, kötü örneklerin olabileceği kabul edilmekle birlikte; münferit yanlışlıkları bir mesleğin bütün mensuplarına mal etmenin rasyonel bir yaklaşım olduğu söylenemezdi.

Burada temel sorun, “teftiş ve denetimin yönetimi” sorunuydu. Bu da doğrudan doğruya idareyle ve yürütmeyle ilgiliydi. Teftiş ve denetim birimlerini gerektiği gibi çalıştırmak, mesleğe uygun olmayan, görev yapmayan mensupları sistem dışına atmak, sistemin olumsuz yönlerini ıslah etmek, olumlu yönlerini geliştirmek eksikliklerini gidermek ve daha etkili hale getirmek bu kurumların ve teftiş birimlerinin “iyi yönetilmesiyle” ilgiliydi.

Aksaklıkları ortadan kaldıracak çözümler bularak teftiş kurullarını geliştirmek, daha etkili ve verimli hale getirmek mümkün iken, kaldırma yolunun seçilmesini, iyi niyetli ve  sağlıklı bir yaklaşım olarak görmek mümkün değildi.

Ancak, başlangıçta da belirtildiği üzere, maksat farklıydı. İdareye dikensiz gül bahçesi sunmak için Teftiş Kurullarının mevcut yetki ve kadrolarıyla çalıştırılmamaları, işlev yapamaz hale getirilmeleri gerekiyordu. AKP kadrolarının denetime hesap vermekten kurtarılması gerekiyordu. Başka bir ifadeyle, bu iş bitirici kadro, Müfettişlerin ayaklarına dolaşmasını istemiyordu.

Devam edecek…

AKP REJİMİNİN İŞLEVSİZLEŞTİRME OPERASYONUYLA BOZDUĞU TEFTİŞ SİSTEMİ (1)

Yorumlar Tüm Yorumlar (34)

Bilal bey ~ 15 gün önce
Üstad,bizleri aydınlattığınız için teşekkürler. Thy gibi devlet kurumlarında teftiş kurulu,denetçi müfettişler nasıl seçilir,kriterler, kurum içi eğitim,denetleme,raporlama vs nasıl olmalıdır,olması gereken nelerdir,mevcut uygulama nasıldır,bu konularda da bilgi verirseniz iyi olur zira hala bu önemli mevkileri önemsiz ve gereksiz bulanlar var.

Yanıtla

Kalan karakter 1000
Bilal bey.cvp ~ 14 gün önce
Teftiş konusunu bir tefrika halinde yazacağım. Bundan sonraki bölümleri de takip ederseniz, aradığınız soruların cevaplarını bulabilirsiniz.
5x5 ~ 16 gün önce
tebrikler

Yanıtla

Kalan karakter 1000
Host ~ 16 gün önce
Bahsi geçen müfettişin kaptana uçuş lisansını sormasının canlı tanığıyım. Bir Afrika uçuşumuzda business ta uçan iki TK müfettişi kaptanlara uçuş lisansını sormuştu. Ne gülmüştük ama. Kaptan az daha uçaktan atacaktı bu zavallı müfettişleri. Açana hala görevdemidir bu müfettişcikler?

Yanıtla

Kalan karakter 1000
Sn Bilal bey ~ 18 gün önce
Milletin, onca yaşanan rezalete, uyuşturucu,rüşvet,siyasi güçle haksız kazanç,komisyon vs ifşalara, ağır iddialara,ekonomik,sosyal, siyasal,ahlaki,hukukî her manada iyice dibe gitmemize ve giderek parti devletine dönüşmemize sebep olan oylarıyla güç zehirlenmesi yaşayan iktidarın her kurumda bozduğu sistemleri onarmak ve olması gerektiği gibi teftiş edebilmek için kaç sene ve sizin gibi değerli, namuslu,şaibesiz kaç müfettiş gerekir acaba? Ben artık bu ülkede sizin gibi müfettişlerin sayısının çok az olduğuna inanır hale geldim ve hakim,savcı,müfettişlik gibi meslekleri zenginleşmek için seçmek isteyen gençlerin var olduğunu okuduğumuz,izlediğimiz haberlerin gerçek olmadığına inanmak istiyorum ama herkesin kısa sürede zengin olma hevesinde olup,bunun için ne gerekiyorsa yapabileceği,etik ve ahlak değerlerinin bittiği mevcut ortamda çok zor. Saygılar.

