25 Temmuz 2012, Çarşamba 13:50:14

UÇAKTA DÖKÜLEN SICAK SUYA 120 BİN TL'LİK DAVA

Uçak'ta bacağına sıcak su dökülmesi sonrası oğlunun yaralamansı üzerine havayolu şirketine 120 bin TL'lik tazminat davası açtı

20 seneyi askın bir süredir havacılık sektöründe çalışan biri olarak, malesef ülkemizde birçok konuda olduğu gibi bu konudada onumuzde almamız gereken oldukça yol olduğu aşıklar. Bardağı cocuk devirebilir. Ailesi ne kadar dikkat etmede bir anlık dalginlikla olabilir. Kabın ekibide bunu kazara yapabilir. Bu gibi sebeplerden ötürü yurtdışındaki hemen hemen butun airline lar ki buna low cost carrier larda dahil, sıcak ürün servisi yaparken bunları aynı starbuck's larda gördüğümüz türden ağzı kapalı bardaklara servis ederler. Buradaki temel amac olası bir kazada, herhangi bir türbülansta bardağın devrilmesi suretiyle meydana gelebilecek kazalarda yanma riskini en aza indirmektir. Malesef ülkemizde bazı seyleri ancak zorlamalara yapmak zorunda kalıyoruz. Bin nasihat, bir musubet seklinde. Dolayısı ile annenin burada yaptıgı doğrudur ve tamda yapılması gereken harekettir. Amac paradan ziyade, konuya muhatab hava yolu şirketini doğru sekilde servis yapmaya zorlamaktir.
Hadisenin başından sonuna haberdar ve sonrasında çocuğun geçirdiği evrelere şahit birisi olarak olayların bu raddeye gelmesine göz yuman, yaşanılana tamamen kayıtsız kalan hava yolu şirketine mutlaka gereken dersin verilmesine ve bunun ileride oluşabilecek vakalara bir örnek teşkil etmesi gerektiğine inancım tamdır. Böylelikle belki müesseseler biraz daha insanca yaklaşımların bu tip hadiselerin hemen en başında devreye sokulmasının elzem olduğunu geç de olsa öğrenmiş olurlar.
hr Ben sahsen Elif Hanim i taniyorum.Oncelikle boyle bir durumu asla ve asla maddiyata dokecek biri olmadigini siddetle vurgulamak isterim.Zaten kendisinin maddi imkani yerindedir.Kisileri ve olayi tam olarak bilmeden konuyu hemen maddiyata baglamak maalesef ki bazilarimiz icin cok kolay.Bir diger uzucu konulardan biri de cocugun ismi ile dalga gecilmesi.Gercekten insanlik disi bir yaklasim.Ben de bir kabin memuruyum.Biz kabin memurlari duzenli olarak egitim aliriz.Egitimlerimizden biri de Ilk Yardim egitimidir.Bu egitimde vucut yanigina ilk mudahale islenir.Ve vucut yanigina direk buz koymak asla yapilmamasi gereken bir mudahaledir zira yanigin derecesini artirir.Ayrica bu kaza benim basima gelseydi,cocugun veya bnm hatamin olmasinin hicbir onemi olmazdi ve hastane sureci de dahil olmak uzere yolcumuzun yaninda olurdum.Bunu hem yolcu memnuniyeti adina hem de insanlik adina yapardim.Bu isimizin parcasidir.Hem sirketin hem kabin memurunun aksi bir tutum icinde olmasi kabul edilemezdir.
oncelikle buyuk gecmış olsun dıyorum.Sonra da davasına sahıp cıktıgı ıcın elifi tebrık edıyor ve desteklıyorum. Bu tıp olaylar dığer ulkelerde yasanınca acılan davalar ve sonucları hakkında orası "....." dıyoruz. Kendı ulkemızde basımıza aynı tıp olaylar gelse, "bu olay amerikada olsa davayı acmıstın" dıyoruorum. Bu yuzden Elifi ve babayı cok ıyı anlıyorum. Turkiyede boyle şeyler zor'la devam etmemelı hak arayısları. Bu kadar rekabetın basladıgı havayolu şirketleri arasında daha bılınclı daha egıtımlı ve daha duyarlı elemanlar ve ekıpler olması gerektıgıne ınanıyorum. Bence havayolu şirketi de kelime oyunlarını bırakıp yanlışına sahıp cıksın. Tekrar buyuk gecmış olsun diyorum.
