Akşam Gazetesi yazarı Tolga Turgut, bu haftaki köşe yazısında, THY'nin büyümesinin tehlike yaratıp yaratmayacağını köşesine taşımış. İşte Turgut'un köşe yazısı...
Son zamanlarda THY'nin ne kadar büyüdüğü ve başarılı olduğuna dair haberleri pek sık izler olduk. Ancak bazı hususların altını çizmek gerektiğini köşemizde yazmıştık. Bunların başında hızlı büyümenin yan etkileri geliyor.
THY, başta CEO'ları Temel Kotil olmak üzere hedeflerinin Avrupa'da ilk beşe girmek olduğunun altını çiziyor. DMH (Düşük Maliyetli Havayolu) kimliğindeki Ryanair, Easyjet ve AirBerlin'i bir kenara koyarsak, 2010 yılında şu ana kadar taşınan yolcu sayısına göre THY Avrupa'da AirFrance-KLM, Lufthansa ve British Airways'ten sonra dördüncü sırada bulunuyor. Bu tabloya bakarak THY'yi takdir etmemek haksızlık olur. Milli havayolumuzu her zaman en yükseklerde görmek isterim, ancak bazı gerçekleri de göz ardı etmemek gerekiyor.
2008 itibarıyla ağırlığını hissettiren ekonomik resesyon özellikle bu yıl Avrupalı mega oyuncuları grev veya ihtimalleriyle yüzleştirdi. Lufthansa'da geçtiğimiz aylarda yaşanan kısa süreli eylem, AirFrance ve British Airways'in her an greve gitme olasılıkları sektörde endişe yaratıyor. İngiltere'de sorun şimdilik yargı yolu ile yatışmış görünse de, eylem olasılığı pek kolay yok olmayacak gibi. Lufthansa uçuş ekiplerinin gerçekleştirdikleri kısa süreli eylemin ana kaynağı ise son yıllardaki agresif büyümeleri olarak gösterilebilir. Zira Lufthansa DMH iş planlı havayolları ile daha etkin rekabet edebilmek adına Avrupa'da Lufthansa Italia gibi DMH'ler kurdu veya başka havayolları ile ortaklıklara gitti. Tıpkı THY'nin AirBosna'ya ortak olması ve Anadolujet gibi bir DMH markası yaratması gibi. Ancak Lufthansa'nın THY'den farkı, aynı zamanda ölçeğini ikiye katlamıyor olması idi.
Son 6-7 yılda THY filo büyüklüğü olarak 60-65 uçaktan 130 uçağa çıkarken, birkaç yıl içinde de 200 uçak hedefine ulaşmanın peşinde. Malum, kurumlar büyürken en önemli yük geçiş sürecinde mevcut kadroların üzerine biner. Ekibe yeni katılanların belli bir şirket içi eğitim ve oryantasyon dönemi söz konusudur. Bu konu özellikle havacılık gibi emniyet standartlarından taviz verilmesinin mümkün olmadığı kurumlarda çok ama çok önemlidir.
PİLOT SIKINTISI YAŞANIR MI?
THY son yıllarda yüzlerce yeni pilota iş imkanı sağlarken, hesaplarıma göre yakın gelecekte de bin civarında yeni pilota ihtiyaç duyacak. Ülkemizde kısıtlı sayıda pilot yetişiyor ve edindiğimiz bilgilere göre THY büyümeye paralel olarak geçici çözümü yabancı pilotlarla sağlayacak. Bu husus özellikle şu ana kadar çözümsüzlükle devam eden 22. dönem toplu iş sözleşmesi görüşmelerini hiç kuşkusuz negatif etkileyecektir. Hatırlanacağı üzere THY 2007 yılının yaz aylarında grevin eşiğinden son anda dönmüştü. Görünen o ki önümüzdeki aylar THY'yi de grev olasılığı ile karşı karşıya bırakabilir.
Kadrodaki mevcut pilotların hakları kıdem esasına göre korunmak suretiyle, iyi eğitimli ve tecrübeli yabancı pilot takviyesi geçiş dönemi için çok doğru bir karar. Önemli olan bu geçiş döneminde özellikle uçuş ekiplerinin çalışma saatlerinde maksimum sınırların zorlanmaması. Zira önümüz yüksek sezon ve tüm havayolları haklı olarak uçaklarını mümkün olduğunca fazla uçurmak isteyecekler. Böyle bir dönemde THY'nin uçuş emniyetinden 'sıfır' taviz vermesi gerekir. Toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde ise Hava-İş Sendikası'nın, üyelerinin menfaatini korurken bir yandan da dünya ekonomik gerçeklerini göz önünde bulundurması gerekiyor.
Yorumlar Tüm Yorumlar (20)