Şirketler 3. havalimanını bekliyor

İç ve dış hatta faaliyet gösteren Türk hava yolu şirketleri Üçüncü Havalimanı'nın hayata geçirilmesiyle İstanbul'un havacılık açısından konumunun daha da güçleneceğini ve Türk havacılık sektörünün öneminin daha da artacağını bildirdi.

Hava yolu şirketlerinin yöneticileri, İstanbul'da yapımı süren ve 2018'de bitirilmesi planlanan yeni havalimanının büyümelerinin önünde anahtar bir rol oynayacağını kaydetti.

Atlasglobal Hava Yolları Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ersoy, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de son 10 yılda iç ve dış hatlarda taşınan yolcu sayısının yıllık yüzde 13 artış gösterdiğini söyledi.

Ersoy, uçak trafiğinin yıllık ortalama yüzde 10, kargo trafiğinin yüzde 11 arttığına dikkati çekerek, Türkiye'deki havalimanı terminallerinin yolcu kapasitesinde büyük bir artış yaşandığını belirtti.

Artan talebi karşılamak amacıyla hayata geçirilen Üçüncü Havalimanı projesi ile Türkiye'nin dünyanın en büyük havalimanını inşa eden ülke konumunda bulunduğuna dikkati çekerek, "Üçüncü Havalimanı projesinin devreye girmesi talebi karşılamanın ötesinde pek çok sektörü doğrudan olumlu etkileyecek. Öncelikle havacılık sektörünün önemi artacak ve uluslararası yatırımcıların gözde sektörü olacak." dedi.

Ersoy, Türkiye’nin, İstanbul'daki yeni havalimanıyla yolcu, uçak ve hava kargo trafiği açısından uluslararası ticaret ve turizmin ana üslerinden biri haline geleceğini dile getirerek, bu anlamda Dubai'nin örnek alınması gereken doğru bir model olduğunu kaydetti.
"Dubai’nin, uluslararası platformlarda bu derece ön plana çıkması, Emirates Havayolları’nın faaliyete geçerek bölgeyi doğuda ve batıda birçok noktaya direkt uçuşlar ile bağlaması neticesinde oldu." diyen Ersoy, bu sayede bölgenin dünyanın en önemli transit yolcu hublarından biri haline gelerek, en önemli ticaret ve turizm merkezlerinden birine dönüştüğünü kaydetti.

"Bu denli büyük bir projede yerimizi alacağız"

Atlasglobal Yönetim Kurulu Başkanı Ersoy, turizm sektörünün ülke ekonomisinin lokomotiflerinden biri olduğuna ve geniş kitlelere istihdam sağladığına dikkati çekerek, "Aynı gelişmelerin Üçüncü Havalimanı'nın açılışıyla Türkiye’de de yaşanmasını bekliyoruz. Üçüncü Havalimanı projesinin devreye girmesiyle birlikte, havacılık sektörünün önemi daha da artarak, uluslararası yatırımcıların gözdesi olacaktır. Bu denli büyük bir projede şüphesiz ki biz de Atlasglobal Havayolları olarak yerimizi alacağız." ifadelerini kullandı.

Ersoy, 23 uçaklı global filoları ile Türkiye, KKTC, Ortadoğu, Avrupa ve Asya’yı kapsayan tarifeli uçuş ağı ve sunulan full servis modeli kapsamında standartların üstünde hizmet sunmaya devam edeceklerini bildirdi. Şirkette yaşanılan değişimlerle hedeflerini büyüttüklerini dile getiren Ersoy, artık sadece Türkiye’yi değil, dünyanın farklı bölgelerini de büyüme planlarına eklediklerini bildirdi.

Yakın gelecekte ağırlıklı dış hatlarda tarifeli uçuşlar gerçekleştiren bir firma haline gelmeyi hedeflediklerini anlatan Ersoy, Türkiye’deki iç hat uçuşlarının frekansını azaltarak, dış hatlara yoğunlaşma ve uçuş frekanslarını yurt dışında kullanma kararı aldıklarını kaydetti. Murat Ersoy, uçuşlarını yüzde 75 dış hatlar, yüzde 25 ise iç hatlar olarak konumlandıracaklarını, özellikle Avrupa ve Ortadoğu’da açılan yeni hatlarla yurt dışındaki istikrarlı büyümeyi sürdüreceklerini söyledi.

Global filolarını yaz sonunda 26 uçağa çıkararak, 2018 sonuna kadar üç katı büyüyeceklerini kaydeden Ersoy, "Mevcut (Atatürk) havalimanı kapasitesinde yaşanan yoğunluk nedeniyle planlanan bu büyüme hedeflerimizi sınırlı olarak gerçekleştirebiliyoruz. Üçüncü Havalimanı büyüme hedeflerimizi hayata geçirmemizde anahtar rol oynayacak. Tüm havacılık sektörü için olduğu gibi Atlasglobal olarak bizim için de uçuş ağımızın yeni hubu olacak." değerlendirmesini yaptı.

Pegasus'un Ticaretten Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Güliz Öztürk ise Türkiye ve İstanbul hava sahasının artık talebi karşılamakta zorlandığını söyledi.

Öztürk, bu nedenle yeni havalimanı ile Sabiha Gökçen Havalimanı'na yapılacak kapasite yatırımının çok önemli hamlelerden biri olacağını ifade ederek, "Planlanan pist ve terminal kapasiteleri zamanında hizmete alınabilirse, yeni havalimanı İstanbul’a gelen hava trafiğinin daha sağlıklı yönetilebilmesi ve sürdürülebilir şekilde büyütülebilmesi için büyük rahatlık sağlayacak. Yeni havalimanı ülkemizin dünya havacılık pazarındaki konumunu daha da güçlendirmesi için de önemli imkanlar sunacak." diye konuştu.

Pegasus'un 2005'ten bu yana operasyonel merkez olarak Sabiha Gökçen Havalimanı’nı kullandığını anımsatan Öztürk, bu havalimanının şirketleriyle beraber büyüdüğünü, İstanbul hava trafiğinin önemli bir yükünü taşıdığını dile getirdi.

"Havacılık pazarını büyütmek için önemli bir fırsat"

Öztürk, ana üslerini burada tutma vizyonlarında herhangi bir değişiklik olmadığını belirterek, "Bugün nasıl hava yolunu kullanan kitle, ihtiyaç ve profillerine göre İstanbul’un Atatürk ve Sabiha Gökçen havalimanları arasında bölünüyorsa, yarın aynı tercihler Sabiha Gökçen ile yeni havalimanı için yapılacaktır. Biz, yeni havalimanını havacılık pazarını büyütmek için önemli bir fırsat olarak görüyoruz. Yeni gelişmelere göre bu havalimanından uçuşu değerlendirebiliriz. Büyüyen pazar, elbette Pegasus’un uçuşlarına da yarar sağlayacaktır." görüşünü paylaştı.

Yeni havalimanıyla ilgili gelişmeleri çok yakından takip ettiklerini kaydeden Öztürk, bu projenin Türk sivil havacılığının büyümesini tetikleyen ana unsurlardan biri haline geleceğini belirtti.

Öztürk, İstanbul hava sahasının mevcut altyapısının geliştirilmesinin de ciddi bir gereklilik olduğuna işaret ederek, Sabiha Gökçen Havalimanı'nın ikinci pist ihalesinin de bir an evvel tamamlanması, hızlı çıkış taksi yollarının bitirilmesi ve halen 8 mil olan bu meydana yaklaşma prosedürlerinin gözden geçirilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.