Astrolog Dinçer Güner, İran'da düşen uçakta hayatını kaybedenler arasında bulunan öğrencisi Sinem Akay'a ithafen bir yazı kaleme aldı. Güner, uçak kazasını Mars/Uranüs etkileşimlerine bağladı!
Dinçer Güner, kaleme aldığı yazıda "Mars/Uranüs etkileşimleri her zaman uçaklar ve hava yollarına ilişkin büyük krizleri hep beraberinde getirir" ifadelerini kullandı.
Uçak Mühendisi Tevfik Uyar da sosyal medya hesabından Astrolog Güner'in bu yazısı üzerine ağır eleştirilerde bulundu. Uyar, "Hesaplasa bulacakmış yani... Çünkü "Mars Uranüs etkileşimleri her zaman uçaklara ilişkin kriz getirirmiş"! Astrolojiyi çocukların erişemeyeceği yerlere koyun" ifadelerini kullandı.
Tevfik Uyar, "Sözdebilimler eğitimsizliği böyle teşvik eder işte, topluma da zarar verir. Uçaklar neden kaza yapar? Nasıl engellenir? Risk yönetimi, emniyet iletişimi, emniyet kültürü, uyumluluk izleme vs ne gerek var değil mi? Mars-Uranüs'e bak. Kaza kırım raporuna da gerek yok. Sebep belli." dedi.
İşte Dinçer Güner'in Sözcü Gazetesi'nde yer alan ve ağır eleştirilere neden olan o yazısı...
Merhaba Herkese;
Dün tüm Türkiye'yi derinden etkileyen çok acı bir olay meydana geldi. Başaran Holding'e ait özel uçak Birleşik Arap Emirliklerinden Türkiye'ye dönerken İran hava sahasında düştü. Uçakta bulunan 2’si kadın pilot, 1’i hostes, 8’i yolcu 11 kişi hayatını kaybetti. Hepsi hayatının baharında, umutları, hayalleri, amaçları olan güzel insanlardı…
Düşen uçaktaki yolculardan biri, benim iki senedir öğrencim ve bu sene mezun olacak olan Sinem Akay'dı. Haberi duyduğum anda yaşadığım üzüntünün ve şokun tarifi yok. Bir taraftan bu üzüntüyü yaşarken, diğer taraftan da hayretler içinde kaldığım bir olay daha yaşandı. Bu haberi kendi instagram hesabımda paylaştığımda, altına gelen amacını aşan yorumları okudukça kendi insanlığımdan utandım, tek tek sildim hepsini. Ne işleri varmış o uçakta, başka yerde mi eğlenememişler, zenginlerde ölüyormuş, özel uçak olmasaydı haber değeri olmazdı gibilerinden tutun da, taziye ve baş sağlığı dilemekten aciz, başka hesaplar peşinde koşan insanların yorumları vardı. Ne ara bu kadar yozlaştık, insani değerlerimizi kaybettik anlamıyorum. Son 15 yıldır hızlanan çok büyük bir ahlaki çöküş içindeyiz. Bekarlığa vedada neymiş, evlerinde otursalardı namusları ile başlarına bu gelmezdi tadında yorum yapanlarla aynı havayı solumaktan da ayrıca utanç duyuyorum. Bunların ne diriye ne de ölüye saygıları var.
Gelen onca yorumun içinde insanlar ister istemez şunu da söylediler; madem Sinem Hanım öğrencinizdi, keşke haritasına baksaydınız, haritasında kaza göstergeleri yok muydu, ölüm zamanı ortaya çıkmaz mı, uyarıda bulunamaz mıydı gibi bir çok soru da geldi. Pek tabii astroloji bize bu gibi soruların cevaplarını verebilmekte, ama Sinem eğitim sınıfındaydı, danışmanlık değil ve oturup derslerde öğrencilerimizin ne zaman öleceklerini hesaplamıyoruz. Bu da başka bir konu, ama bu konudaki merakınızı da anlayabiliyorum. En azından kazanın meydana geldiği an gökyüzünde Mars ile Uranüs arasında bir etkileşim vardı ve Mars/Uranüs etkileşimleri her zaman uçaklar ve hava yollarına ilişkin büyük krizleri hep beraberinde getirir.