Bu havayolu sirketinin profesyonellikden ne kadar uzak oldugu cok aciktir. Ne olursa olsun oncelik musteriyi memnun etmek olmalidir. Ozellikle rekabetin bu kadar attigi bu donemde musteri iliskilerinin kaliteli olmasi ve musteri memnuniyetinin yuksek olmasi cok ama cok onemlidir. Cunku bu tip olaylar ozellikle kalabalik gruplar tarafindan dikkat cekerse sirketler tarafindan ileriki donemlerde kazanc seyileri dusebilir. Anneyi para icin dava acmis olanlara cevabim sirketin de paradan baska birseyi dusunemedigi cok goz onundedir. Zaten bunun ajsi olmasaydi olay coktan cozulmustu. Benim sirkete tavsiyem biraz organizasyon kulturlerini caga uygun hale getirmeleri. Zira calisanlari ve yaklasimlari epey bir cagin gerisinde kalmis.
Kaza sonucu yaralanan Jean Osman ve annesi arkadasımızdır, ve annesinin yazılanlarda belirtildiği gibi ilgisiz bir anne olmadığını tam tersine başkaları ile konuşmak yerine oğluna daha fazla ilgi göstereceğinden eminim, kaldıkı olay anında konussa bile bundan dolayı herhangi bir anneyi suçlamak son derece vicdansızlıktır, burada mağdur kimselere yardımcı olunması gerekirken suçlanmaları ise çok büyük bir haksızlıktır. Buradan alacakları para önemli değildir, önemli olan bu kişilerin ugradığı haksızlıktır. Gerekli mudahalenin yapılmasındaki havayolunun görevlilerindeki ihmal açıkça anneye ve oğluna yıkılmıştır.
Bizim halkimizdaki problemlerin bazilari bu olayla bir kez daha acikca gozukmektedir. Bir musteri servis aldigi bir sirketi hatali buldugu bir konuda gerektigi gibi hatayi duzeltici veya hafifletici bir uygun davranis gormedigi icin hukuki yollara basvurarak dava etmistir. Olay ve sirketin cevabi yazilmis olsa bile annenin olay olur olmaz sirketi dava etmedigi de ortadadir. Sanirim olay dava edilme noktasina gelene kadar her iki taraf arasinda bir kac gorusme olmus olabilir. Ama bir insanin da belli bir noktadan sonra medeni bir serkilde hakkini hukuki yollardan aramak gibi bir yolu secmesinden daha dogal ne olabilir? En azindan anne oglunun hem fiziken hem de manen ugramis oldugu zarara ragmen kimseyi uygunsuz bir dille cirkin bir sekilde elestirmedigi gibi kaba ve nefret dolu ithamlarda da bulunmamistir.
Anneye yapılan suçlamalar, çocuğun adı hakkında yapılan küçük düşürmeye yönelik yorumlar konunun saptırılması çabaları. "Bizi tercih ettiğiniz için teşekkür ederiz" diyen havayolu şirketlerinin olabilecek tüm olağanüstü durumları göz önünde bulundurup önlem alması, yetersiz kalmaları durumunda ise "kendilerini tercih eden" müşterilerinin sıkıntısına en azından duydukları üzüntüyü belirtmeleri gerekmez mi? Bu tür davaların ülkemizde de bir gün insanlara verilen değerin artmasına faydalı olacağına inandığım için anneyi alkışlıyorum. Büyük bir şirketin karşısına geçebilmesi maddi bir açlık gözetmediğinin, ancak ve ancak bu kadının cesur ve daha ötesi "ANNE" olduğunun açık göstergesidir.
Bu yorum eleştiri sınırlarını aştığı için sansürlenmiştir.
Ortada yanmis bir cocuk dilenmemis bir ozur acili bir anne varken havayolu sirketinin "bizleri koruma" yontemi yasananlari hic umursamamaksa vay halimize

