25 Ekim 2009, Pazar 08:12:04

Havalimanlarından yolcu arttırma atağı

Pekin'de düzenlenen 'World Route Development Forum'da, bundan böyle havalimanlarının havayolu ve yolcu trafiğini arttırmak üzere çok daha proaktif olmaları gerektiği netlik kazandı ve hedefler arasına alındı...

Ekonomik daralma konusundaki önlem, faaliyet ve yenilikler, havayollarının olduğu kadar havalimanları yönetimlerinin de ana gündem maddelerini oluşturuyor. Ağırlıklı olarak ABD'de başlayan düşük maliyetli havayolları (DMH) atağı, Avrupa'da özellikle son 20 yılda en üst seviyelere ulaştı. Bugün Avrupa pazarında toplam yolcu trafiğinin yüzde 30 üzerindeki bölümü, artık DMH ile uçuyor. Sektörel tahminlere göre orta-uzun vadede network havayollarının yıllık büyüme oranı tek haneli yüzdelerde seyredecek iken, DMH iş planı uygulayan havayolları çift hanelerle büyüyecek.

Peki, bu gelişmelerin havalimanlarına izdüşümü ne olacak? DMH iş planı ile hareket eden taşıyıcılar, süratle network havayolları ile paylaştıkları orta-büyük ölçekli ve maliyetli havalimanlarından kaçarak alternatif meydanları tercih edecekler. Şu anda zaten gerçekleşmekte olan bu eğilim yakın gelecekte hızlanacak.
Bu nedenle, özellikle Avrupalı havalimanı işletmeleri daha proaktif olma kararı almış durumda. DMH trafiklerini kaybetmemek adına bu profildeki havayollarına uygun düşük maliyetli terminaller (DMT) inşa etme projelerini hızlandırıyorlar. Öncülüğü Marsilya, Bordeaux ve Montpellier gibi havalimanlarında Fransızlar yapıyor. Onları Danimarka'dan Kopenhag Havalimanı takip ediyor. Amaç, yüksek maliyetli mermer saray benzeri yapılar yerine, yolcu temel ihtiyaçlarına yönelik düşük maliyeli,  çok amaçlı, fonksiyonel terminaller yapmak ve iniş sonrasında gerekli hizmetleri tamamladıktan sonra uçağı maksimum 25 dakikada içinde tekrar pist başına gönderebilmek.   

DMT PROJELERİ GERÇEKLEŞEBİLİR Mİ?

Ülkemizde 15 yıldır genelde başarı ile uygulanan yap-işlet-devret sisteminden dolayı, kısa vadede düşük maliyetli terminaller inşa edilmesi ve ülkemiz havayollarına hizmet sunulması çok zor. Çözüme en uygun olabilecek Sabiha Gökçen Havalimanı'nın 2007 yılında tahmin edilen bedelin üzerinde ihale edilmesi sonrası kanımca daha da zorlaştı. İşin en garip tarafı da Pegasus ve Sunexpress haricinde Türk bayrağı taşıyan DMH'lerin Sabiha Gökçen'in potansiyelini hala kavrayamamış olmaları.

Peki, bundan sonra havayollarımız ve havalimanı işletmelerimizi bu hususta nasıl daha rekabetçi hale getirebiliriz? DHMİ öncelikle, yap-işlet-devret süreleri birkaç yıl içinde dolacak ve tekrar işlet-devret ihaleleri yapılacak olan Dalaman ve Adnan Menderes Havalimanları için konvansiyonel terminal projeleri ile beraber DMT'ni de kapsayan projeler hazırlamalı. Ancak bu sayede, Doğu Avrupa, Ortadoğu ve Türki Cumhuriyetler ekseninde yer alan bölgede havacılık anlamında ülkesel bir hub olabiliriz. Aksi halde sadece kısa dönemli başarılı havalimanı yenileştirme atılımları gerçekleştirmiş bir ülke oluruz, o kadar.

MNG emin adımlarla büyümeye devam ediyor

Ülkemizin hava kargo trafiğindeki pazar lideri MNG, sessiz ancak sağlam adımlarla büyümeye devam ediyor. Geçtiğimiz haftalarda Airbus'tan yapılan açıklamaya göre, 2007'de verdikleri iki adet Airbus 330-200F siparişlerine ilave olarak aynı modelden iki adet için daha sipariş verdiler. Havayolunun filosunda şu anda 9 adet Airbus 300F modeli bulunuyor. 

Filoya katılacak olan modern, daha uzun menzilli uçaklarla MNG, tarifeli uçtuğu Hahn ve Stansted'e ilave olarak Ortadoğu, Asya, Çin ve ABD pazarlarına da açılmayı hedefliyor. Bu siparişin pazarda toparlanma sinyallerinin arttığı günlerde gerçekleşmesi tesadüf değil. Zira verilen bu siparişler filoya 2010 yılı sonuna doğru katılmaya başlayacak ki işte o dönem de artık yaşanan küresel resesyonun da sonlarına gelmiş olacağız. Önceki yazılarımda sektörel toparlanmanın ilk işaretlerinin özellikle hava kargo sektöründen gelmeye başladığının ve bu işaretlerin 2010 yılında artacağından bahsetmiştim. Zira Airbus da önümüzdeki 20 yılda hava kargo sektörünün küresel olarak yılda yüzde 6 civarında büyüyeceğini tahmin ediyor. 

Türkiye, konumu itibarı ile hava kargo konusunda potansiyelinin belki de sadece yüzde 10'unu kullanabiliyor. Devlet büyüklerimizin bu işin önemini anlamaları ve önünü açmaları gerekiyor. Unutmamak gerekir ki bugün dünyada en büyük uçak filosuna sahip olan şirket, bir yolcu havayolu değil ABD'li hava kargo devi Fedex'tir.

Tolga TURGUT
AKŞAM

Havalimanlarından yolcu arttırma atağı

Yorumlar

Bu haber için henüz yorum gönderilmedi.

Yorum Gönder

Kalan karakter 1000