Gelen onca yorumun içinde insanlar ister istemez şunu da söylediler; madem Sinem Hanım öğrencinizdi, keşke haritasına baksaydınız, haritasında kaza göstergeleri yok muydu, ölüm zamanı ortaya çıkmaz mı, uyarıda bulunamaz mıydı gibi bir çok soru da geldi. Pek tabii astroloji bize bu gibi soruların cevaplarını verebilmekte, ama Sinem eğitim sınıfındaydı, danışmanlık değil ve oturup derslerde öğrencilerimizin ne zaman öleceklerini hesaplamıyoruz.
Ben biraz Sinem'den bahsetmek istiyorum size. Hem onu uğurlarken bir astrolog olarak hem de hocası olarak onun için yapabileceğim en iyi şeyin, Google arama motorunda ismi yazıldığında, hakkında iyi yazıların çıkması. İnternette sadece içi boş, çürümüş, kokuşmuş yorumların olmaması için. Ama yine de bir konuya da açıklık getirmek istiyorum. Çünkü bu konu hakkında da sorular geldiği için. Eğitim sınıflarında hiçbir öğrencinin doğum haritasına bakarak uyarılarda bulunulmaz, adı üstünde eğitim sınıfı, danışmanlık değil. Pek tabii astrolojinin öngördüğü durumlar ve bunun için kullandıkları teknikler var. Kaza göstergeleri gibi, yaşam uzunluğu hesaplamaları gibi, sağlık göstergeleri gibi. Eğitimlerde bu göstergeleri nasıl hesaplayacağımızı öğreniyoruz ama hiçbir öğrencinin de yaşam uzunluğunu hesaplamıyoruz. Taziye dileklerinde bulunmak yerine, öğrencinizi haritasına bakmadınız mı, uyarılarda bulunmadınız mı sorularına da cevap olsun.
Sinem, 4 Kasım 1984 sabah saat 10:20'de İstanbul'da doğdu. Burcu Akrep, yükselen burcu Yay ve Ay burcu ise Balık’tı. Haritasında toprak elementi ve hava elementi az buna karışım su ve ateş elementi oldukça fazla. Kendi içinden geldiği gibi yaşamayı bilen, empati kuran, duygularını saklamayan, maddiyata önem vermeyen, yaratıcı, vizyon sahibi bir kadındı. Güneş; doğum haritasının 11. evinde yer almaktaydı. Bu yüzden de onun için onun sosyal çevresi, arkadaşları, dernekler, yardım dernekleri, kulüpler hayatında önemli yer tutardı. 11. evindeki Güneş; onun eğitim boyunca sınıfta çabucak sevilmesine, kaynaşmasın, tüm arkadaşları ile çok yakın ilişkiler kurmasına vesile olmuştur. Yükselen Yay burcunun verdiği, eğlenceli, kahkahalı, pozitif, iyi niyetli, seyahat seven halini yanı sıra biraz dağınık ve eğitimlere de he zaman geç kalan biriydi. Onun geç kalması bizim için artık bir espri malzemesine dönmüştü, geç kalmadığı zaman şaşırıyorduk sınıfça. Aynı şekilde yükselen Yay olduğu için, özgürlükçü, kimliği ile dikkat çeken ama bir o kadar aşırı iyi niyetli biriydi. Her duruma, pozitif bir bakış açısını rahatlıkla geliştirebilirdi. Ay burcu da Balık olduğundan dolayı biraz saf, çabuk alınabilen, merhametli, sevgi dolu oldukça yardımsever, duygusal bir kadındı. Ay, haritasında 3. Evde olduğu için, seyahat etmek, yeni yerler görmek, keşfetmek, yolda olma hali onun en çok keyif aldığı aktiviteler arasında yer almaktaydı.
Sinem, 4 Kasım 1984 sabah saat 10:20'de İstanbul'da doğdu. Burcu Akrep, yükselen burcu Yay ve Ay burcu ise Balık'tı. Haritasında toprak elementi ve hava elementi az buna karışım su ve ateş elementi oldukça fazla. Kendi içinden geldiği gibi yaşamayı bilen, empati kuran, duygularını saklamayan, maddiyata önem vermeyen, yaratıcı, vizyon sahibi bir kadındı.
