Havaalanı çilesi
Tatile çıktım... Bodrum’da değil, kızım Ayla’yı görmek için Gaziantep’teyim.
Buraya nasıl geldiğimi anlatayım size.....
Pazartesi günü Sabiha Gökçen’den uçağın kalkış saati 20.00 idi... Öğleden sonra cep telefonuma bir mesaj geldi... Teknik nedenlerle 40 dakikalık gecikme... Ne güzel, havaalanına gitmeden durumu öğrenmiş ve zamanı değerlendirme fırsatı yakalamıştık.
Sabiha Gökçen’e uygun zamanda gittik... Çabucak check in işlemlerimizi yaptırdık, güvenlik kontrolundan geçtik ve sıkıcı bir bekleyişten sonra...
Ancak kalkış satinde (20.40) uçağa alındık...
Sonrası tam bir işkence oldu...
Güya valizlerini vermiş, ama ortada görünmeyen dokuz yolcuyu bekliyorduk...
Yedisi geldi, ikisi ortada yoktu...
O iki yolcunun valizleri uçağın kargosundan ayrıldı ve bizim güvenliğimiz için yapılan bu işler sadece 2 saat(!) sürdü...
Pilot ve hosteslerle yaptığımız anlamsız tartışmaları da buraya yazmıyorum. Hepimizin tepesi atmıştı...
Ama beni asıl üzen, bir genç kızın o iki saatlik bekleyiş sırasında su istediği hostesten aldığı yanıt oldu :
“-Önce suyun ücretini rica edeyim!”
Yolcunun vakti değil, ikramın nakti önemliydi demek.
Yazık!
Atilla GÖKÇE
MİLLİYET
Yorumlar Tüm Yorumlar (10)