Uçak'ta yolculuk sırasında çay servisi yapılırken bacağına sıcak su dökülmesi sonucu oğlunun yaralandığı ve gerekli özen gösterilmediği gerekçesiyle anne Elif Avşar tarafından, havayolu şirketi aleyhine 100 bin TL manevi ve 20 bin TL de maddi olmak üzere toplam 120 bin TL tazminat talepli dava açıldı.

Davacı anne Elif Tuğba Avşar'ın avukatı İbrahim Özel tarafından İstanbul 4. Asliye Hukuk Mahkemesine sunulan dava dilekçesinde, Elif Tuğba Avşar'ın 13 yaşındaki oğlu Jean Osman Durand'ı karne hediyesi olarak tatile götürmek üzere rezervasyon yaptırdığı, bu seyahat için davalı hava yolu şirketinden uçak biletleri satın aldığı belirtildi.

Dilekçede, davalı şirkete ait uçakla, 5 Temmuz 2011 tarihli İstanbul-Antalya seferinde Jean Osman Durand'ın koridordaki koltukta, annesinin yanında oturduğu belirtilerek, olay şu şekilde özetlendi:

''Servis sırasında Jean Osman koltukta bağdaş kurmuş kitap okumaktadır. Uçaktaki görevli hostes ilk olarak Jean Osman'a sıcak içecek servisi yapmış, Jean Osman'ın içeceği önündeki masada iken annesine içecek servisi yapılırken görevli hostesin kolu Jean Osman'ın içeceğini devirmiş, Jean Osman'ın bacağı komple yanmıştır.

Jean Osman yanmanın etkisiyle ağlamaya başlamış, annesinin yardım talepleri üzerine yanığın üzerine buz koymak gerektiği söylenmiş, ancak jel buz olmadığı için kusmuk poşetine buz doldurularak yaranın üzerine koymuştur. Kusmuk poşeti eriyip yapışınca Jean Osman acıları daha da artınca kendinden geçmiş, bunun üzerine hostesler buz parçalarını direk yaranın üzerine koymuşlar ancak bu kez de buzlar yaraya yapışmıştır. Ayrıca uçaktaki tuvaletin önünde Jean Osman'ın belden altı soyulmuş, üzerine kırmızı bir önlük bağlanmıştır. Uçak kabin görevlilerinden biri kendi çantasından yanık kremini çıkararak yaranın üzerine sürmüştür.''

-Yanlış müdahale iddiası-

Osman'ın ağlamasının devam etmesi üzerine ön koltukta oturan bir kadının ''kalp hastasıyım bu çocuğun ağlamalarına dayanamıyorum, bu çocuğun acısını dindirin'' diye bağırdığı ifade edilen dilekçede, diğer yolcuların da tepkilerini ortaya koyduğu ancak bu kadar önemli bir havayolu şirketinin yeterli müdahalede bulunmadığı gibi, yanlış müdahalede bulunduğu öne sürüldü.

Talep üzerine pilot tarafından alana inilir inilmez ambulans çağrıldığı kaydedilen dilekçede, havaalanı doktoru tarafından gerekli müdahalenin yapıldığı ve Osman'ın hastaneye sevk edildiği belirtilerek, ''1. ve 2. derece yanık tespit edildiği, ayrıca havaalanı doktoru yaranın üzerine bu şekilde kusmuk poşeti ile ve direk buz koyulmasının acıyı artırdığını ve yarayı daha kötü hale getirdiğini söylemiştir'' ifadelerine yer verdi.

Dilekçede, Osman'ın, tedavi gördüğü ve tedavi neticesinde de bacağında yanık izinin ömür boyu kalacağı da kaydedildi.

Bu kazanın sonucunda Jean Osman'ın tatilin bir kabusa dönüştüğü, yanık ayak ile acılar çektiği ve annesininde tatil boyunca oğlunun başında beklediği ifade edilen dilekçede, ''Tüm bu süreç içerisinde muhatap havayolu şirketinin hiçbir katkı ve ilgisi olmadı. Ayrıca çocuğun tedavisi ile ilgilenmedikleri gibi, arayıp sormamışlardır da'' denildi.

-Kabin görevlisinin kusuru-

Dilekçede, öncelikle kabin görevlisinin sıcak içecek servisi yaparken özen göstermeyerek çocuğu yaktığı ve çocuk için yapılan içeceğin bu kadar sıcak suyla yapılmasının davalının açık kusuru olduğu iddia edilen dilekçede, ''Çocuk kendini yaktıysa neden uçak bilet bedellerini iade etmek istemişlerdir? Yaramazlığın ödülü olarak mı ya da müvekkillere çıkan acı piyangonun bedeli olarak mı hediye vermek istemişlerdir?'' ifadesine yer verildi.

