"THY neden Formula 1'e sponsor olmuyor?"

Mega pazarlama fırsatı: Formula 1

Formula 1 Türkiye Grand Prix'si bugün İstanbul Park'ta koşulacak. Dünyanın en önemli spor organizasyonlarının başında gelen F1, bu yıl toplamda   17 kez olmak üzere sadece 16 farklı ülkede koşuluyor ve İstanbul bu organizasyona  5. kez ev sahipliği yapıyor. Bu kez tüm tribünlerin tamamen dolu olmasını diliyorum.

Önceki yıllarda da bu organizasyondan pazarlama anlamında yeteri kadar fayda sağlayamadığımıza değinmiş, Türk şirketlerinin ise bu organizasyona yeterince destek vermediğinden bahsetmiştik. Korkarım ki bu yıl da bir şey değişmedi. İstanbul'da gerçekleşen bu dev organizasyonun ana sponsorluğunu yabancı bir banka, ING Bank üstlendi. Bana trajikomik geliyor. Aynen geçtiğimiz günlerde Antalya'nın en güzel tanıtımını Mardan Palace Oteli'nin açılışı ile gerçekleştiren Azeri asıllı Rus işadamı örneği gibi. Gerçekten biz Türkler pazarlama yapmayı, marka yaratmayı bilmediğimiz gibi ayağımıza gelen en büyük pazarlama platformundan da yararlanamıyoruz. 

Adrenalin tutkum ve arabalarının uçak sesini çağrıştırmasından dolayı F1'in yıllardır sıkı bir takipçisiyim. Koşulan her yarışını dünyada aynı anda yüz milyonlarca insanın takip ettiği Formula 1 için pek çok ülke yarış düzenleyebilmek adına lobi çalışmaları ve ciddi yatırımlar yaparken bizim bu konuya çok az ilgi göstermemiz beni gerçekten düşündürüyor. Dünyanın en güzel şehirlerinden olan İstanbul'a sadece 7 milyon turist gelirken mesela Paris'e     70 milyon turist gidiyor. Öte yandan biz, şehrin markalaşmasına ciddi bir katkı sağlayacak F1 gibi bir organizasyonu 5. kez düzenlerken bu vesile ile Türk markalar yaratamıyoruz.

F1 o kadar iyi bir pazarlama platformu ki, buna en güzel örnek Hintli milyarder Vijay Mallya'nın yaptıkları gösterilebilir. Mallya bundan birkaç sene önce Hindistan ve civarında sadece bir bira markası, sonrasında ise bir havayolu sahibi olarak tanındı. İlk başta F1'de bir takıma sponsor oldu, sonra da takımı satın aldı. Takiben yaptığı çalışmalarla Hindistan'da 2010 yılı itibarıyla F1 düzenlemesini sağladı. İşte platformu değerlendirip sonuca yansıtmak böyle olur. 

HAVACILIK ŞİRKETLERİ SAHİP ÇIKMIYOR

Ülkemizin yurtdışında en fazla tanınan markalarının başında yer alan göz bebeğimiz THY, Kevin Costner'lı bir reklam organizasyonuna milyonlarca dolar para dökerken ayağına gelen en önemli pazarlama platformuna neden ana sponsor olmaz? Yıllardır Katar Grand Prix'sinin ana sponsorluğunu yapan Gulf Air bu sayede halen bölgede yaşadığı rekabette marka değerini artırıyor. Bu yılın flaş takımı Brawn GP'nin ana sponsoru olan Virgin Havayolu ise, F1 sayesinde marka değerini pekiştirerek daha yukarılara çıkarmaya çalışıyor. Organizasyona sponsor olan Etihad ve Airasia gibi başka başarılı havayolları olduğunu da ekleyebiliriz. F1, milyarlarca Euro'luk bir marka tanıtım platformu oluşturduğu gibi ülkesel tanıtım için de bulunmaz bir fırsat. Zira F1 pilotlarının o ülkelerde edindikleri izlenimlerini milyonlarca kişi medya ve internet ortamından takip ediyor. İstanbul Grand Prix'si öncesi, babası eski bir şampiyon olan Williams pilotu Nico Rosberg'in, İstanbul ve Türkiye ile ilgili yorumlarına bayıldım. Rosberg İstanbul'da yarışmayı çok sevdiğini, bu şehrin hem çok modern olmasından hem de tarihi zenginliğinden çok etkilendiğini, bir an evvel İstanbul'a gidip Kapalı Çarşı'da alışveriş yaparak o tarihi atmosferi tekrar yaşamayı dört gözle beklediğini söylüyordu. Bence İstanbul ve Türkiye'yi daha da markalaştırmak isteyen bir Türk girişimci hemen gelecek sene için Rosberg ile İstanbul'un tanıtımı için anlaşma yapmalı ve bunu değerlendirmeli. Diğer     F1 pilotları ise verdikleri mülakatlarda İstanbul'u çok sevdiklerinden bahsediyor ancak trafik sorunu nedeniyle sadece mecbur oldukları organizasyonlara katılıp şehri gezemediklerinden yakınıyorlar.

THY başta olmak üzere diğer Türk bayrağı taşıyan havayolları ve havalimanı işletme şirketleri İstanbul'da düzenlenen F1'e sahip çıkmalı ve bu mega platformu değerlendirmeliler. Aksi halde İstanbul, aynen Moto GP takviminden çıkartıldığı gibi birkaç yıl sonra F1 organizasyonunun takviminden de çıkabilir. Bu bilinç ile İstanbul Grand Prix'sine özellikle Türk havacılık, turizm ve finans çevrelerinin sahip çıkmasını dilerken, bu yılın favorisinin de geçen yıl Honda takımı olarak yarışan ve bu yıl gridin en yeni takımı olan Brawn GP olduğunu belirtmek isterim.

Tolga TURGUT
AKŞAM