Hava-İş Sendikası bugün THY A.O işletme işyerlerinde Grev Kararını işverene tebliğ ettiğini açıkladı.
Hava-İş Genel Başkanı Atilay Ayçin, sendika yöneticilerinin de hazır bulunduğu alanda açıklamalarda bulundu.
Basın mensuplarına dağıtılan açıklamalarda şu ifadeler yer aldı:
THY 22. Dönem Toplu İş Sözleşmesinde Görüşmeler Uyuşmazlıkla Sonuçlandı. Sendikamız yasal prosedürün de belirlediği gibi dün grev kararı almış ve bugün bu kararı işverene tebliğ etmektedir.
Hava-İş sendikası bu tebliğ tarihinden itibaren eğer uyuşmazlık çözülmezse 60 gün içinde 6 gün önceden bildirmek koşulu ile grev uygulamasını başlatabilecektir.
THY işçilerinin “ verimliyiz, uluslararası alanda kaliteli hizmet üretiyoruz, haklılığına yürekten inandığımız haklarımızı istiyoruz” talebi yanıt bulmadan bu uyuşmazlık çözülmeyecektir.
Sendikamızın Grev Kararı asılmamak üzere sunduğu son teklifler üzerinden işverenle görüşmelere her noktada açık olduğu kamuoyunun bilgisine sunmaktadır.
Sendikamız grevi bir amaç olarak değil işverenin uzlaşmaz tutumu sonucu başvurmak zorunda kaldığı etkileri Anayasaca düzenlenmiş demokratik bir hak olarak görmektedir ve uygulanması gerektiğinde de bu hakkı çekinmeden kullanacaktır.
THY işverenince sendikanın yetkisi yok sayılarak başlatılan, bu nedenle yine işverence sürdürülen gerekçesiz temyizlerle hukuken bir yıl gecikmeyle başlayabilen THY 22. Dönem toplu iş sözleşmesinde, Hava-İş sendikası yapıcı ve sağduyulu bir tutumla, 60 günlük görüşme süreci ve 21 günlük resmi arabulucu sürecinde sözleşmenin masada sonuçlanması amacıyla üzerine düşeni fazlasıyla yerine getirmiştir.
Hava-İş sendikası bu dönem ile ilgili uyuşmazlığın temel noktalarının; son yıllarda şirketin sağladığı önemli büyümenin asıl mimarları olan çalışanların artan iş yükü ve verimliliklerinin işverence hiçbir şekilde gözetilmemesi, işlerin parçalanması sonucu birçok bölümde istihdam tasfiyesi dolayısıyla çalışanların gelecek kaygısına düşürülmesi, büyüme nedeniyle gerekli personel ihtiyaçları konusunda ağır kalınarak mevcut personelin kural ihlalleri ile çalıştırılmaya yönelinmesi şeklindeki yönetim tarzından kaynaklandığını belirlemiştir.
Hava-İş sendikası toplu iş sözleşmesini kaba bir ücret pazarlığı görmediği gibi, ücret talepleri konusunda da “ülkenin gerçekleri”, işsizlik ayıbı ile aba altından sopa gösterilmesi, zaten “2009 yılının geçmiş bir yıl olduğu şeklindeki çarpıtmalara” ve her dönem yapıldığı gibi kamuoyunda sendikalı işçilere yönelik “gözünüz doysun” propagandalarına aldırmadan; THY işçilerinin “ verimliyiz, uluslararası alanda kaliteli hizmet üretiyoruz, haklarımızı istiyoruz” talebini hiç çekinmeden savunmaktadır.
Hiçbir kuruluş ve kimse haklı ve meşru taleplerimizi vatan hainliği gibi ucuz suçlamalarla karalamasın, bunlara hiçbir şekilde kulak asmayacağız. Bu ülkede sendikalar varsa hakların geliştirilmesi için var, sendikalar varsa demokrasi mücadelesi için var. Aslında sendikalı olan işçileri Anayasal haklarını kullandıkları için acımasızca kıyıma tabi tutanlar işsiz bırakanlar vatan hainidir.