Doğum haritasının lordu yani sahibi MARS. Haritalarımızın lordları bizim tüm yaşamsal yeteneklerimizi, hayatı nasıl yaşadığımızı, tüm renklerimizi, kimliğimizi, kişiliğimizi yansıtır. Haritanın kilit gezegenidir ve çok önemlidir. Sinem'in MARS'ı Oğlak burcunda idi. Tam bir iş kadını, iş konusunda istediğini elde eden, iş bitiren, kendine hedefler koyan ve bu hedefleri yerine getiren, her ne kadar yükselen Yay burcunun getirdiği o hafif dağınık hava olsa da Mars'ının Oğlak’ta oluşu ona ayrı asil bir hava katıyordu. Yeri geldiğinde tam bir iş bitirici kadındı diyebiliriz aslında. Sinem aslında Neptünyen bir karakterdi. Çünkü yükselen burcunun tam üzerinde Neptün gezegeni bulunmakta. İnsanlar ona dışarıdan baktığında, onun daha çok Neptün halini görebiliyorlardı demek bu da. Neptün astrolojide iyi niyetli olmayı, teslimiyetçi olmayı, spiritüel konulara olan ilgisini, yardımsever olmayı, başka insanlar için yeri geldiği zaman kendinden vazgeçebilmeyi, ilhamı, yaratıcılığı, hayalleri, zaman zaman hayalperest halini görebildiler bu sayede. Ama onun içinde çok güçlü bir Akrep vardı aslında. Zira doğum haritasında, sadece Güneş'i değil, Satürn, Merkür, Ay Düğümü de Akrep burcunda yer almaktaydı. Bu yüzden de aslında krizle baş edebilmeyi, güçlü kadın olabilmeyi, kimsenin aklına gelmeyecek en ince detayları görebilmeyi, sır saklamayı, farklı bir mizah anlayışını göstermekte bunlarda. Bu kadar AKREP burcu yoğunluğuna sahip olmak demek, bir yerde kimsenin kolay kolay anlamadığı keskin, sert ve katı kuralları olduğunu gösteriyordu. Hayatın zorlu ve krizli tarafları ile erken yaşta baş edebilmeyi de öğrendiğine işaret etmekte.
Aslında biliyorum, sizler bu yazıyı okurken yazı ne zaman kazaya bağlanacak, kaza göstergelerinden bahsedeceksiniz diyeceksiniz. Elbette yaşamsal göstergesinin MARS'ın tam üstünden Plüton'un (ölüm) geçmesi, ikamet astrolojisine göre Dubai'nin oradan Neptün hattının geçmesi (boğulma, kaybolma) bu seneki Güneş dönüşü haritasında 6-12 (sağlık-kaza) ev aksında Dolunay olması, ilerletişmiş Ay haritasında Şiron'un (yaralanma) tam üstünde olması, yaşam uzunluğu hesaplamasında Güneş ile Satürn'ün (yaşam kısalığı) birlikte olması, Merkür'ün (seyahat) kötü karma olan Güney Ay Düğümü (kayıp) ile birlikte olması gibi gibi daha bir çok detay yazabilirim ama yazının amacı bu değil. Önemli olan gerçekten iyi olan bir insanın ardından, sözde ahlak bekçiliğine soyunanlara, saydıranlara, hadleri aşan yorumlar yapanlara bir cevap. Zira o uçakta bekarlığa vedadan dönen erkek grubu olsaydı, arkalarından bu kadar konuşulmayacaktı. İki yüzlü, cinsiyet ayrımcılığını toplumun her kesimine enjekte eden bu zihniyeti kınıyorum.
Sinemcim seni çok sevdik ve seviyoruz. Yolun ışık olsun, nurlar içinde yat. Hem belli mi olur, belki başka hayatlarda yeniden yolumuz kesişir. Şen kahkahaların kulaklarımızda…
DİNÇER GÜNER
Sözdebilimler eğitimsizliği böyle teşvik eder işte, topluma da zarar verir. Uçaklar neden kaza yapar? Nasıl engellenir? Risk yönetimi, emniyet iletişimi, emniyet kültürü, uyumluluk izleme vs ne gerek var değil mi? Mars-Uranüs'e bak. Kaza kırım raporuna da gerek yok. Sebep belli.
— Tevfik Uyar (@tevfik_uyar) 14 Mart 2018
Facebook Yorum