"Temel Kotil'den daha iyi kim olabilir ki?"

THY 75. yılını kutluyorken 'İş Dünyasına Yön Verenler' söyleşileri içinde Genel Müdür Temel Kotil ile de görüşmüş ve hakkında bir kanaat oluşturmuştum. Sayın Kotil'i tanımadan önce, "Her iktidar kendi ekibiyle çalışmak ister.

Temel Kotil de bu ekip içinde yer aldığı için THY'nin başındadır herhalde!" demiştim. Yanıldığımı ise kendisiyle yaptığım uzun söyleşi sonrasında anladım. 'Başarı Tesadüf Değildir' adlı kitabımda topladığım söyleşilerde Kotil için bir de yorum yazdım ve dedim ki: "Önyargılıymışım, yanılmışım! Sayın Kotil'den başka kim THY'ye daha uygun genel müdür olabilir ki!"

Star Alliance üyesi olduktan sonra mıdır nedir, içeride verilen hizmetin standardı da, bilet satışından çağrı merkezine kadar gösterilen hassasiyetin dozu da arttı. Her ne kadar hâlâ Skylife'ın içerik kalitesindeki iyileştirilmeye açık alanları ile doğrudan yapılmış yanlışları THY'deki muhataplarına ifade etsem de ben şirketin hizmetinden memnunum.

Kevin Costner efsanesi gerçek oldu

29 Mayıs resepsiyonunda Köşk'e kadar çıkan ve iltifatlara muhatap olan Bay Costner'ın oyunculuğuna da, fiziğine de kimsenin söyleyecek sözü yoktur sanırım. THY'nin reklam ajansı Art Grup da bu durumu iyi yakalamış. Ajans yöneticilerinden Orçun Onural ile konuşup bu işin kamera arkasını öğrenmek istiyorum. Hani sanatçı kaprisi, Atatürk Havalimanı'nın doğal ortamında Costner hayranlarının yoğun ilgisi ve hiç de ucuz olmadığını tahmin edebileceğim prodüksiyon bütçesi sebebiyle THY'nin beklentilerin yüksekliği gibi...

Onural'ın ağzı sıkı, 'kem, küm' ediyor ama konuşmuyor. Her ne hal ise kamera arkasını bir yana bırakıp, reklam filminin tüketici davranış ve beklentisini ne kadar değiştireceği konusuna gelelim. Bence özel havayolları şirketleri başa baş bir mücadele vermiş olmalarına rağmen THY açık ara lider. Özel havayolu şirketlerinin varlığı THY'deki hizmet kalitesini arttırırken fiyatları daha makul seviyelere çekmişse de, pek çok gerekçe ile uçak yolcularının büyük bölümü hâlâ THY'yi tercih etmekte. Reklam filmine gelince, içeriği kurumsal ve zaten fiyattan da hiç söz etmiyor. Yüksek bütçeli Costner'lı filmin satın almaya etkisi ölçülebilir mi? THY'nin böyle bir merakının olduğunu zannetmiyorum. Burada sözü edilmesi gereken THY-Costner birlikteliğindeki PR etkisi, yani işin medyaya ne kadar yansıyacağı.

Medyaevi'ne kızıp

Art Grup'u yakmayayım!

THY, yeni reklam filmine gala gibi basın toplantısı yaptı. Bence bu atraksiyon doğru oldu. Kanyon sinema salonunda yapılan ilk gösterim, 550 sinemada birden gösterime girmek ve bizzat THY yönetimi ve Temel Kotil'in katıldığı bir basın toplantıyla reklam filminin tanıtımı yapmak, işin PR etkisini arttırmak açısından iyi düşünülmüş hamleler.

Reklam filminin fikri Art Grup'un. Depo Film ise çekmiş. Filmin basın tanıtımına her nedense konuya ilişkin pek çok şapkam olmasına rağmen davet edilmedim. Bu sebeple filmle ilgili yorum yazmamayı düşündüm. Ancak basın davetini organize eden Medyaevi'ne kızıp, reklam filmini yapan Art Grup'a haksızlık etmek istemedim ve sıcağı sıcağına yazayım istedim. Filmin ana fikri pek çok kez farklı üründe kullanılmış olsa da konu Bay Costner olunca filme ve ürüne iyi oturmuş. Hepimiz sıradan değil de kişisel olarak önemsendiğimizi hissettiren farklı bir hizmet aldığımızda kendimizi iyi hissederiz ya, işte bu 'iyi hissetme hali' filme konu edilmiş. Sıradan vatandaş, THY'nin her zaman, herkese verdiği olağan hizmeti aldığında kendini Kevin Costner gibi hissediyor. THY bir de bu filmin hanımlı versiyonunu yapsa diyorum. Biz hanımlar kendimizi kim gibi hissederdik acaba?

Gelelim sözün özüne; ben biliyorum ki THY sadece reklam yapmıyor. İstanbul'u havayollarının kesiştiği bir merkez yapma gayreti ile daha güçlü bir uçak filosuna sahip olmak için yatırımlar yapıyor. Dünyada pek çok havayolu iflas etmiş ya da bitme aşamasına gelmişken THY'yi hem gayretinden hem de başarısından ötürü alkışlamak gerekir.


Günseli Özen Ocakoğlu
ZAMAN