Kaza sonrasında Jean Osman'ın psikolojik tedavi gördüğü belirtilen dilekçede annenin eşiyle yaşadığı tartışmaya da yer verildi:

''Anne Elif Avşar'ın eski eşi Fransız vatandaşı olup Jean Osman'ın uçakta yakıldığına bir anlam verememiştir. Annesinin sorumlu olduğunu düşünmüştür. 'Fransa da insana verilen değer bu değil, nasıl böyle bir şey olur' demiştir. Bu konu ile ilgili olarak Elif Avşar ile büyük tartışmalar yapmış, Jean Osman'ın velayetini almak istediğini dahi söylemiştir. Elif Avşar'ın bir yandan uçakta yaşadıkları, bir yandan çocuğunun çektiği acılar bir yandan da eşiyle bu konudaki tartışmaları tamamen psikolojisini bozmuştur.''

Dilekçede, mağduriyete yol açan kaza nedeniyle havayolu şirketinden 20 bin TL maddi, Jean Osman Durand için 50 bin ve annesi Elif Avşar için de 50 bin TL olmak üzere toplam 120 bin TL tazminatın, davalı şirketten alınarak davacıya yasal faiziyle birlikte ödenmesi talep edildi.

-Cevap dilekçesi-

Davalı havayolu şirketinin avukatı Berna Salman tarafından mahkemeye sunulan cevap dilekçesinde ise, dava konusu ihtilafın taşıma sözleşmesinden doğduğu, taşıma hukukunu ilgilendirdiği ve davanın ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği belirtilerek, görevsizlik kararı verilmesi talep edildi.

Dilekçede, meydana gelen olayın şirket çalışanları ve olaya tanık olan yolcular nezdinde detaylı olarak sorgulandığı ve incelendiği anlatılarak şunlar kaydedildi:

''Yapılan inceleme neticesinde meydana gelen sıcak içecek dökülme olayının tamamen davacı Jean Osman'ın kendi kusurlu davranışı neticesinde meydana geldiği, olay esnasında görevli olan müvekkil şirket personelinin hiç bir kusurunun bulunmadığı ve olayın meydana gelmesini takiben uçakta ve uçuş esnasında mümkün olan bütün müdahalenin yapıldığı anlaşıldığından, müvekkil şirket tarafından davacılara noter aracılığıyla bir ihtarname gönderilerek, davacıların tazminat taleplerinin kabul edilmediği ve müvekkil şirketin meydana gelen olayda herhangi bir sorumluluğu bulunmadığı bildirilmiştir.''

-Tanık ifadeleri-

Uçuşta görevli kabin amiri Sibel Vatan'ın ifadesine de yer verilen dilekçede, Vatan'ın ifadesinde çocuğun sıcak suyu masaya ayağıyla çarparak üzerine döktüğünü ve davacı yolcuların uçaktan inerken yardımlardan dolayı teşekkür ederek ayrıldıklarını söylediği belirtildi.

Uçuş esnasında olayı gören diğer personelin de ifadesinde, olayın tamamen davacı Jean Osman'ın kendi kusurlu davranışı sonucu meydana geldiğini,personelin kazanın meydana gelmesinde hiç bir kusurunun olmadığını söylediği kaydedilen dilekçede, davacılarla aynı sırada oturan uçak yolcularından bir kişinin de, ''çocuğun kazadan hemen önce bağdaş kurarak oturduğunu çay servisinin yapılması esnasında diziyle servis masasını ittiğini ve masa üzerinde bulunan çayın bu nedenle döküldüğünü, annesinin oğluyla ilgilenmediğini, sürekli yanındakilerle sohbet ettiğini ve kaza meydana geldiğinde zaten oğluna kızdığını'' sözlü olarak ifade ettiği belirtildi.

Dilekçede, meydana gelen olayda hiçbir şekilde davacının iddia ettiği gibi servis yapan kabin ekibinin herhangi bir dikkatsiz davranışından kaynaklanmadığı öne sürüldü.

