Sıkışan koltuk aralıkları... Hiç tanımadığınız insanla omuz omuza saatlerce uçmak... Giderek kalabalıklaşan uçaklar...
Yolcuların uçuş sırasında stres oranı hızla artıyor. Ters bir hareket hemen tartışmaya dönüşüyor. Kavga çıkıyor. Ön ve arka sıradakiler de bu kargaşaya katılıyor. Çoğu zaman mesul kaptan pilot uçağa polis çağırmak zorunda kalıyor.
Olay havadaysa, uçuş emniyeti tehlikeye giriyor. Pilotlar ‘divert’ ediyor. Yani bulundukları noktaya en yakın meydana inmek zorunda kalıyorlar. Taraflar birbirlerinden şikayetçi oluyor. İş mahkemeye kadar gidiyor.
Tüm bunların arkasında uçuş sırasında değişen yolcu psikolojisi yatıyor. Havalimanına giderken trafikte yaşanan stres, terminalde güvenlik kontrolleri, check-in bankosunda, uçağa binişte uzun beklemeler yolcunun psikolojisini olumsuz etkiliyor.
YOLCU BENCİLLEŞİYOR
Yerine oturan yolcu yaşadıklarının da etkisiyle hemen bencileşiyor. Kendini uçağın sahibi zannediyor. Davranış bozuklukları sergiliyor. Yani ödediği bilet parasıyla kendisine verilen alanları zorluyor, diğer koltuklara doğru yayılıyor.
İki koltuk kolunun da kendisine ait olduğunu, ayaklarını öne istediği gibi uzatıp koltuğunu sormadan, insanları rahatsız ederek yatırabileceğini düşünüyor. Dizlerini öndeki koltuğa dayıyor. Karşısındaki yolcunun koltuğunu yatırmasını engelliyor. Kimisi de kollarını iki koltuğun arasından arkaya doğru sarkıtıyor. Ayağınıza çarpan kolla uykunuzdan zıplıyorsunuz.
Yapılan uyarılara da ya kayıtsız kalıyor ya da ağır tepki gösteriyor. Ağız dalaşına giriyor.
En çok kavga, kol koyma yeri yüzünden çıkıyor. Genellikle tek koridorlu uçaklarda ekonomi sınıflarında oturum düzeni sağda ve solda üçlü koltuklardan oluşuyor. Burada en şansız yolcu ortada oturan.
Koridor ve pencere kenarındakilerin kendilerine ait kol koyma yerleri var. Ama bunla yetinmiyorlar. Hemen dirseklerini orta koltuktakilere uzatıyorlar.
Dirseklerin birbirine çarpmasıyla itişme başlıyor. Önce gizli gizli iki taraf da dirsekleriyle birbirini itiyor. Güç savaşında koltuk kolunu kapan bırakmak istemiyor.
Diğer yolcunun uyumasını fırsat bilip hafif bir dirsek darbesiyle kol koyma yerini ele geçiriyor.
ORTA KOLTUK SENDROMU
Giriş-çıkış zorluğu nedeniyle yolculardan çoğu uçakta orta koltukta oturmak istemiyor. Kontuarda bu koltuk verildiğinde hemen itiraz ediyor. İnternet üzerinden yapılan check-in işlemlerinde önce pencere kenarı, arkasından da koridor tarafı kapılıyor. Sona kalanlar orta koltuğa oturmak zorunda kalıyor.
Havayolları büyük uçaklarında farklı tasarımlara giderek orta koltukları sendromunu yenmeye çalışıyor. Örneğin iki koridorlu uçaklarda pencere kenarlarına ikişer, orta bölüme de 4’er koltuk konuluyor. Böylece 5’li veya 3’lü koltukta ortada kalan yolcu mağduriyetinin önlenmesi hedefleniyor. Ancak havayollarının yükselen maliyetleri, daha fazla gelir beklentileri, kabindeki koltuk sayısını hızla artırıyor.
