THY’de 19 yıl görev yapan M.Ş adlı kabin amiri, şirketteki bazı uygulamalara yönelik zehir zemberek eleştiriler yaparak emekliye ayrıldı. Kabin amirinin hedefinde, ismini vermediği Kabin Hizmetleri Başkanı vardı.
İşte kabin memuru M.Ş’nin THY Genel Müdürü Temel Kotil’e yolladığı o mail:
“14 Temmuz itibarıyla 19 senedir severek yaptığım görevimden Kabin Amiri olarak, kendi isteğimle emekliye ayrılıyorum…
Biraz duygusal, biraz gerçekçi sebeplerle, son dönemdeki güncel ankete ait bazı sorulardan yola çıkarak ,herkesin bildiği ama elinden bir şey gelmediği veya iş akdinin devamı sebebiyle ve mevcut cezai yaptırımlardan dolayı konuşamadığı, ama daha ileriye sağlam adımlarla ilerlememizde çok büyük rolü olacağına inandığım bazı konuları bilginize aktarmak istiyorum.Sizin bu konuda ki hassasiyetiniz biliyor ve yazdıklarımı dikkate alacağınızı umuyorum. Hazırlanan ankette;
‘’Kişisel performansınızın % kaçını kullanabiliyorsunuz ?’’diye bir soru vardı.
Cevabım ne yazık ki; % 30 seviyesinde !!!!
Zaten tecrübemin en üst seviyede ve şirketim için en verimli olacağım zamanda emekliliği tercih etmemin sebebi de, bağlı olduğum başkanlıkdaki profesyonel olmayan idare şekline artık tahammül edemiyor olmam.
Sevgi ve saygıya dayalı şeffaf bir ortamda % 100 performansla çalışabilecek kapasiteye sahip bir çalışan olarak, bu ortamın giderek yok olduğunu hatta güvensiz bir ortamda, sevgi ve saygının tükenip yerini bireysel çıkarların ön planda olmasına bağlıyorum.
En başta, basamakları tek tek tırmanarak en üst seviyeye çıkması gereken ve bu işin tüm inceliklerine ışık tutabilecek tecrübeye sahip, çalışanlarıyla açık iletişime girebilen,realist,haksızlıklara ‘’DUR’’diyebilecek,o koltuğun gerçek hakkını verebilecek ve uçuş hayatında çok tecrübeli ve aktif olarak uçan bir KABİN HİZMETLERİ BAŞKANI olması gerekir.
Buna en güzel örnek;geçtiğimiz yıllarda aynı görevi yapmış, daimi olarak kendisinin desteğini arkamızda hissettiğimiz kişi Sayın NİLÜFER ALATAŞ ‘dır.
Uygulamada uçuş tecrübesi olmayan, uçuş kuralları ve prosedürleri öğretilmeye ve purser kimliği kazandırılmaya çalışılan, bir yönetici başkan kimliği mevcuttur.Olur,diye düşünüldü belki ama uçmadan olmuyor…
Bu sebeple şu an ki başkanımızı 4000 kişinin çoğunluğu tanımıyor.
Nefes almakta zorlanarak beklemek zorunda olduğumuz bir görev bekleme alanımızda yer alan, K.H.Başkanına ait oda da bir kez olsun göremedim başkanımızı ne yazık ki !
Çalışanların hasta olması istenmeyen ve rapor aldıkları için ceza uygulanılan ve kıdemi indirilen,amirlikleri verilmeyen kişiler,nasıl psikolojik sorunları olduğunu söyleyebilirlerdi ki.Psikologla görüşmeye gelenlerin isimleri alınıyor ve KHB na bildiriliyor.Otuz tane psikolog gelse bu sorunları çözemez.Çünkü iletişim sıfır...
Aynı, sizin de katıldığınız ve sözde sorunlarımızı ortaklaşa dile getirebileceğimize inandırıldığımız,salı günleri konferans salonunda yapılan toplantılarda olduğu gibi.. Sorununu söyleyecek kişilerin isimleri,kaç gün rapor ve mazeret izni veya ücretsiz izin aldıkları liste halinde ellerinde olan idareciler,korkutma politikasıyla kişilere sorunlarını unutturdular !!!
