Türk Hava Yolları Genel Müdürü Bilal Ekşi, pandemi döneminde uçuşların iptal edilmesinden kaynaklı olarak yolculara 1.5 milyar dolarlık bilet iadesi gerçekleştirdiklerini söyledi.
Kapadokya Üniversitesi, havacılık sektörünün üç önemli isminin yer aldığı havacılık sektörünün masaya yatırıldığı bir online panel gerçekleştirdi. SHGM eski Genel Müdür Yardımcısı Haydar Yalçın'ın moderatörlüğünde gerçekleşen panele, THY Genel Müdürü Bilal Ekşi, Pegasus Havayolları Genel Müdürü Mehmet Nane ve MNG Airlines Genel Müdürü Sedat Özkazanç katıldı.
Yayının başında Eurocontrol'den edindiği bilgilerle bir sunum gerçekleştiren Haydar Yalçın, 2019 yılına göre sektörün bugünkü durumunu ortaya koyan rakamlar verdi.
Sektörün global gelir kaybının 300 milyar doları bulduğunu ifade eden Yalçın, toparlanma sürecinin devam ettiğini ve 2021 yılı son çeyreğinde pozitif rakamların hedeflendiğini belirtti.
Dünyadaki global kayba göre Türk havayolu şirketlerinin ve havalimanlarının ise kısmen iyi pozisyonda olduklarının altı çizilen sunumda, low cost havayollarının klasik havayollarına göre kaybının daha yüksek olduğu, kargo şirketlerinin ise gelirlerini yüzde 10 civarında artırdıkları vurgulandı.
THY Genel Müdürü Bilal Ekşi, pandemi başından bu yana havayolu şirketlerinin anlık karar değişiklikleri dolayısıyla sıkıntı yaşadıklarının altını çizerken, bu noktada Dünya Sivil Havacılık Örgütü ICAO'nun iyi bir yönetim sergileyemediğini ve IATA ile birlikte krizi yönetme konusunda yetersiz kaldığının altını çizdi.
Ekşi, havayolu şirketlerinin pandemi döneminde nakit sıkıntısı yaşamaması için SHGM'nin bilet iadelerine yönelik mevzuat düzenlemesinin yerinde karar olduğunu da vurguladı. Ekşi, pandemi başından bu yana, nakite sıkışık olunan bir dönemde yolcuları mağdur etmemek için, bir buçuk milyar dolar civarında bilet iadesi ödemesi yaptıklarını da vurguladı.
Ekşi, 2020 yılını bir survive (hayatta kalmak) yılı olarak gördüklerini, bu süreçte ayakta kalabilmek için uçak kiraları ve siparişleri dahil olmak üzere yeniden yapılandırmalar ve ötelemeler yaptıklarını, birçok yeni düzenlemeyi hayata geçirdiklerini söyledi ve, “ Allah'a şükür 2021'e sağ salim çıktık” dedi.
Pegasus Genel Müdürü Mehmet Nane ise, ICAO rakamlarına göre mevcut durum havacılık tarihi ile birlikte birçok alanda savaştan daha yıkıcı ortamla karşı karşıya olduklarını ve bilinmezlik ortamının devam ettiğini söyledi.
2020 yılında toplam yolcu sayısının bir önceki yıla göre yüzde 60 düştüğünün altını çizen Nane, bunun 2.7 milyar kişinin uçmadığını, toplam gelirin yüzde 55'ini oluşturan bu gelirin 371 milyar dolara karşılık geldiğini kaydetti.
İç hatlardaki kaybın kısmen dış hatlara göre daha iyi durumda olduğunu belirten Nane, Pegasus'un yurtiçi uçuşlarının yüzde 40, dış hat uçuşlarının yüzde 65 oranında kayba uğrağını söyledi.
