Küresel ekonomik krizin kendi dengelerini de oluşturduğuna dikkat çeken Türk Hava Yolları (THY) Genel Müdürü Temel Kotil, krizi avantaja dönüştüren THY’nin Avrupalı rakiplerinin aksine büyümeye ve eleman alımına devam edeceğini açıkladı.
Bu yıl 2-5 Ağustos tarihleri arasında Sidney'de düzenlenen Avustralya Pasifik Havacılık Zirvesi'nin önemli konuklarından biri de Türk Hava Yolları (THY) Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Temel Kotil oldu.
Zirveyi düzenleyenlerin Kotil'i davet ederken konuşmasını rica ettikleri konu ise anlamlıydı: THY ekonomik krizi nasıl alt etti?
Küresel krize aldırmadan son yıllarda pazar payını istikrarlı bir şekilde büyüten THY'nin gelecek hedeflerini Sayın Kotil ile konuştuk.
Havacılık mühendisi olan Doç. Dr. Kotil, kendine has analitik yaklaşımıyla ilk olarak, dünya sivil havacılık endüstrisinden en son rakamları vererek girdi söze:
"Dünya havacılığı ile ilgili uluslarararası çok yeni rakamlar geçti elime... Dünya üzerinde 2.5 milyar yolcu taşınıyor. Dünya havacılığının toplam oluşturduğu ciro 425 milyar dolar. Bu para bir ülkeye verildiği zaman dünyanın 21. büyük ekonomisi oluyor. Turizmi ve diğer yan sektörleri de koyduğumuz zaman 1.5 trilyon dolarlık gelir oluşturuyor dünyada."
Peki, Türk Hava Yolları bu rakamın neresinde?
"THY bu yıl 26.5 milyon yolcu hedefliyor, bu da dünya pazarının yüzde 1'i demek oluyor. 10 milyon yolcuyduk bir zamanlar, pazar payımız yüzde 0.5'ten yüzde 1'e çıktı.
THY pazar payını artırarak büyüyor, doğal büyüyen bir pazarda kendisine doğal denk gelen parçayı alarak büyümüyor. Servis kalitesi, bilet fiyatlarının ucuz olması, iyi pazarlama yapmasından gerçekleşiyor bu.
Bu arada biz işletme Ar-Ge'sine, modernizasyona, teknoloji gelişimine para harcıyoruz. Havacılıkta harcadığınız her 100 milyon dolar, bir yıl sonra 70 milyon dolar olarak size geri geliyor."
Türk Hava Yolları'nın teknoloji gelişimi ve Ar-Ge'ye verdiği öneme özel vurgu yapan Kotil, bu sayede önemli bir tasarruf elde ettiklerini de aktarıyor. Bilgisayar yazılımları 20 yıl önce yapılan THY, hangi uçucu ekibin nereye gideceğini otomatik planlayan yazılımı yenileyerek, her yıl yaklaşık 20 milyon dolarlık tasarruf sağladıklarını belirtiyor.
Personel arttıkça birim giderleri düşüyor
Avrupalı rakipleri kapasite daraltırken, Türk Hava Yolları eleman alımını sürdürüyor. Kotil'in bu konudaki tespitleri de bir hayli ilginç:
"Pilot sayımız 640'tan bin 600'e çıktı, bu yıl 200 pilot aldık. Kabinde 5 yıl önce bin 700 personeldeydik, şimdi 4 bine geldik ki yalnızca bu yıl 800 kabin personeli işe aldık. Avrupa'da bazı havayolları eleman çıkartıyor, herkesin eleman çıkarttığı bir dönemde personel temin etmek; birincisi, moral olarak şirkete, çalışana, ülkeye avantaj sağlıyor.
İkincisi, giderleri azaltıyor çünkü personel arttıkça birim giderleri düşüyor. Bazı havayolu şirketleri kapasiteyi daraltırken kendilerini pahalı hale getiriyorlar. Kullanılmayan bir malın var, kullanmazsan birim üretim başına giderin artar. Biz aksini yapıyoruz."
THY'yi dünyada 1 numaralı havayolu yapmayı hedeflediğinizi geçtiğimiz günlerde açıklamıştınız. Bu hedefe nasıl ve ne zaman ulaşmayı düşünüyorsunuz?
"Ocak- Haziran dönemi verilerine göre Avrupa'da yolcu sayısında 4'üncüyüz. İki yılda sekizincilikten dördüncülüğe tırmandık. 2007 yılında yolcu sayısında 4. olacağımızı söylediğimiz zaman çok fazla tereddütler oluştu ama geldik sonuç olarak. En iyi performans gösteren havayolları arasında da dünyada 4.olduk. Bir önceki yıl 13'üncüydük.