AA

UÇAKTA DÖKÜLEN SICAK SUYA 120 BİN TL'LİK DAVA

Yorumlar Tüm Yorumlar (61)

Cobretti ~ 12 yıl önce

20 seneyi askın bir süredir havacılık sektöründe çalışan biri olarak, malesef ülkemizde birçok konuda olduğu gibi bu konudada onumuzde almamız gereken oldukça yol olduğu aşıklar. Bardağı cocuk devirebilir. Ailesi ne kadar dikkat etmede bir anlık dalginlikla olabilir. Kabın ekibide bunu kazara yapabilir. Bu gibi sebeplerden ötürü yurtdışındaki hemen hemen butun airline lar ki buna low cost carrier larda dahil, sıcak ürün servisi yaparken bunları aynı starbuck's larda gördüğümüz türden ağzı kapalı bardaklara servis ederler. Buradaki temel amac olası bir kazada, herhangi bir türbülansta bardağın devrilmesi suretiyle meydana gelebilecek kazalarda yanma riskini en aza indirmektir. Malesef ülkemizde bazı seyleri ancak zorlamalara yapmak zorunda kalıyoruz. Bin nasihat, bir musubet seklinde. Dolayısı ile annenin burada yaptıgı doğrudur ve tamda yapılması gereken harekettir. Amac paradan ziyade, konuya muhatab hava yolu şirketini doğru sekilde servis yapmaya zorlamaktir.

Yanıtla

Nur ~ 12 yıl önce

Hadisenin başından sonuna haberdar ve sonrasında çocuğun geçirdiği evrelere şahit birisi olarak olayların bu raddeye gelmesine göz yuman, yaşanılana tamamen kayıtsız kalan hava yolu şirketine mutlaka gereken dersin verilmesine ve bunun ileride oluşabilecek vakalara bir örnek teşkil etmesi gerektiğine inancım tamdır. Böylelikle belki müesseseler biraz daha insanca yaklaşımların bu tip hadiselerin hemen en başında devreye sokulmasının elzem olduğunu geç de olsa öğrenmiş olurlar.

Yanıtla

Elif ~ 12 yıl önce

hr Ben sahsen Elif Hanim i taniyorum.Oncelikle boyle bir durumu asla ve asla maddiyata dokecek biri olmadigini siddetle vurgulamak isterim.Zaten kendisinin maddi imkani yerindedir.Kisileri ve olayi tam olarak bilmeden konuyu hemen maddiyata baglamak maalesef ki bazilarimiz icin cok kolay.Bir diger uzucu konulardan biri de cocugun ismi ile dalga gecilmesi.Gercekten insanlik disi bir yaklasim.Ben de bir kabin memuruyum.Biz kabin memurlari duzenli olarak egitim aliriz.Egitimlerimizden biri de Ilk Yardim egitimidir.Bu egitimde vucut yanigina ilk mudahale islenir.Ve vucut yanigina direk buz koymak asla yapilmamasi gereken bir mudahaledir zira yanigin derecesini artirir.Ayrica bu kaza benim basima gelseydi,cocugun veya bnm hatamin olmasinin hicbir onemi olmazdi ve hastane sureci de dahil olmak uzere yolcumuzun yaninda olurdum.Bunu hem yolcu memnuniyeti adina hem de insanlik adina yapardim.Bu isimizin parcasidir.Hem sirketin hem kabin memurunun aksi bir tutum icinde olmasi kabul edilemezdir.

Yanıtla

demet ~ 12 yıl önce

oncelikle buyuk gecmış olsun dıyorum.Sonra da davasına sahıp cıktıgı ıcın elifi tebrık edıyor ve desteklıyorum. Bu tıp olaylar dığer ulkelerde yasanınca acılan davalar ve sonucları hakkında orası "....." dıyoruz. Kendı ulkemızde basımıza aynı tıp olaylar gelse, "bu olay amerikada olsa davayı acmıstın" dıyoruorum. Bu yuzden Elifi ve babayı cok ıyı anlıyorum. Turkiyede boyle şeyler zor'la devam etmemelı hak arayısları. Bu kadar rekabetın basladıgı havayolu şirketleri arasında daha bılınclı daha egıtımlı ve daha duyarlı elemanlar ve ekıpler olması gerektıgıne ınanıyorum. Bence havayolu şirketi de kelime oyunlarını bırakıp yanlışına sahıp cıksın. Tekrar buyuk gecmış olsun diyorum.

