KENDİ PARAMOTORUYLA ULUDAĞ'IN ZİRVESİNDE UÇUYOR

Gökyüzünde kuşlar gibi uçmak çoğumuzun hayalidir. Bugüne kadar uçak, balon ve yamaç paraşütü gibi çeşitli hava araçları kullanarak bu tutkumuzu gerçekleştirmeye çalışmışızdır. Daha büyük heyecan arayanlar da, skydiving veya yamaç paraşütü gibi adrenalini oldukça yüksek gökyüzü sporları sayesinde uçmanın keyfini doyasıya yaşar. Uçma tutkusuna yenik düşen Makine Teknisyeni Sebahattin Çetin (44) ise kendi yaptığı paramotoruyla uçmanın tadını çıkaranlardan yalnızca biri.

Gökyüzünde paramotoruyla uçarken, iftar açması ve çay keyfi yapmasıyla tanınan Pilot Çetin’in, oldukça ilginç ve renkli bir hayat hikâyesi var. Bulgaristan Göçmeni Çetin, Bursa’da Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi’ndeki Kaplanlar Soğutma’da sanayi tipi buzdolaplarının bakım sorumlusu olarak çalışır. 17 yaşında uçmaya başlayan gökyüzü tutkunu, Bulgaristan’daki makine motor öğretmeninin teşvikiyle havacılığı sevmeye başlar. Yaptığı motosikletle okula giden Çetin, o yıllarda aynı zamanda akrobasi pilotu olan öğretmeninin dikkatini çeker. Daha sonra öğretmeniyle akrobasi uçağının bakımını yapmaya başlayan ve hava araçlarına ilgisi daha artan Çetin, hafif hava aracı mikrolight ile uçmaya başlar.

Hava aracı Bulgaristan’da kalmış

Sebahattin Çetin, Bulgaristan’da asker dönüşü motosiklet motorunu modifiye ederek ilk kez kendi hava aracını yapar. 21 yaşında tek kişilik mikrolightı tamamlayan Çetin, daha sonra bununla uçmaya başlar. Bir yıl sonra Türkiye’ye göç etmek zorunda kalınca, hava aracı dahil birçok eşyasını Bulgaristan’da bırakmak zorunda kalır. Ancak Türkiye’ye geldiğinde yeniden gökyüzünde süzülmek için yeni bir mikrolight daha yapar.

Uludağ’ın zirvesinde geziyor

Paramotor ile uçmanın tarif edilemez bir keyif yaşattığını söyleyen Çetin, uçaklardaki gibi kapalı bir kokpiti bulunmayan hava aracıyla uçmanın büyük bir ayrıcalık olduğunu belirtiyor. Her uçuşta, çıkacağı irtifa ve rotayı kendisinin belirlediğini anlatan Çetin, daha çok 2 bin 500 metre yükseğe çıkıp Uludağ’ın zirvesinde süzülüyor veya Gemlik sahillerinde uçuyor.

Pilot Çetin, birçok değişik tipteki hava aracıyla tam 27 yıldır uçmuş. 6 pilot lisansı bulunan Çetin’in en büyük hayali ise havacılık sektöründe çalışmak. Ancak hava taksi şirketinde görev yapmak isteyen Çetin’in, pilot lisansı bulunmuyor. Çetin, maddi imkânsızlıklar nedeniyle pilot yetiştiren kurslara katılamadığından dolayı büyük üzüntü yaşıyor.

Maaşının yarısını yakıta veriyor

Uçmayı çok seven Sebahattin Çetin, iş çıkışlarında veya hafta sonları vakit buldukça paramotoruyla gökyüzü ile buluşuyor. Ancak çok sık uçtuğundan maaşının yarısını hava aracının yakıtı için harcıyor. Bir deponun 12 litre yakıt aldığını ifade eden Çetin, dolu depoyla yaklaşık 2 saat havada kalarak 150-200 kilometre uçabildiğini söylüyor. 2007’de ilk kez paramotoru yaparak uçurduğunu söyleyen Çetin, hâlâ unutamadığı o günü şöyle anlatıyor: “Motosiklet motoru kullanarak ilk paramotoru ben yaptım ve uçurdum. Gökyüzünde uçmanın keyfini çıkardığım ilk gün ise düşeceğimi sananlar peşimden gelmeye başladı. Yere indiğimde yanıma gelip, ‘Uzaydan mı geldin?’ diye hayretle sordular.”

Ailesi de uçuyor

Pilot Sebahattin Çetin’in, ailesi de tıpkı kendisi gibi uçmayı çok seviyor. Eşi Güler, kızı Remziye (20) ve oğlu Recep (13) de, fırsat buldukça paramotor ile gökyüzünde süzülmenin keyfini çıkarıyor. Çetin, oğluna 5 , kızına ise 10 yaşında uçma heyecanı yaşatmış. (Mustafa Gün-Zaman)