Yanıtla

Kalan karakter 1000
Sn. Biilal bey.cvp ~ 18 gün önce
Kıymetli yorum ve katkınız için teşekkür ederim. Ben şahsen ümidimi yitirmedim. Bu tefrikanın son yazısında sistemi onarmaya ilişkin değerlendirme ve önerilerim olacak.
Kartallılardan bıkan ~ 18 gün önce
Öncelikle yazınız için teşekkür ve tebrik ediyorum . Teftiş ve etik kurula onlarca kez yüm personel tarafından şikayetler yazılmış ama , gelen müfettişler tarafından yıllarca dokunulmayanları , teftiş raporunun dümen altı edilmesini , kimse ile paylaşılmamasını yıllar sonrasında bir zahmet ist’a uzman çekilen müdürleri , ve sicillerine yazılmasın diye utanma belası işten ayrılanları da yazın lütfen . Selamlar.

Yanıtla

Kalan karakter 1000
Kart. bıkan.cvp ~ 18 gün önce
Maalesef THY de durum aynen söylediğiniz gibi. Bu usulsüzlük ve örtbasların bir kısmı haliyle dışarıya da sızıyor. Ama detaylı bilgilere sahip olamadığımız için söylenti seviyesinde kalıyor.
kAĞAN ~ 19 gün önce
Yazınızı baştan sona okudum çok güzel kaleme almışsınız keşke herkes sizin gibi cesur ve haksızlıkları korkmadan söyleyebilse helal olsun size

Yanıtla

Kalan karakter 1000
kAĞAN.cvp ~ 19 gün önce
Beğendiğinize sevindim. Teşekkür ederim. Aslında hala bir nevi vatandaşlık sorumluluğumu yerine getiriyorum. Bildiğim konuda katkı sunmaya çalışıyorum. Yanlışları konuşmadan, masaya yatırmadan düzeltemeyiz.
güzel yazı ~ 19 gün önce
yazı gerçekleri anlatıyor. kaleminize sağlık. Teftiş krl. bir gayya kuyusu. Haftayı bekleyeceğim.

Yanıtla

Kalan karakter 1000
güzel yazı.cvp ~ 19 gün önce
Bence de bekleyin. Özellikle 3. yazıyı. Örnek olarak, THY Teftiş Kurulunu anlatacağım.
Steward ~ 17 gün önce
Müfettişlerin uçuş esnasında pilotların lisansını ve yeterliliğini sorgulama yetkisi var mı?Bunu yapanlar olduğu söylentisi var.
Steward.cvp ~ 17 gün önce
Her hangi bir müfettiş yazılı talimat olmadan iş yapamaz. Ayrıca, sorulduğunda kimlik göstermeleri gerekir. Belki müfettiş değildir. Belki THY personeli değildir.
Steward ~ 17 gün önce
Uçuş esnasında, kokpitte?!
Steward.cvp2 ~ 16 gün önce
Uçuş esnasında kokpite kimse giremez. Siz bunun yasak olduğunu bilmiyor musunuz?
Arap Kadri ~ 19 gün önce
Bu yazı fragmandı anladığım.Geliyor gelmekte olan.

Yanıtla

Kalan karakter 1000
Arap Kadri.cvp ~ 18 gün önce
Fragmanı beğendiğinize sevindim. Umarım filmi de beğenirsiniz. Artık kral çıplak. Sistemin artık çalışmadığını açıkça konuşuyor, ve birbirimizle paylaşıyor olmamız lazım
Bitmiş ,dönüyor. ~ 21 gün önce
Enseye tokat müfettişi alayı,bendense çalsın,değilse sebeb yaratılıp atılsın bol -at sever bu işleri..

Yanıtla

Kalan karakter 1000
Kariyer Müfettişi ~ 21 gün önce
Kariyer Müfettişi ne demektir? Havacılık sektöründe kariyer müfettişi olmak için özel şart var mıdır?

Yanıtla

Kalan karakter 1000
Kariyer Müf.cvp ~ 20 gün önce
Bu sorunuzun elbette uzun ve somut bir cevabı var. Sonraki yazılarımda, THY özelinde, konunun bu yönüne de değineceğim.

Yorum Gönder

Kalan karakter 1000