Airport TV Genel Yayn Koordinatörü Ali Kıdık’ın hazırlayıp sunduğu ‘Sorun Cevaplasın’ın dün geceki konuğu olan TÖSHİD Genel Sekreteri ve Saga Havayolları’nın Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Musa Alioğlu, sektörü değerlendirdi.
Saga Airlines’i anlatarak konuşmaya başlayan Alioğlu; “Saga, 22 yıl öncesine dayanıyor. Tur firması olarak görev yapıyordu. Turizm şirketiydi. Bu alanda Türkiye’ye en fazla turist getiren şirket olarak iki kez plaket aldı. Daha sonra 2004 yılının Nisan ayında Florya’da bir binada havayolu olarak faaliyete geçti. Şimdi 1113 koltuk kapasite ve 6 uçağımızla hizmet veriyoruz. Ayrıca Nisan-Haziran döneminde 2 adet Boeing 737-800 getireceğiz. İç hatlarda olmamamızın nedenine gelince yeterince rekabet zaten var. Herkes pastadan payını alıyor. 3 uçağımız vardı ve 3 uçakla iç hatlara girmek mantıklı ve yasal değildi. Biz de uçaklarımızı ekibiyle beraber Wet-Lease olarak yurt dışına verdik. Bu daha mantıklı bir karardı. İç hatlarda yeterince rekabet hala var. İleride belki iç hatlara gireriz ama şu an değil” diye konuştu.
Aslında gazeteci olduğunu ve sonradan havacılığa adım attığını söyleyen Alioğlu, bu işte olmaktan memnun olduğunu da sözlerine ekledi.
TÖSHİD VE HAVACILIK KANUN TASARISI
Töshid’de herkes işini yapıyor. Biz ulu orta bağırmaktan yana değiliz. Çünkü toplamda 29 şirketiz ve 4 milyar dolarlık bir ciroya hitap ediyoruz. Sorulan sorulara yanıt veririz. Havacılık Kanunu’na gelince, o konu zaten mecliste. Aslında bizim bu konuda anlaşamadığımız tek kurum Hava-İş’tir. Yapılan toplantıların birinde biz Töshid olarak Şahabettin Bey’le iki kişiydik. Karşımızda ise kanunun çıkmasını isteyen 15 kişi vardı. Ben toplantının bir noktasında pilotların Cumhurbaşkanı’ndan daha fazla maaş aldığını söyledim. Herkes sustu. Gerçekte de işin aslı bu. Buna rağmen biz bu kanunun 27. maddesine kadar geldik. Ama işin içine Hava-İş’in avukatları girince olayın rengi değişti. Sorun da burada. Biz TALPA, TASSA ve UTED ile anlaşırız. Ama Hava-İş ile anlaşamayız. Bu sorunu çözmek lazım.
Ben Hava-İş’in bir toplantısına katıldım ve bu çatı hepimizin, çökerse hepimizin başına çöker dedim. Ama beni pek ciddiye almadılar. Biraz mantıklı olmak lazım. THY olmazsa Hava-İş olmaz. Sendikanın biraz anlayışlı ve vicdanlı olması lazım.
Zaten bakıyorsunuz. Sendika başkanları 15-20 yıl boyunca görevde oluyor. Bu sendika ağalıdır. Hava-İş’te şu anki başkanda neden ısrar ediliyor anlamıyorum. Ondan daha iyi biri yok mu? Bu kadar uzun süre başkanlık edilmesi bence çok tehlikeli. Çünkü sendikanın başına çörekleniyorlar. Sendika kavga mekanizması değildir.
THY VE PİLOT TRANSFERİ
THY bizim ağabeyimiz. Ama ağabeyimiz bizim elimizden ekmeğimizi alıyor. Ağabey ekmek verir ekmek almaz. Bizim istediğimiz pilotlarımızın elimizden alınmaması. Çünkü biz 4 milyar dolarlık bir ciroya hitap ediyoruz ve yarın uçaklarımız yerde kalırsa bu bizim ülkemizin ekonomisine zarar verecektir. Bakın, THY’nin fiyat indirmesi bizim sektörün içine girmemizle oldu.
