Akşam Gazetesi'nin havacılık yazarı Tolga Turgut, bu haftaki yazısında Kıbrıs Türk Hava Yolları'nın son durumunu konu edinmiş. İşte o yazı...
Yıllardır uzaktan, ama ilgi ve üzüntü ile Kıbrıs Türk Havayolları KTHY'nin yavaş yavaş çöküşünü izliyorum. Geçtiğimiz haftalarda havayolunun yüzde 50 oranında hissesi süratli bir ihaleyle ana işi turizm olan Atlasjet grubuna beş yıllığına devredildi.
Havayolunun tarihçesinde kurulma amacına bakarsak bugün itibariyle ciddi bir sapma görüyoruz. Zira amaç, Kıbrıs sorununa bir çözüm geldiğinde Türk tarafının da bağımsız bir ulaşım altyapısı ve havayolu olması idi. Hatta 90'lı yıllarda bu sağlanabilsin diye THY-KTHY ortaklığı kurulmuştu. Ancak KTHY'de istisnalar hariç başarısız yönetimlerin olması (Zeki Ziya yönetimi hariç), THY tarafından genelde ihmal edilmesi ve marka değerine önem verilmemesi sonucunda T.C. Özelleştirme İdaresi duruma el koydu. 2005 yılında garip bir ihale ile KTHY'nin yüzde 50 hissesi, bir sürü farklı vakfın ortak olduğu Ada Turizm isimli bir şirkete, yarısı peşin yarısı taksitle ödenmek üzere 33 milyon dolara satıldı. Nedense farklı vakıfların ortak olduğu yapılar ihale kazanınca insanın aklına türlü sorular geliyor. Bu ihale olmadan bile, Ada Turizm KTHY'nin yüzde 26 hissesine sahipti. O tarihte KTHY'nin nakit varlığı ise 45 milyon dolar civarındaydı. Bu matematik bana sanki Ada Turizm hiçbir yatırım riskine girmeden havayolunun yüzde 76'sına sahibi olmuş izlenimi veriyor.
Son iki yıldır gitgide borç batağına saplanan ve başarısız yönetilen KTHY'de grevler arttıkça gelinen noktada, net zarar tam bilinmemekle beraber 100 milyon dolar civarında bir borçtan söz ediliyor. Hal böyle iken finans yaratabilmek amacı ile gerçekleştirilen ihalede ise teklifler kayboluyor, sadece Atlasjet ile Pegasus yarışıyor ve ipi göğüsleyen Atlasjet oluyor.
THY, SIRBİSTAN'A YATIRIM PEŞİNDE AMA KTHY'YE İLGİSİZ
Filo ölçeği ne olursa olsun KTHY markası her zaman çok değerlidir. Bu tablo bana bizlerin ticaretten çok anlamadığını gösteriyor. Adanın diğer tarafı olan Kıbrıs Rum kesiminde son derece iyi bir yolcu trafiğine sahip Larnaka Havalimanı ile Cyprus Airways isimli kuruluşlar mevcut.
KTHY markasının içinde bile büyük abi edası ile yer alan THY'ye özellikle dikkat çekmek istiyorum. Son yıllarda süratle büyüyen ve yurtdışında ortaklıklar peşinde koşan THY, nedense Türkiye için son derece önem ve hassasiyet taşıyan KTHY'ye çok ilgisiz. Kıbrıs Türklerinin de bu süreçte hataları olmuştur elbette, ancak stratejik önemi çok büyük olup uğrunda şehitler verdiğimiz Kıbrıs adasının turizm ve ulaştırma geleceği açısından THY bu konuda kardeş havayoluna daha fazla sahip çıkamaz mıydı?
İhale sonrasında Atlasjet'in KTHY'yi nerelere götüreceğini hep beraber izleyeceğiz. Atlasjet'in sahibi Ersoy kardeşler tanıdığım kadarıyla başarılı ve zeki turizmciler. Yıllardır havacılığın içinde tecrübe sahibi oldular. Mutlaka bir hesapları vardır ancak işleri pek kolay gözükmüyor. Bu arada en kısa sürede kamuoyuna bu ihalenin şartları da bildirilmelidir. Artık dünyada toprak işgali yerini ticari yöntemlere bırakmıştır. KTHY'ye ortak olan bir şirket halka arz olur veya hisse satışı yapar da Yunanlı veya Rum ortakları olursa acaba bu konu KTHY'yi nasıl etkileyecektir? Lütfen yanlış anlaşılmasın ben her zaman serbest ekonomiyi ve çoklu rekabeti savunurum ancak tek çekincem milli çıkarların tehlikeye atılmasıdır. Bakın yıllardır batık olan Olympic Havayolları'nın durumuna... Yunanistan iflas etmesine rağmen yine de havayolunu yabancılara kaptırmadı. Yabancıları da davet edip birkaç farklı ihale düzenlediler, fiyat artırdılar ve sonunda havayolunu Yunanlı girişimci Aegean Havayolları'nın yönetimine bıraktılar.
Özetle KKTC'de, anavatan Türkiye'nin desteğiyle başarılı markalar yaratılmadıkça sorunların azalmayacağını, hatta çözülemeyeceğini düşünüyorum. Dilerim KTHY'deki yeni oluşum beni yanıltır.
Atatürk Havalimanı'nın adını kimse değiştiremez
İki hafta önce yazdığım 'Atatürk Havalimanı'nın adı THY havalimanı olmalı' başlıklı yazıyla ilgili olarak çok fazla eleştiri aldım. Kimi doğru şeylerden bahsettiğimi, kimi ise Atatürk düşmanlığı yaptığımı düşünmüş. Bu nedenle eleştirilere açıklık getirmek isterim.
Öncelikle eleştirilere teşekkür ediyor ancak yazımın çok dikkatli okunmasını tavsiye ediyorum. Zira, Atatürk Havalimanı'nda THY'nin yüzde 75'lere varan dominantlığının havacılık matematiği açısından çok doğru olmadığını anlatmaya çalışırken ironi yaptım. Yazı bütünlüğü ile okunursa daha doğru algılanacaktır. Büyük Atatürk'ün adı ne bir havalimanıyla limitlidir, ne de onu gerçekten fazla tanımadan, kavrayamadan kalıpsal olarak Atatürkçü olduğunu iddia edenlerin savunmalarına ihtiyacı vardır. Dünya tarihinde, aynı zamanda hem lider, hem komutan, hem de devlet adamı olarak büyüklüğü tartışılmayan Ata'mız, havacılık konusunda da büyük bir vizyoner olduğunu kanıtlamış, o yıllarda tayyare fabrikası kurdurmuş ve manevi kızı Sabiha Gökçen hanımefendiyi pilotluğa teşvik ederek, 'İstikbal göklerdedir' sözleriyle de tescil etmiştir.
Yeri gelmişken herkesi, böyle bir dehanın diğer pek çok alanda olduğu gibi havacılık konusunda da bize işaret ettiği hedeflerinden neden saptığımızı ve sadece isminin ağırlığı altında ezildiğimizi düşünmeye davet ediyorum. Mesele heykeller dikmekten, tabelalara isim yazmaktan çok daha mühimdir.
Atatürk'ün ifadesiyle 'Yolunda yürüyen bir yolcunun yalnız ufku görmesi kafi değildir. Muhakkak ufkun ötesini de görmesi, bilmesi lazımdır.
Yorumlar Tüm Yorumlar (16)