Kıbrıs Türk Hava Yolları'nda (KTHY) durum vahim.
Vahim olması çaresiz olduğu anlamına asla gelmez.
Bütün mesele doğru teşhis ve bu doğru teşhise paralel doğru adımların atılmasıdır.
Hükümetin koyduğu grev yasağı bitti. KTHY'de örgütlü Hava-Sen grev kararı aldı. Bakanları Kurulu ses ve ışık hızından hızlı bir şekilde yeni bir kararla grevi yasakladı.
Yasaklamalarla KTHY kurtarılamaz.
Kıbrıs Türk Hava Yolları'nda (KTHY) durum vahim.
Vahim olması çaresiz olduğu anlamına asla gelmez.
Bütün mesele doğru teşhis ve bu doğru teşhise paralel doğru adımların atılmasıdır.
Hükümetin koyduğu grev yasağı bitti. KTHY'de örgütlü Hava-Sen grev kararı aldı. Bakanları Kurulu ses ve ışık hızından hızlı bir şekilde yeni bir kararla grevi yasakladı.
Yasaklamalarla KTHY kurtarılamaz.
* * *
KTHY'de yaşananların çok yönlü kaynağı var.
Çok yönlülük nedeniyle de konuya yaklaşım da kaçınılmaz olarak çok yönlü olmak durumundadır.
Havacılığın kendine özgü çok ciddi teknik özellikleri var. Hataların bedeli çok ağırdır. Böyle olduğu için tıpkı uçağın mükemmelliyetçilikler bütünüyle uçması gibi hava yolu şirketleri de kusursuz ya da derin sarsıntı yapmayacak önemsiz hatalarla yönetilmesi gerekir.
Hava yolu şirketlerinde uçuşları programlayıp hayata geçirmek için paranın da çok iyi yönetilmesi koşuldur.
* * *
KTHY özelinde olayın siyasilerden beslenen yanı da önemli.
KTHY resmen siyasilerin çiftliği oldu.
Çiftlik anlayışında fatura şimdi çalışana kesilmek isteniyor.
* * *
Mikrofona çok yakın olmayan Yeni Kıbrıs Partisi dün KTHY'de yaşananlar ve özellikle grev yasaklamasıyla ilgili önemli bir yazılı açıklama yaptı.
Mecliste temsil edilmeyen ancak kendi siyasi çizgisinde toplumsal konulara yaklaşım ortaya koyan YKP'nin açıklamasında Bakanlar Kurulu kararıyla grev yasaklanmasında şu görüş ortaya kondu:
“ Yüksek Mahkemenin, alınan bir Bakanlar Kurulu kararı ile ilgili, geçmişte verdiği bir karar vardı. Bir Bakanlar Kurulu kararının bir cenaze sırasında imzaya açılması hakkında Yüksek Mahkeme Bakanlar Kurulu'nun toplanması, gündeminde bu maddenin bulunması yeterli süre görüşülmesi ve ondan sonra karara bağlanması gerektiğini; hâlbuki o kararının sirkülasyonla imzalandığı bulgusunu yapmış ve iptal etmişti. Bugün de yaşanan benzer bir konudur. Sabaha karşı 3 buçukta yeniden alınan grev kararının 2saat sonra sabaha karşı 5 buçukta Bakanlar Kurulu Kararı ile ertelenmesi, ilgili Yüksek Mahkeme kararınca gayri meşrudur, yasal değildir… Çünkü Bakanlar Kurulu'nun toplanmadığı, gündemine almadığı ve görüşme yapmadığı açıktır.”
* * *
ILO sözleşmelerinde güvence altın alınan grev hakkının bu kadar kolay ortadan kaldırılması da düşündürücü ve üzerinde durulması gereken bir başka noktadır.
YKP açıklamasında bu konuya dikkat çekildikten sonra şöyle denildi:
“ Dünyadaki örneklerle de sabittir ki bu alınan karar meşru değildir. Meşru olsa şu soru gündeme gelir KTHY ne zaman grev yapılabilir? Çünkü benzer durumdaki dünyadaki örneklerde diğer havayollarında bu hizmet elzem hizmet değilken bizde elzem olması anlaşılır değildir. Bu durumda idare elzem hizmeti de açıklamakla yüklüdür.
Dünyadaki örnekleri hatırlatalım. Geçen aylarda Lufthansa Havayollarında ve British Airways'te grevler yapılmış ve bu grevlerde milyonlarca kişi etkilenmişti. Buna rağmen bu grevler yasaklanmamıştı.
22 Şubat Lufthansa Havayollarında grev gerçekleştirilmiş ve 2 bin uçuş iptal edilmişti. 20 Marttan itibaren de 3 gün boyunca İngiliz Havayolu şirketi British Airways'de başlatılan grev nedeniyle, planlanan seferlerin 1000′den fazlası iptal edilmişti. 27 Mart'ta yine greve giden çalışanlar bu kez 4 gün grev yapmıştı. Lufthansa'nın 4 gün açıklanan ama bir gün yapılan grevin maliyeti 50 milyon Euro, 1 haftalık British Airways grevi ise 75 milyon Euro olarak Business Week dergisi tarafından açıklanmıştı. Tüm bunlara rağmen kimse grevleri yasaklama yoluna gitmemişti.
Ayrıca zorda olduğu, ekonomik sıkıntı yaşadığı iddia edilen KTHY'nin bütçesinin de har vurulup harman savrulduğu da daha geçen hafta içinde olmayan bir dergiye verilen reklam paraları ile bir kez daha ortaya çıkmıştı.”
* * *
Kıbrıs Türk basınında KTHY ile ilgili sanırım en çok yazı yazanların başında gelirim.
KTHY'de yönetime kim gelirse gelsin hiç bir zaman yıkıcı yaklaşım içinde olmadım. Ancak şurası bir gerçektir ki KTHY'den eksilmeyen siyasi hesap sahipleri gösterilen hoş görüyü hep istismar etmiştir.
Şimdi en yetkili ağızların üstü kapalı bir şekilde söylediği şudur: “KTHY batmıştır. Batmış bir şirkette maaşını gecikmeli de olsa alıyorsanız halinize şükredin. Aklınızı başınıza toplamazsanız KTHY'yi özelleştiririz hepiniz de kendiniz kapı önünde bulursunuz.”
Çalışanlar direnmekte sonuna kadar haklıdır.
Çok net olarak biliniyor ki, susmaları KTHY'yi asla kurtarmayacak tam tersi kötü gidiş daha kötüye doğru yol alacak.
Günün sözü:
Yöneten kabul edilebilir çare üreten olmalı
Hasan HASTÜRER
KIBRIS POSTASI
Yorumlar Tüm Yorumlar (8)