Uçakta çıkan kavgalar
KOL KOYMA YERİ
Burada kol koyma hakkı, ortadaki yolcunun. Çünkü her iki tarafa da çıkışı bulunmuyor. Pencere veya koridorda oturanların en azından bir koltuk kolu var. Eğer ortada oturup kolunuzu koyamıyorsanız, dirsek savaşına gerek yok. Önce nazikçe uyarın. Eğer iş büyüyorsa kabin memurunu çağırın.
KOLTUĞUNUZU DÜZELTİR MİSİNİZ?
Yemek tepsinizi masaya koydunuz. Veya diz üstü bilgisayarını açıp çalışıyorsunuz. Öndeki yolcu, bir anda koltuğunu geriye yatırıyor. Veya düz konuma getiriyor. Tepsideki yemekler birbirine girip üzerinize dökülüyor.
Laptopunuz açıksa öndeki koltuk geriye öyle bir yatıyor ki, artık bilgisayarın ekranını açmanız imkansız hale geliyor.
Bu zorlukları arkanızdakine yaşatmak istemiyorsanız, koltuğunuzu yatırmadan veya düzeltmeden önce arkayı kontrol etmekte, ‘Koltuğumu yatırabilir miyim’ veya ‘Düzeltebilir miyim’ diye sormakta fayda var.
Yeni yapılan koltuklarda bu tür durumların önüne geçilmesi için farklı tasarımlar yapılıyor. Tepsi öndeki koltuktan bağımsız olarak ayrı kollarla hareket ediyor.
Ama bu uygulama her uçakta yok.
SUSMAK BİLMEYEN ÇOCUKLAR
Bir başka şikayet de çocuk yolcularla ilgili geliyor. Önündeki koltuğu tekmeleyen, ağlaması bir türlü bitmek bilmeyen veya gürültü yapan çocuklar zaman zaman tartışmalara neden oluyor.
Başkasının çocuğuna eğitim veremeyeceğinize göre, önce anne veya babasını uyarın. Veya sertçe bir bakış atın. Durumda düzelme yoksa kabin memuruna söyleyebilirsiniz.
AYAKLARINIZI ÇEKER MİSİNİZ
Uzun boylu veya şişman bir yolcuyla yan yana oturuyorsunuz. Koltuğa sığamayan yolcu, size doğru yayılmaya çalışıyor. Giderek sıkışıyorsunuz. Bu konuda özellikle obezitenin hızla arttığı ABD’de çok sık karşılaşılıyor.
Bazen uyarmak da yeterli olmayabiliyor. Hemen kalkış sonrası gözünüze boş bir koltuk kestirin. Ve oraya geçin.
NE YAPMALI
Havayolu şirketleri ‘yolcu etiği’ adı altında eğitici videolar hazırlıyorlar. Kabin dergilerine konuyla ilgili hatırlatmalar, uyarıcı yazılar koyuyorlar. Yolcuları bilgilendirmeyi hedefliyorlar.
+ Böyle bir durumla karşılaştığınızda önce sakin olun. Nazikçe, kırmadan uyarın. Olayların birçoğu ilk söyleyeceğiniz kelimelerle çözülebilir. Vücut diliniz çok önemli. Nazik olurken haklılığınızı da vurgulayın.
+ Eğer düzelme yoksa, kabin memurunu çağırın. Havayolları bu konuda kabin memurlarına özel eğitim veriyor.
+ Kriz yönetiminde kabin memurunun yetersiz kalacağını hissediyorsanız daha tecrübeli amirinden yardım isteyin. Kabin amiri veya büyük uçaklarda purser, yolcuya gerekli uyarıyı yapacaktır.
+ Edeceğiniz kavga sonrasında işin polise ve hatta mahkemeye kadar gideceğini unutmayın. Kavganın sonunda oluşabilecek gecikme, farklı bir havalimanına ‘divert’ etme gibi durumlarda da havayolu şirketinin oluşacak maliyetleri sizden tazmin edebileceğini unutmayın.
(Hürriyet)
Facebook Yorum