Sabiha Gökçen’de teknopark unutkanlığı

Sabiha Gökçen’de pırıl pırıl yeni bir havaalanı terminali yapıldı. Bundan sonra Sabiha Gökçen’den daha çok yerli ve yabancı uçaklar inip kalkacak. Hayırlı olsun. Yapılanı küçümsemek için değil de... Hatırlatmak için yazmak istedim...Bu iş, İstanbul’a ikinci bir havaalanı yapmak amacıyla değil, Türkiye’nin ilk ileri teknoloji merkezini kurmak arayışında başlamıştı. Teknoloji merkezini unuttuk. İşi havaalanına dönüştürdük.

1987 yılında Savunma Sanayii İcra Kurulu, Türk ordusu için bir “İleri Teknoloji Endüstri Parkı”nın (İTEP) kurulmasına karar verdi. Bu kararı Bakanlar Kurulu onayladı.
Teknoparkta havacılığa, uzay araştırmalarına ağırlık vermek üzere, savunma sanayiinin her dalında araştırma, geliştirme, tasarım ve üretimi hedef alan, ileri teknolojiye dayalı çalışmaların yapılması hedef alınıyordu. Bu amaçla, Kurtköy’de 13 milyon metrekare arsa kamulaştırıldı.

İTEP’te, havacılık ve uzay araştırmalarına ağırlık verileceği için teknoparkın pistinin de olması gerekiyordu. NATO desteğiyle (parası) bir pist inşa edildi.

Derken, İTEP ve teknopark işi unutuldu. (Malum... Biz araştırmadan, geliştirmeden, tasarımdan, üretimden pek hoşlanmayız. Bunlar zahmetli işlerdir.)
Hazır bir uçak pisti var... Bunun yanına küçük bir terminal yapalım. Özel sektör uçakları da buradan yararlansın denildi.

Yepyeni bir havaalanımız oldu

Görüldü ki, İstanbul’un Anadolu yakasında da bir havaalanına ihtiyaç var. Üstelik Atatürk Havalimanı çok yoğun... Savunma Sanayii Müsteşarlığı, Sabiha Gökçen’e yılda 10 milyon yolcuya hizmet verecek yeni bir terminal yapılması için proje yarışması açtı. Yarışmayı Tekeli-Sisa Mimarlık Grubu kazandı. Mimar Doğan Tekeli projeyi 20 bin yolcuya hizmet verecek şekilde hazırladı. Yap-İşlet-Devret ihalesini kazanan Limak projeye yüzde 40 Hintli, yüzde 20 Malezyalı ortak buldu. Ve de 500 milyon dolar harcamayla 30 ayda bitecek binayı 18 ayda işletmeye açarak 12 ay fazladan işletme avantajı sağladı.
Terminal binasının tasarımı çok güzel. İki uçağa birden hizmet veren körük sistemi var.

Mevcut 3 bin metrelik tek pist şimdilik yeterli ama, uçuş trafiğinin hızla artması beklentisi nedeniyle bir ikinci pistin yapımı gerekiyor. Bunu da yaptıracak olan gene Savunma Sanayii Müsteşarlığı. Yeni kamulaştırmalarla birlikte 100-200 milyon dolarlık bir ek harcama söz konusu.

Araştırma-Geliştirme önemli

2008 yılında Atatürk Havalimanı’ndan 28 milyon yolcu yararlanmış. Bunların 17 milyonu dış, 11 milyonu iç hat yolcusu. Atatürk Havalimanı’nın 2 tane 3 bin metrelik, 1 tane 2400 metrelik pisti var.

Sabiha Gökçen’den geçen yıl 4 milyon 281 bin yolcu yararlanmış. Bunların 1.5 milyonu dış, 2.7 milyonu iç hat yolcusu.

Sonuç: Yapılana alkış... Ama yapılmayanı unutmayalım. Savunma Sanayii Müsteşarlığı’nın işi özel sektöre havaalanı yapmak değil. Yola “İleri teknoloji Endüstri Parkı” için çıkıldı. Araştırma, geliştirme, tasarım, üretim yapmamız şart.

Güngör URAS
Milliyet