Yanıtla

asos2 ~ 12 yıl önce

Bu havayolu sirketinin profesyonellikden ne kadar uzak oldugu cok aciktir. Ne olursa olsun oncelik musteriyi memnun etmek olmalidir. Ozellikle rekabetin bu kadar attigi bu donemde musteri iliskilerinin kaliteli olmasi ve musteri memnuniyetinin yuksek olmasi cok ama cok onemlidir. Cunku bu tip olaylar ozellikle kalabalik gruplar tarafindan dikkat cekerse sirketler tarafindan ileriki donemlerde kazanc seyileri dusebilir. Anneyi para icin dava acmis olanlara cevabim sirketin de paradan baska birseyi dusunemedigi cok goz onundedir. Zaten bunun ajsi olmasaydi olay coktan cozulmustu. Benim sirkete tavsiyem biraz organizasyon kulturlerini caga uygun hale getirmeleri. Zira calisanlari ve yaklasimlari epey bir cagin gerisinde kalmis.

Yanıtla

arkadas ~ 12 yıl önce

Kaza sonucu yaralanan Jean Osman ve annesi arkadasımızdır, ve annesinin yazılanlarda belirtildiği gibi ilgisiz bir anne olmadığını tam tersine başkaları ile konuşmak yerine oğluna daha fazla ilgi göstereceğinden eminim, kaldıkı olay anında konussa bile bundan dolayı herhangi bir anneyi suçlamak son derece vicdansızlıktır, burada mağdur kimselere yardımcı olunması gerekirken suçlanmaları ise çok büyük bir haksızlıktır. Buradan alacakları para önemli değildir, önemli olan bu kişilerin ugradığı haksızlıktır. Gerekli mudahalenin yapılmasındaki havayolunun görevlilerindeki ihmal açıkça anneye ve oğluna yıkılmıştır.

Yanıtla

Asos ~ 12 yıl önce

Bizim halkimizdaki problemlerin bazilari bu olayla bir kez daha acikca gozukmektedir. Bir musteri servis aldigi bir sirketi hatali buldugu bir konuda gerektigi gibi hatayi duzeltici veya hafifletici bir uygun davranis gormedigi icin hukuki yollara basvurarak dava etmistir. Olay ve sirketin cevabi yazilmis olsa bile annenin olay olur olmaz sirketi dava etmedigi de ortadadir. Sanirim olay dava edilme noktasina gelene kadar her iki taraf arasinda bir kac gorusme olmus olabilir. Ama bir insanin da belli bir noktadan sonra medeni bir serkilde hakkini hukuki yollardan aramak gibi bir yolu secmesinden daha dogal ne olabilir? En azindan anne oglunun hem fiziken hem de manen ugramis oldugu zarara ragmen kimseyi uygunsuz bir dille cirkin bir sekilde elestirmedigi gibi kaba ve nefret dolu ithamlarda da bulunmamistir.

Yanıtla

İsim / Rumuz ~ 12 yıl önce

Anneye yapılan suçlamalar, çocuğun adı hakkında yapılan küçük düşürmeye yönelik yorumlar konunun saptırılması çabaları. "Bizi tercih ettiğiniz için teşekkür ederiz" diyen havayolu şirketlerinin olabilecek tüm olağanüstü durumları göz önünde bulundurup önlem alması, yetersiz kalmaları durumunda ise "kendilerini tercih eden" müşterilerinin sıkıntısına en azından duydukları üzüntüyü belirtmeleri gerekmez mi? Bu tür davaların ülkemizde de bir gün insanlara verilen değerin artmasına faydalı olacağına inandığım için anneyi alkışlıyorum. Büyük bir şirketin karşısına geçebilmesi maddi bir açlık gözetmediğinin, ancak ve ancak bu kadının cesur ve daha ötesi "ANNE" olduğunun açık göstergesidir.

Yanıtla

Kaprisli ~ 12 yıl önce

Bu yorum eleştiri sınırlarını aştığı için sansürlenmiştir.

Yanıtla

Birdirbir ~ 12 yıl önce

Ortada yanmis bir cocuk dilenmemis bir ozur acili bir anne varken havayolu sirketinin "bizleri koruma" yontemi yasananlari hic umursamamaksa vay halimize

UÇAKTA DÖKÜLEN SICAK SUYA 120 BİN TL'LİK DAVA

Yorumlar Tüm Yorumlar (61)

Yanıtla

Yanıtla

Yanıtla

Yanıtla

Yanıtla

Yanıtla

Yanıtla

Yanıtla

Yanıtla

Yanıtla

Yorum Gönder