Geçen yıl bazı Avrupa ülkelerinin aldıkları destekleri de sıralayan Nane, British Airways ve Iberia'yı bünyesinde bulunduran IAG Group bir milyar euro İspanya'dan, 300 milyon paund İngiltereden; Lufthansa'nın hisse karşılığı devletten 9 milyar euro, France-KLM'in, Fransa'dan 7 milyar euro, Hollanda'dan 3.4 milyar euro aldığını ABD'de ise American Airlines'in hükümetten toplam 5.5 milyar dolar geri ödemesiz, Delta Airlines'in 3,8 milyar dolar geri ödemesiz, 1,6 milyar dolar kredi olarak aldığını, United Airlines'in, 5 milyar doların 3.5 milyarı ödemesiz olarak destekler aldığını hatırlattı.
ABD'li havayolu şirketlerinin bunun haricinde finansal piyasalardan da kendi imkanları ile para topladıklarını kaydeden Nane, Delta'nın 21 milyar dolar, United Airlines'in 12 milyar ve American Airlines'in 5.8 milyar dolar para topladığını vurgulayarak, "Bizim maalesef böyle kaynaklara ulaşmamız mümkün olmadı. Herkes kendi ülkesinin imkanları doğrultusunda destek görür ancak bize sadece hayat öpücüğü kısa çalışma ödeneği konusunda geldi. İstihdamın sürdürülebilirliği açısından KÇÖ en büyük kaynaktı. Yurtdışında finansman kaynağı yaratmak için, kısa orta vadeli finans kaynağı açısından bono ihracı çalışması başlattık ve 750 milyon euro bono ihracı için çalışmalarımızı devam ettiriyoruz.
Kendi nakdimiz maalesef yetmiyor. Türk havacılığı 2003 yılından itibaren dünyada havacılık konusunda otorite konumuna geldi. Gerek yolcu gerekse kargo konusunda hub noktasına geldik. Kuzeyle güneyi, doğu ile batıyı bağlayan kritik bir coğrafyadayız. Yüzde 30 yolcumuz transit ve bunun yüzde 18'i yurtdışı yurtdışı... Bu ciddi bir ihracaat demek. Bunu yapabilmek için uçak almamız, filoları yenilememiz lazım. Geçen yıl 16 uçak alımımız vardı, 2 tanesi hariç hepsini aldık. Bunun için bize 700 milyon dolar para lazım. Bu yıl da 5 tane az alacağız. İki yıl içinde 35 uçak gelecek. Bütün bunların finansmanı var ve bunların aylık banka ödemeleri var. Bir tane taksidi ödemediğiniz zaman filodaki diğer uçakların hepsini kredi olarak geri çağırma hakkı ortaya çıkıyor. Uçak kiralarını ödemezseniz ağır yaptırımlar var ve dolayısıyla ödemek zorundayız. Finansman şirketlerine ödeme yaparken, iki ay uçmadığmız dönemdeki ödemeleri ileri tarihe ertelemek ve faiziyle ödemek istedik ama bunu da yapmadılar ve ödemek zorunda kaldık. Gelirimizin sıfır olduğu dönemde, pastanın küçüldüğü dönemde herkesin pastası eşit olarak küçülmezse, bazılarının pastası daha hızlı küçülüyor. Bizim sektördeki pastamız maalesef daha hızlı küçülüyor. O yüzden sesimiz daha yanık çıkıyor” dedi.
Hava kargo taşımacılığının pandemi döneminde iyi bir performans ortaya koyduğunu ve dünyanın birçok noktasından özellikle sağlık malzemeleri taşınmasında önemli rol üstlendiklerini kaydeden MNG Airlines Genel Müdürü Sedat Özkazanç, pandemi öncesinde uçakların uçak altı kapasitesinin artmasıyla kargo taşımacılığının biteceğine yönelik söylemlerin, bu dönemde yaşananlarla birlikte yanlış bir düşünce olduğunun ortaya çıktığını belirtti. Özkazanç, “ Siz ne kadar uçak altı kargo taşırsanız da önceliğini kargoya veren bir mekanizma var” dedi.
Kargo fiyatlarının pandemi döneminde artmasına da değinen Özkazanç, operasyon maliyetlerinin artması ile kargo fiyatlarının da arttığını belirtti.
©AirportHaber.com
Yorumlar Tüm Yorumlar (22)