Bu transferlerin nedeni THY’nin plansız ve çabuk büyümesinden kaynaklandı. Elemanlarını, pilotlarını, hosteslerini ve teknisyenlerini kendi yetiştirmedi. Bu yüzden özel sektörden transfer yoluna gitti. Ama şimdi yabancı pilot alımına yöneldiler. Bence çok radikal bir karar. Ama bakıyorsunuz, TALPA buna karşı çıkıyor ve işsiz pilot varken neden yabancı pilot alınıyor diye tepki gösteriyor. O zaman soruyorum nerede o işsiz pilotlar? İşte burada iletişim eksikliği var. Biz THY’den rica ediyoruz. Bizden transfer yapmaktan vazgeçsinler. Uçak alırken bize güvenmesinler.
THY’nin Kevin Costner’i reklamında oynatarak önemli bir bütçe harcamasını da eleştiren Alioğlu; “Bence verilen paraya yazık. Yakında Madonna’yı da getirirler. THY’nin tanıtıma ihtiyacı yok. Avrupa’lı yada Amerikalı’ya ülkeyi tanıtacaksan eğer, kendi ülkendeki güzellikleri tanıt. Verilen paraya yazık” dedi.
THY’NİN STAR ALLIANCE ÜYELİĞİ ÖZEL SEKTÖRÜ ETKİLEDİ Mİ?
THY’nin Star Alliance’ye üye olması, özek sektörün yolcu sayısını tabi ki etkiledi. Ama net bir şey söylemek zor. Bu nedenle arayışlar içinde olmak gerekli. Bunun dışında THY bir de Anadolujet’i kurdu. Bu çok yanlış bir hamledir. Hep bana mantığıdır. THY her şey benden sorulsun istiyor. Bütün yolcular benim olsun istiyor. THY’nin misyonu bu olmamalı. Daha üst seviyede yolcu taşımaya devam edip, böyle bir rekabete neden olmamalıydı. Bu bizim ekmeğimize göz dikmektir.
Kriz konusuna da değinen Genel Sekreter Musa Alioğlu; “Kriz elbette var ama bunun ülkemiz için olduğunu söylemem mümkün değil. Ülkemizde Golden, Fly, Tarhan, World Focus, Inter gibi şirketler battı ama bunların hiç biri kriz nedeniyle batmadı. Oradan ayrılan insanlar da iş buldu. Yani kriz nedeniyle batan şirketimiz yok. Şu an biz de operasyonlarımıza devam edip eleman almaya devam ediyoruz. Eğer kriz olmuş olsaydı şu an 5 şirketimiz batmış olurdu. Uçakların yarısı yerde olurdu. Ayrıca iki tane şirket daha kuruldu. Kriz döneminde şirket kurulur mu? Onlar da para kazanacaklar. Uçaklarını getirecekler. 2009 yılı da havacılık sektörü için iyi bir yıl olacak. Faydalı bir sene olacak. Bakın, 2023 yılında THY’nin hedefi 300 uçak, 300 uçak da özel sektörün olsa 600 uçak eder. Çok mu, bence değil. Amerika’da 600 uçağı olan tek bir şirket var. Bence iyimser olmak lazım. Krizin yüzde 50’si psikolojik” dedi.
KONMA VE KONAKLAMA ÜCRETLERİ
Bize bir faks geldi ve faksta Mısır’ın konma ve konaklama ücretlerini kaldırdığı yazıyordu. Biz de o faksı DHMİ’ye gönderdik. DHMİ indirim yaptığını söylüyor ama yolcu potansiyeli az olan yerlerde indirim yapıyor. Ama önemli olan İstanbul, İzmir, Ankara, Dalaman, Antalya ve Bodrum gibi yerlerde indirim yapmak. Burada maksat daha fazla turistin gelmesidir. Bizler kazandığımız paranın yüzde 40’ını yakıta, yüzde yirmisini de SSK ve maaş gibi giderlere harcıyoruz. Bu durumda devletten indirim istememiz hakkımız diye düşünüyorum. Bize indirim yapılırsa biz de yolcuya indirim yaparız.
