Mersin Turizm Platformu Başkanı Numan Olcar, turizmin geliştirilmesini kendine hedef koyan Mersin'in, önce nükleer santral, sonra balık çiftlikleri, şimdi de havaalanı konusunda önüne sorun çıkarıldığını ileri sürerek, "Mersin'deki sivil insiyatif olarak önümüzü tıkayanları kamuoyuna teşhir edeceğiz" dedi.
Bölgeye kurulması planlanan Çukurova Bölgesel Havaalanı Projesi ile ilgili değerlendirmede bulunan Olcar, Mersin'in önünün her defasında tıkandığını iddia etti. Her seferinde Mersin'in gelişmesinin sekteye uğratıldığını savunan Olcar, "Yüzü olmayan, kimliği bilinmeyen bir güçle savaşmak zorunda kalıyoruz. Antalya'nın turist kapasitesinin dolmasıyla aranan alternatifler arasında yer alan Mersin'de, turizm hamlesi başlattığımızda, önümüze balık çiftlikleri sorunu çıkarıldı.
Ardından bölgeye nükleer santral kurulması planlandı. Mersinli olarak bunlarla uğraşmaktan kaybettiğimiz zamanı kim telafi edecek? Üstelik yapılmak istenen yanlışları anlatmak istediğimizde, yanlış kararları verenler adeta buhar olup uçuyor. Mersinliler olarak yel değirmenleriyle savaşmak zorunda kalıyoruz" diye konuştu. Platformun aynı zamanda bir sivil toplum kuruluşu olduğunu belirten Olcar, "Artık yüzü olmayan, kimliği bilinmeyen sorumlularla uğraşmaya kararlıyız. Bu konuda olan her gelişmeyi kamuoyu ile paylaşacağız.
Mersin adına karar verenlerin bizzat kendilerinin ortaya çıkıp bize neden göstermelerini isteyeceğiz. Bu konuda bilgi edinme yasasından, basına vereceğimiz ilanlara kadar demokratik tüm haklarımızı kullanmaktan çekinmeyeceğiz" şeklinde konuştu.
Mersin'in geçmişte de benzer kaderi paylaştığını hatırlatan Numan Olcar, bu konudaki en önemli örneğin Taşucu üzerinden yapılan tartışmalar olduğunu ifade etti. Taşucu'na tersane isteyenlerin de turizm isteyenlerin de önceliğinin bölgenin kalkınması olduğunu dile getiren Olcar, "Fakat yatırım konusunda hizipler yaratıldı. Adeta Mersin'de kardeş kavgası yaşanarak bu hale geldik" diye konuştu. Tersanenin yargı sürecinde durdurulduğunu kaydeden Olcar, fakat tersane yatırımının askıya alınmasıyla birlikte turizminde baltalandığını söyledi.
Olcar, "Tersane yatırımı yargı kararıyla durduruldu. Hemen ardından Taşucu'nda 5 yıldızlı otel öğrenci yurdu oldu. Üstelik bununla da bitmedi. Geçtiğimiz aylarda İngiliz turistleri taşıyan Bahama Bandıralı Minerva adlı gemi, 330 yolcusuyla Taşucu'na geldiğinde sıhhi tuvalet olmadığı gerekçesiyle bir gün kalıp gitti. Hani turizm nerde? Düne kadar 'istemeyiz' diyenler şimdi neden ortada yok. Küçük rantlardan vazgeçmemek için kocaman bir bölgenin zenginleşmesi önlendi" dedi.
Taşucu'na yapılanların çok daha fazlasının Mersin'e de yapıldığını ileri süren Olcar, şöyle devam etti; "'Söz konusu vatansa gerisi teferruattır' lafı sadece savaş meydanları için geçerli değildir, hayatımızın her alanı için geçerlidir. Siz Baharlı seçeneğini kazık temel sisteminin pahalılığı ve taşkın tehlikesi sebebiyle elerseniz Japonya, Hong Kong ve Singapur'daki başarılı projeleri bilmiyorsunuz demektir. Osaka'nın 3 kilometre açığına deniz üstüne kurulan Kansai Havaalanı bugün sırf yapay ada olma özelliğinden dolayı turist çekiyor.
Üstelik, Mersin kıyılarına yapılan yazlıkların turizme darbe vurduğunu defalarca söylememize rağmen, sanki kent insanıyla dalga geçer gibi, bu sefer de havaalanıyla tarıma darbe vurulmak isteniyor. Genişleme alanı hariç 800 hektar, yani 8 milyon metrekarelik bir tarım alanı kullanılamaz duruma getirilecek. 10 sene sonra da havaalanının yerinin hata olduğunu mu söyleyeceğiz. Biz Mersinliler olarak, kentimizin yanlış uygulamaların, hatalı planlamaların örneği olarak gösterilmesinden bıktık. Kamulaştırma bedellerine yapılan itirazların, mahkemelerin işi uzatmasına izin vermeyeceğiz."
Mersinli milletvekillerinden kısır çekişmelerden kaçınarak konuyu Türkiye'nin gündemine taşımalarını isteyen Olcar, bu konuda proje ile yakından ilgilenen Başbakan'dan da yardım isteyerek ülke kaynaklarının heba edilmemesini istedi.
Çukurova Bölgesel Havaalanı'nın önemine de dikkat çeken Numan Olcar, sivil havacılıkta yeni konseptin, yolcuların büyük kapasiteli uçaklarla bir merkezde toplanması ve buradan bölgeye küçük uçaklarla taşınması olduğunu belirterek, "İstanbul ve Dubai dışında bölgesel bir merkez yok. Dolayısıyla uzun uçuşlarda geniş gövdeli uçakların İstanbul ve Dubai'den başka seçeneği yok.
Oysa Çukurova Havalimanı'na dünyanın en büyük uçağı sayılan A-380'lerde dahil olmak üzere bütün uçaklar inebilecek. Havayollarının maliyetleri kısmak adına yolcuya ikram edilecek zeytinin ağırlığını bile hesap ettikleri düşünülürse, Mersin'in bir aktarma merkezi olması bölgeye çok şey kazandıracaktır. Ayrıca havaalanındaki frigofirik depoların varlığı, lojistik sektörünün gelişmesi açısından önemliyken, taze tarım ürünlerinin dünyaya açılması yönünden de büyük önem taşıyor. Bütün bunlar iş demektir. Şimdi bunların hepsini bırakıp yeniden yer tartışmasına girmek canımızı acıtıyor" diye konuştu.
Mersin Haber
Yorumlar Tüm Yorumlar (7)