Suriye Ulaştırma Bakanı Mahmut Said’in, Suriye Havayolları’na ait sivil bir yolcu uçağının Türk jetleri tarafından Ankara’ya indirilmesine korsanlık yakıştırması yapması gözleri bir kez daha bu konudaki uluslararası anlaşmalara çevirdi. 7 Aralık 1944 tarihinde Türkiye’nin de imza koyduğu Şikago Uluslararası Sivil Havacılık Sözleşmesi’ne göre, her devlet hava sahasında tam ve menhasır egemenliğe haiz olarak tanımlanıyor. 1990’lı yıllarda Güney Kore’ye ait asker taşıyan sivil bir uçağın vurulmasından sonra Şikago Konvansiyonunun üçüncü maddesi değiştirildi. TBMM de bu değişikliği yeni haliyle 1995 yılında kabul etti.
Şikago Anlaşması’na imza koyan devletler, devletin ülkesi üzerindeki hava sahasında tam ve münhasır egemenliği haiz olduğunu, devlet uçakları için düzenlemeler yaparken sivil uçakların seyrüsefer güvenliğini göz önünde bulundurmayı taahhüt ettiklerini ve sivil havacılığı sözleşmenin hedefleriyle uyuşmayan amaçlar için kullanmamayı kabul ettiklerini kabul ediyor.
Anlaşma devletlere hava sahalarının ihlal edilmesi veya amacına uygun olmayan şekilde kullanılması durumunda nasıl hareket edileceğini de kapsıyor. Değiştirilen üçüncü maddede ise şu noktalara dikkat çekiliyor:
“ (a) Âkit Devletler, her Devletin uçuş halindeki sivil uçaklara karşı silaha başvurulmasından kaçınılacağını ve önleme sırasında uçakta bulunan kişilerin hayatlarının ve uçağın güvenliğinin tehlikeye maruz bırakılmaması gerektiğini kabul ederler. Bu hüküm, devletlerin Birleşmiş Milletler Sözleşmesiyle belirlenmiş olan haklarını ve görevlerini değiştirecek şekilde yorumlanamaz.
(b) Âkit Devletler, her devletin, egemenlik hakkının bir sonucu olarak ülkesi üzerinde izinsiz olarak uçan sivil bir uçağın belirlenmiş havaalanlarından birisine inmesini istemeye veya eğer uça ğın bu Sözleşmenin amaçlarına uymayan bir gaye için kullanıldığı konusunda makul sebepleri varsa, bu uçağa ihlaline son vermesi için başka talimatları vermeye de yetkili olduğunu kabul ederler.
Âkit Devletler bu amaçla, özellikle bu maddenin (a) fıkrası olmak üzere, sözleşmenin ilgili hüküm leri dahil uluslararası hukuka ters düşmeyen her türlü yola başvurabilirler. Her Âkit Devlet, sivil uçakların önlenmesine ilişkin yürürlükteki kurallarını yayınlamayı kabul eder.”
Bu anlaşma sadece Boğazlardan ve hava sahasından Montrö Anlaşması gereği geçiş serbestisi bulunan Rusya’yı kapsamıyor. Olası bir Rus uçağına benzer şekilde müdahele edilmesinin mümkün olmadığını söyleyen uzmanlar, Rusya tescilli uçakların bu şekilde indirilemeyeceğine dikkat çekiyor.
©Airporthaber.com
Yorumlar