İSTANBUL’A 3. HAVALİMANI
Sabiha Gökçen farklı bir amaçla yapıldı ama şu an gelinen noktada havalimanı özelliğiyle adeta çoştu. Biz de önce karşı çıktık ama şimdi bakıyorsunuz belli bir rakama ulaştı. Bu bir başarıdır. Artmaya ve kazanmaya devam edecektir. Atatürk Havalimanı’na gelince, şehrin ortasında kaldı. Pistler yetersiz. Bu nedenlerle 3. havalimanı bence doğru bir karar. Akıllara bazı soru işaretleri geliyor. 100 kilometrelik mesafede 3 havalimanı olması ne derece doğru? Ama bunlarla birlikte, coğrafi, meterolojik ve yolcu potansiyeli gibi konular da düşünülüp hep beraber konuşulmalıydı. Sektörün ileri gelenleri bir araya gelip bu meseleyi tartışmalıydı. Artık karar alınmış bize de saygı duymak düşer. Ama ben destekliyorum.
Hava koridorlarının kısaltılması konusuna da açıklık getiren Alioğlu; “Uçuş mesafesinin kısaltılmasını biz her zaman talep ettik. Hava kuvvetleri bu duruma sıcak baktı. Hayata geçmesi ülkemizin faydasına olacaktır. Bekleyip göreceğiz” dedi.
”HAC SEZONU BİZİM ÇIKIŞ NOKTAMIZ”
Kışın uçaklar boşta. Yaza geldiğimizde uçaklarımızı kullanmak istiyorsak Hac dönemi bizim fırsattır. Çıkış noktamızdır.
Ucuz bilet konusunda da görüşlerini belirten Alioğlu; “Yazın talep var ve o nedenle biletler pahalı. Kışın ise talep az olduğu için bilet fiyatları düşüyor. Şirketler promosyonlar yapıyor. Bu durum böyle devam eder. Bilet konusuna bazı açılımlar yapılmalı. Uçakta yemek yiyip içecek olanlar bilete daha fazla vermeli, yemeyecek olanlar daha ucuza uçmalı. Bu nedenle uçak içindeki ikramların ücretli olması bence mantıklı. Çünkü şirket de suya para veriyor ve parasını istemesi son derece normal” dedi.
SHGM VE ŞİRKETLER ARASINDAKİ İLİŞKİ
Sivil Havacılık, dünyada var olan kuralları uyguluyor. Kafasında uydurmuyor. Kendi yazdığı ve uluslar arası kuralları bir araya toplayıp bunu uygulamaya çalışıyor. Bu kurallara uymadan uçamazsınız. Eskiden durum daha farklıydı. Şirketler daha rahattı. Bakım konusunda değil ama ilişkiler açısında daha uygundu. Ama 2005 yılından sonra durum değişti. Denetim sayısı arttı. Kurallar tamamen uygulanmaya başladı. Burada Sivil Havacılık’ın hakkını vermek lazım.
Sivil Havacılık’ın İstanbul’da olmasının çok yerinde olacağının altını çizen Alioğlu; “Keşke İstanbula gelseler. Çünkü sektörün yüzde 80’i İstanbul’da” dedi.
Airport TV’yi de değerlendiren Musa Alioğlu; “Ben asla sektörün kanalının olacağını ve burada stüdyoya çıkıp konuşacağımı hayal edemezdim. Siz sektörün denetçisisiniz. Yaptığınız iş çok doğru. Bu bir başarıdır” diye sözlerini noktaladı.
Yorumlar Tüm Yorumlar (25)