Covid-19 pandemisi sebebiyle yaşanan krizi en çok hisseden sektörlerin başında havacılık geliyor. Tahliye uçuşları ile bir nebzede kasasına nakit para sokmayı başaran çoğu şirket, uçuşlara geri dönebilmek için adeta gün sayıyor.
Dünya genelinde bir çok havayolu şirketi uçuş programlarını açıklarken, Arjantin gibi ülkelerde uçuş yasağı süresini Eylül ayına kadar uzattı.
Önlemlerin en üst düzeyde tutulduğu Hong Kong’ta kapsül dezenfaktan ile yolcular dezenfekte edilecek. Bir çok havayolu şirketi de uçuşlarda maske zorunluluğu olduğunu dile getirirken, maskenin özellikle uzun uçuşlarda her iki saatte bir değiştirilmesi gerektiğinden bahseden ne yazık ki yok.
Filitreleme sistemleri ise ayrı bir muamma olarak karşımızda duruyor. Eksik bir bilgi sağlanarak yolcuların güveni kazanılmaya çalışıyor. BBC’de çıkan habere göre, uçak içindeki filtreleme sistemi bir saat içinde havayı 20 kez değiştirirken, insanın bir saatte ortalama nefes alma süresi 960 olarak karşımıza çıkıyor. Sonuç olarak filtreleme sistemi, uçak içinde olası yayılan virüsleri uçak dışına kadar itene kadar iş işten geçmiş olacak .
Amerikalı bilim adamlarının üzerine basa basa belirttikleri, termal kamera ile ateş ölçmenin anlamsız gerçeği yine görmezden gelindi. Pandemi başlangıcında ise bu sistem uygulanarak uçuşlara devam edildi. Bu sayede asemptomatik (herhangi bir belirti göstermeyen) kişiler ülkelerine virüsü taşıdı.
Pandeminin devam ederken uçuşlara başlanması son derece riskli bir adım. Sektörün kurtuluşunu sağlamaya çalışmak bir çok insanın hayatını kaybetmesine sebep olacağı gibi yine bir çok kişininde evlerindeki mahrumiyetine devam etmesine neden olabilir.
İngiliz ve Rus bilim adamları Çin’den elde ettikleri veriler ışığında Covid-19’un bir çok belirtisini kamuoyu ile paylaştı. Daha önce Coivd-19 virüsüne yakalanan kişilerin tekrar yakalandığı açıklandı. Uçuşların ilaç ya da aşı bulunmadan yeniden başlaması, ikinci, üçüncü dalgaların gelmesi kaçınılmaz gözüküyor.
©️AirportHaber
Yorumlar Tüm Yorumlar (8)