Bir uçaktan diğer uçağa geçişlerde en büyük sorun hiç kuşkusuz güvenlik kontrol noktasındaki kuyruk çilesi. O uzun kuyrukların birinden nihayet kurtuluyoruz.
Havalimanlarındaki yoğunluk nedeniyle seyahati çileye dönüştüren o uzun kuyrukların birinden nihayet kurtuluyoruz. Fakat bu müjdeli haber şimdilik transit (aktarma) yolcuları ilgilendiriyor. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün (SHGM) imzaladığı tarihî anlaşmayla sağlanan bu ayrıcalık sayesinde yolcular, en azından uçuşlarının bir bölümünde kuyrukta bekleme stresi yaşamayacak.
Avrupa Sivil Havacılık Konferansı (ECAC) ile geçen hafta imzalanan protokol, transit yolcuların uçaktan indikten sonra güvenlik kontrolünden geçme zorunluluğunu ortadan kaldırıyor. Yolcular bundan sonra, gerek Türkiye’den Avrupa ülkelerine seyahatlerinde, gerekse Avrupa’dan Türkiye’ye gerçekleştirecekleri aktarmalı uçuşlarda diğer uçağa binişleri öncesi güvenlik kontrollerinden geçmeden yani kuyruk çilesi çekmeden uçağa binme keyfi yaşayacak. Uygulama özellikle gurbetçilerle umre ve hac uçuşu gerçekleştiren yolculara büyük kolaylık sağlayacak. Bu şanslı transit yolcuların sayısının 4 milyona ulaşacağı ifade ediliyor.
iki havalimanında uygulanacak
Transit yolcuları büyük bir çileden kurtaracak, ‘Tek Nokta Güvenlik Uygulaması’ adlı projenin altyapı çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor. Proje ilk etapta, pilot meydan seçilen İstanbul Atatürk Havalimanı ile Antalya Havalimanı’nda dört ay uygulanacak. Bu sürede uygulamadaki aksaklıklar belirlenerek sıkıntıların ortadan kaldırılması amacıyla yeni düzenlemeler gerçekleştirilecek. ECAC tarafından yapılacak denetimlerde, ‘Tek Nokta Güvenlik Uygulaması’nın sorunsuz yürütüldüğü yönünde rapor hazırlanması halinde, tüm transit yolcuların da aynı çileden kurtulması amacıyla diğer havalimanlarında da benzer uygulamaya geçilecek.
Sıvı kısıtlaması kalkıyor
Bir uçaktan diğer uçağa geçişlerde en büyük sorun hiç kuşkusuz güvenlik kontrol noktasındaki kuyruk çilesi. Ancak bir diğer önemli sıkıntı da, güvenlik kuralları gereği geçen yıl iç hat uçuşlarında da uygulamaya konulan ‘sıvı madde kısıtlaması’. Bu yüzden tüm yolcuların sorunu haline gelen talimatlar nedeniyle el bagajında belli miktarın üzerinde sıvı maddeyi beraberinizde uçağa alamıyorsunuz.
Tek Nokta Güvenlik Uygulaması ise bu sorunu ortadan kaldırıyor. Özellikle İstanbul ve Antalya’dan Avrupa’ya gidecek aktarmalı yolcular, uçaktan indikten sonra ikinci bir güvenlik aramasından geçmeyecekleri için gönül rahatlığıyla Türkiye’deki duty free (gümrüksüz satış) mağazalarından alışveriş yapabilecek. Aynı şekilde Avrupa’dan Türkiye’ye gelecek transit yolcular da bu uygulamanın getirdiği avantajlardan istifade ederek sıvı maddeyle uçağa sorunsuz şekilde binebilecek.
Gümrüksüz mağazadan veya uçuş esnasında satın alınan sıvı ürünler, havalimanlarında başlatılan ‘sıvı kısıtlaması’ uygulaması nedeniyle görevli tarafından faturasıyla özel poşete konuluyor ve poşetin ağzı da yapıştırılıyor. Ayrıca, son varış noktasına başka bir havaalanında aktarma yaparak seyahat ediliyorsa son inilecek havaalanına kadar mağazada veya uçakta verilen özel gümrüksüz alışveriş torbasının açılmaması gerekiyor. Aksi halde aktarma yapılan alanda poşetin içeriğine el konuluyor.
Her yolcu, uçakta kabin içinde su, şurup, içki dâhil her türlü sıvı, kremler, losyon, yağ, parfüm, maskara, deodorant, her türlü macun kıvamındaki madde, kontak lens sıvıları, şampuanlar ile bu maddelere benzeyen diğer maddeleri bir plastik poşette taşıyabiliyor. Ancak poşet içine konulan her bir ürünün, maksimum 100 mililitreyi aşmaması gerekiyor. Transit yolcular, Tek Nokta Güvenlik Uygulaması ile tüm bu yaptırımlardan ise muaf tutuluyor.
Türkiye, sivil havacılıkta çok etkin
Sivil havacılık sektöründeki büyümeye paralel uluslararası havacılık teşkilatlarındaki etkinliğini giderek artıran Türkiye, ECAC’ın başkan yardımcılığına getirilerek önemli bir başarıya daha imza atmıştı. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Sivil Havacılık Genel Müdürü Bilal Ekşi, ECAC’a üye 44 ülkenin katılımıyla geçen yıl Fransa’nın Strasbourg kentinde gerçekleştirilen genel kurulda, oybirliği ile ECAC başkan yardımcılığı görevine seçildi. Ekşi, ECAC’taki gücünü de kullanarak yürüttüğü çalışmayla Tek Nokta Güvenlik Uygulaması Projesi’ni kısa sürede hayata geçirdi.
Güvenlik kontrolü mü taciz mi?
ABD'de 11 Eylül 2001'de uçaklarla İkiz Kulelere gerçekleştirilen saldırılar, sivil havacılık alanındaki güvenlik uygulamalarının dönüm noktası oldu. Ancak havalimanlarında son yıllarda daha da artırılan güvenlik kontrolleri, yolcular başta olmak üzere çalışanları da zor durumda bırakıyor. Özellikle kapı dedektörlerinden geçerken sinyal verdiğinizde yapılan elle aramalar, adeta taciz boyutuna varıyor.
Havalimanında görev yapan biri olarak, bu tür rahatsızlık verici uygulamalara ben de çoğu defa tanık oldum. ‘Tacize varan kontroller' nedeniyle birçok defa görevlilerle tartışmak zorunda kaldım. Bu konuda birçok yolcudan da şikayet geldi. Özellikle kadın yolcular, yapılan elle arama kontrollerinden oldukça rahatsız.
Havalimanlarındaki Güvenlik Komisyonu'nun, özel güvenlik görevlilerine verdiği, ‘elle arama' yetkisi, maalesef istemeyerek de olsa suistimal noktasına geldi. (Mustafa Gün)
Yorumlar Tüm Yorumlar (5)