THY A.O ülkemizdeki özel şirketlerde dahil kasasında nakit bulunan para miktarı sıralamasında 11. Sırada yer almakta, ödediği kurumlar vergisi ile ülkemizde 29. Sırada yer almaktadır. Bu yönden şirketin ne kadar büyük bir ciro yakaladığı ortadadır. Ekteki Broşürlerde basınımızın bilgisine sunduğumuz bilgiler THY İşçisinin ne kadar verimli ve özverili olduğunu ortaya koymaktadır. Sendikamız bu veriler ışığında büyük özveride bulunarak en son grev kararının asılmaması için 1. yıl %11+ seyyanen 150 TL zam önermiştir. İşveren bu önerimizi de reddetmiştir.
İşveren uyuşmazlık döneminde sendikaya rağmen personele uyguladığı %6’lık zam dışında, 1 yıl için ortalama sadece %2,1 gibi ilave bir zam önererek personele “ne kadar değer verdiğini” zaten göstermiştir.
THY Genel Müdürünün Empathy adlı şirketin kurumsal dergisindeki söyleşinde vurguladığı “THY’nin Başarısını Çalışanların Özverisine Borçluyuz” sözlerinin bugün THY’nın 77. Kuruluş yıl dönümünde, sendikanın şirketin kapısına grev kararı asması ile ne kadar uyuştuğunu kamuoyunun takdirine bırakıyoruz.
Sponsorluklar için bulunan milyonlarca dolarlık kaynakların, özelleştirme paydaşlarına sunulan temettülerin personele gelince yok sayılmasını kabul edemeyiz.
Uzun yıllar daha düşük ücret ve haklarla bu şirkete özveri ile hizmet etmiş eski sözleşmeli personelin ve intibaklar konusunda sorunu bulunan diğer personelin kıdemliliklerinin ortaklık kıdemlerinin gerektirdiği şekilde yeniden değerlendirilmesi talebimizde yanıt bulmamıştır.
Yıllık izinlerin arttırılması, işçilerin mevcut kazanılmış haklarının korunması özellikle işverence tek taraflı değiştirilebilen Ortaklık Yönetmeliklerinin direkt personelin hakları ile ilgili olanlarının sendikanın onayı ile değiştirilebilmesi diğer önemli idari uyuşmazlıklardır.
Diğer yandan sendikamızın, uçuş emniyetinin çalışanların biriken yorgunluğu ile direkt ilişkisi olduğu, çalışma koşullarının bu bilimsel veriler dikkate alınarak düzenlenmesi konusundaki temel yaklaşımı nedeniyle bilhassa İş Kanunu kapsamında bulunmayan uçucu personelin haklarının, toplu iş sözleşmesi ile düzenlenmesi yönündeki teklifleri yeterli personel olmadığı gerekçesiyle reddedilmektedir. Bu konuda toplu iş sözleşmesinde önemli bir uyuşmazlıktır.
Hava-İş sendikası tüm bu uyuşmazlık konularına rağmen bugüne kadar olduğu gibi işveren yetkilileri ile her türlü görüşme ve karşılıklı değerlendirmeye açık olduğunu bir kez daha kamuoyunun bilgisine sunmaktadır.
THY A.O işçisinin talepleri haklıdır meşrudur. THY A.O işçisi bilinçli ve sağduyuludur, kaba haksızlıklara da boyun eğmez… Bu talepler etrafında ekmek mücadelesinde sendikasıyla birlikte bütünleştiğinde neler yapabileceğini geçen dönem toplu iş sözleşmesini anormal yollara başvurarak grev oylamasına sürükleyenlere attığı tokat ile göstermiştir.
THY işçisi Hava-İş sendikasının önderliğinde her türlü zorluğu ve saldırıyı püskürtme becerisi ve inancına sahiptir.
Kazananda THY işçisi olacaktır, Türkiye İşçi sınıfı olacaktır.
Yorumlar Tüm Yorumlar (35)