Avrupa'da 4'üncülükten yukarı çıkmak daha zor. THY'nin dünyanın en büyük havayolu olması tabii onlarca yıl alır, o kadar kolay olmuyor. Türkiye'nin coğrafi konumu, THY'nin dinamikleri ve talebin diğer havayollarından bize doğru kayması ve bunun da 6 yıldır sürekli olması, transit sayısındaki güçlü artış, bize THY'nin sürekli büyüyeceğini söylüyor.
Ekonomik krizden şikayet etmiyoruz
THY Genel Müdürü, küresel ekonomik krizin kendi dengelerini de oluşturduğuna dikkat çekerek, güçlü bir dolar ve euro'nun, genel talep azalmasının eksiklerini kapattığını kaydediyor.
"Bir örnek vereyim. Bütün Avrupa'da uçan uçaklarımız ikramını Türkiye'den alıyor, Türkiye'nin yemeğini meyvesini Avrupa'da satmış oluyoruz. Toplam gelirimizin yüzde 44'ü Türk lirası. Ekonomik krizde güçlü olmamızın sırrı buradan geliyor.
Dolar ve euro ihracat yapan bir şirkette her zaman artıdır, şayet üretimi kendi yapıyorsa ve katma değeri yüksek bir mal ya da servis üretebiliyorsa. İhracatçı olarak bu durumdan avantaj elde etmek istiyorsanız, ürünü Türkiye'de ve katma değerini yüksek tutarak yapacaksınız."
Yolcu patron koltuğuna oturdu
"2006'da bir dönüşüm oldu ve THY özel şirkete dönüştü, yüzde 51'imiz borsada, 49'umuz kamuda kaldı. 2006'da "Yolcu Bizim Patronumuzdur" diye ilan ettik. Bunu diyerek zaten zihinde problemi çözüyorsunuz.
Yolcuyu zihnimizde patron haline getirdiğimiz ve Avrupa'daki büyük havayolları getiremediği için, pazar payımız Avrupa'da yüzde 4'ten 8'e çıktı. İnşallah yıl sonunda 10'a gelecek.
Yolcudan kısmak doğru değil, örneğin bizim amacımız yemekte de dünyada bir numara olmak. Biz tasarrufu işletmeden, kendi ofislerimizden yapıyoruz."
Sözünü ettiğiniz patronlardan bir kesimi de THY'nin büyümesinde pay sahibi olan transit yolcular. Transit yolcuların sayısındaki hızlı artışı korumak için nasıl bir yol izleyeceksiniz?
"Bu yıl ocaktan haziran sonuna kadar yurtdışı yolcu sayısında yüzde 17 büyüdük. Yüzde 12'si yurtdışından başlayan ve Türkiye'de son bulan seyahatler, diğer artı 5 puan ise transitten.
Transit yolcularımız bizim için çok önemli. Transit yolcumuz artacak, bütün dinamikler lehimize, ödevimizi iyi yaptık, çok hat açtık. Çok hat açınca bunlar birbirlerini besliyor, sinerji oluşturuyorlar. Şu anda yurtdışında 118 noktadayız, 119 Jakarta olacak. Her bir nokta biraz yolcu verse, uçağı dolduruyorlar.
Biz şu anda Avrupa havayolları içinde en çok uçuş noktası olanlardan bir tanesiyiz. Evet, en büyük değiliz ama o büyükler kadar uçuş noktamız var. Kılcal damarlarına girmiş durumdayız, oradan çok rahat yolcu alıyoruz."
Yakında bu uçuş noktalarından biri de Sidney olacak mı?
"Şu anda Avustralya'da sattığımız bilet sayısı haftada 2 uçağı dolduruyor, bunun 3'e gelmesini bekliyoruz. Bu yıl daha yüksek performans var. Sene sonunda bakacağız...
Üç uçaklık yolcu hattına çıkması lazım, eğer talep yeterli olmaz ise, varolan yolcu diğer alternatiflerle gidiyor. Hatta bizim her gün uçmamız lazım gittiğimiz yerlere. Bu sene Chicago seferini her güne çıkardık. Dolayısıyla Sidney bir ihtimal 2010'da da olabilir, ama 2011'de olacak inşallah."
Günde 25 saat çalışıyoruz
"Türk Hava Yolları son 5 yıldır günde 25 saat çalışıyor. Zaten merkez ünitenin çok çalışması lazım" diyen Kotil, nazik, titiz ve özverili tavrıyla son olarak özel bir mesaj veriyor:
"THY ile kötü bir tecrübeniz varsa bana [email protected]'a yazın lütfen. Bu mesajlara ben bakıyorum. THY beyaz bir sayfaysa küçük bir leke bile istemiyoruz orada. Bunu biz anında görürsek, hatamızı gideriyoruz."
CNN Türk
Yorumlar Tüm Yorumlar (35)