Sayın ULUÇ,
Bir düşünürün “Tanrı beni önyargıdan korusun” anlamında güzel bir sözü vardır. İnsanın kendisini önyargıdan koruyabilmesinin temelinde olaylara nesnel bakabilmesi yatar. Görüyoruz ki bu da her insanın harcı değil. Değil, çünkü; olaylara ahbap çavuş ilişkisinin yarattığı kolaycı pencereden bakarak yorum yapmaktan kurtulamıyoruz.
Sayın Uluç, bu yazımız 19.08.2009 tarihli sabah gazetesindeki köşenizde
“Türk Hava Yolları!..” başlığı altında yayınladığınız Hava Trafik Kontrolörlerini, DHMİ Gen. Müdürlüğünü ve hatta bugünkü THY yöneticilerini suçlayan yazınıza karşılıktır.
Aynı içerikli bir yazıyı 29.07.2009 tarihinde aynı gazetede çalıştığınız meslek arkadaşınız Sn S.Yükselir de köşesinde yazmıştı. Bu doğruluğu olmayan haksız suçlama üzerine kendilerine bir yazı ilettik. Adil bir davranış göstererek yanıtımızı yayınlamasını istedik. Kendileri 09.08.2009 tarihinde gazetenizdeki köşesinde (bizim yanıtımıza işyerimize özellikle çağrımıza, verdiğimiz az öz bilgi ayrıntılarına hiç değinmeden de olsa, beklediğimiz adalet/dürüstlük ölçüsünde olmasa da) yaptıkları haksızlığa karşı hiç değilse özür dileme nezaketinde bulundular. O yanıtı size de gönderiyoruz, dileriz size de yararı olur.
Gazeteciliğin ruhunda araştırma, soruşturma diye bir şey yok mudur? Tek yanlı bilgiye dayanarak düşünce üretmek ne denli dürüstçedir?
“Erman daha da iyi biliyor..” üslubunu kullandığınıza göre, kendilerine bir hayli yakınsınız! Şunu sorun kendilerine ya da kulaklarına fısıldayın: “Erman, sen THY‘ de böylesine üst düzey bir görevde yetkiliydin de, bu Hava Trafik Kontrolörlerinin yaptıkları her iş SES ve GÖRÜNTÜ KAYDI ALTINDA olduğuna göre yaptıkları hukuksuzluğu saptamak kolay ve kesin, neden suç duyurusunda bulunmadın, takibata girişmedin, yolcuların eziyet çekmelerine, THY‘nin milyonlarca parasının uçup gitmesine göz yumdun? Bu senin için de bir görevi ihmal suçu değil midir? !” Aynı soru o abuk subuk suçlamalarda bulunan birkaç pilota da sorulabilir..
Sayın Uluç, THY bu ülkenin bayrağını taşıyan milli havayolu da Onur, Atlas vb. Türk şirketleri başka ülkelerin bayraklarını taşıyan gayri milli havayolları mı? “ DHMİ… THY’ye öncelik tanımalı.” tanımalı da diğerlerinin haklarına tecavüz ederek mi? Hem nerede kaldı serbest rekabet, liberallik anlayışı?!
Evet Sayın Uluç, Hava Trafik Kontrolörlüğü işi sizin yaptığınız keyfi gazetecilik değerlendirmesi gibi değildir, birebir uluslararası kurallara bağlıdır. Bir kez daha belirtelim, bu çirkin suçlamalar ya kusur örtme gereksiniminden, ya durumu kavrama yeteneksizliğinden, ya da altında başka hesapların yattığı düşüncelerden kaynaklanmaktadır.
Ya sizin gibi gerekli araştırmayı, soruşturmayı yapmadan değerlendirmede bulunan gazeteciler ne demeli? Onun adını da siz koyun! Aslında sizi “ doğru görüşleri olan biri” diye ayrı bir yere koymayı yeğlerdik.
“Bizim şirket işini bilir” diyen Lufthansa çalışanının bu söylemini biz işimizi iyi planlar, talimatlara uygun hareket ederiz. Biçiminde yorumlamanızı öneririz.
Sorunlara çözüm olmak istiyorsanız, köşenizden kımıldayın, araştırın, gerçek nedenleri görüp ona göre değerlendirme yapın. Her meydanın kaldırabileceği bir kapasitesi vardır. Bu kapasiteyi maksimum değerlendirme amaçlı, “ slot uygulaması” adı altında bir yöntem uygulanmaktadır. Bunun planlamasında THY de yüzde yüz katılmaktadır. Bunları bilmeden, anlamadan düşünce üretmek sizi yanlışa sürüklemektedir.
Düdük sizin elinizde, istediğiniz gibi öttürüyorsunuz. Hadi bir hakkaniyet örneği göstererek, bu yanıtımızı bari siz yayınlayın.
Saygılarımızla
Türkiye Hava Trafik Kontrolörleri Derneği Yönetim Kurulu
Yorumlar Tüm Yorumlar (25)