Bu yöntemin birçok örneğini mail ortamında paylaşılan cevaplardan da gözlemleyebilirsiniz. Çünkü orada sorunların üstü kapatılıyor sayın Genel Müdür’üm.Buna emin olabilirsiniz.
Kabin Hizmetleri Başkanlığı korkutma psikolojisiyle otorite kurmaya çalıştığından kabin ekipleri 3.ncü kata zorunlu olmadıkça gitmiyorlar.O sebeple aksaklıkların,raporların önüne geçilmesi mümkün olamamaktadır.Kişisel isyanlardır,sessiz çığlıklardır bunlar.
Başkana yakın olan kişilerden oluşan bir yönetim kadrosu;bir kabin memuru için büyük önem teşkil eden boy ve kilo sorununa sahip,uçağın dar koridorlarında hizmet veremeyecek kapasitede,aslında mevcut yönetmelikde de ceza alması gereken kişilerden oluşuyor.
Purser eğitimini bitirip , 1 gün önce kendi kontrol uçuşunu gerçekleştirip,Sorumlu kabin amirliğinde hiç tecrübesi olmadan hemen ertesi gün başkasının kontrollüğünü yapamaz.Bu kadar basite indirgenemez, bu asil ve sorumluluk isteyen görev;birikim ve tecrübe işidir.
Kişilere hakaretleriyle bilinen,her uçuşunda 5-6 adet KM nun gelmediği, kontrolüne gittiği amirlerin korkulu rüyası haline gelen ve negatif davranış örnekleri sergileyen kişiler yönetimde görevlendirilmemeli... İnsanlar ağlayarak iniyorlar uçaktan. Yetişkin insanlar, neden bunu yaşasın ki?
Ekip Planlama ve Kabin Hizmetleri ,bunca çalışanın verimli olabilmesi için,yapıcı ve ortak kararlar alarak çalışması gerekirken kendi aralarında anlaşmazlık içindeler hala…Arada olan bizlere oluyor..Standart kabin ekibi sayısı uygulaması için eylül de uygulanacağı şeklinde yapılan protokol anlaşması önemsenmeyerek KHB tarafından yayınlandı ve herkes NEDEN UYGULANMIYOR ? diye sordu doğal olarak… Orada da doğru yapılamayan planlamalarla haksızlıklar tavan yapmış durumda, belirli kişiler sürekli ER yaparken, belirsiz şahıslarda her sabah 05.00 z başlayan seferlerde görev alıyor. Hatta 6 ay 340 da uçmadığı için sertifikası düşüyor ve yeniden eğitime alınıyor.
İnsan faktörü gözönüne alınmadan planlanan bu uçuş programlarında,aile ve sosyal hayatın hiçe sayıldığı,hatta özel hayatın olmadığı düşünülerek yapılan kuralsız tebliğler sonucu psikolojimizin ve performansımızın negatif etkilendiği bir gerçektir.Bunun sürekliliğinden emin olabilirsiniz.
Her geçen gün hızla büyüyen şirketimizde, ben buraya kadar görev aldım ve artık bayrağı devrediyorum.Bugüne kadar gerek mevcut yönetimdeki kişilerle,gerekse yıllarca kader birliği yaptığım uçuş arkadaşlarımla hiçbir şahsi sorun yaşamadığımı,hatta gereğinde desteğini aldığım kişilere de teşekkür ederek, özellikle belirtmek istiyorum, Ama gönlüm rahat değil, geride kalan arkadaşlarımın keyifli, huzurlu ve emniyetli çalışma ortamının sürekliliği adına ve şirketimi gerçekten sevdiğim için, hayati önem taşıyan bu konuları tüm arkadaşlarımın huzurunda şahsınıza arz ediyorum.
Sizin görüşleriniz,THY nı daha ileriye taşımak için gösterdiğiniz çabaya olan inancım bunları yazmama vesile olmuştur.
Saygılarımla.”
M. Ş.
Yorumlar Tüm Yorumlar (199)