Airport TV Genel Yayın Koordinatörü Ali Kıdık’la birlikte Murat Önder Öztürk’ü ağırlayan İnan, sorularıyla merak edilenlere yanıt bulmaya çalıştı.
Programa kendini tanıtarak başlayan Öztürk; “Ben uçak mühendisiyim. Bankacılık da yaptım. Boğaziçi Hava Taşımacılığında havacılığa adım attım. 6 yıl THY’de görev yaptım. Sonrasında özel Havaş’ın Genel Müdürlüğü’nü yaptım. Daha sonra Çelebi’de 6 yıl görev yaptım. Arkasından tekrar Havaş’a döndüm” dedi.
THY’DE ÇALIŞMA SÜRECİ
Ben uçak mühendisiyim ve bu mesleğin bir havası vardı. Ama baktığınızda bazen bu hava haddinizi aşmanıza neden oluyordu. Benim THY’de görev yerlerimin değişerek yükselmesi genç ve dinamik olmamla ilgilidir. Torpil dedikoduları gerçeği asla yansıtmıyor. Hatta babam Doğru Yol Partili olduğu için bu şekilde görevlerimin yükseldiği söylendi. Ancak babamın siyasetle ilgisi bile yoktu. Benim bu noktalara gelmemde Yusuf Bey’in katkısı büyüktür. Genç, dinamik ve çılgın fikirli olmam aslında en önemli etkenlerden biridir. Zamanın Genel Müdürü Tezcan Bey, bana inanırdı ve güvenirdi. O da böylesine yükselmemde etkili olmuştur. O dönemlerde Genel Müdürlük yapma arzum vardı ancak şimdi baktığımda bunu yapamayacağımı anlayabiliyorum.
Uç fikirlerim vardı ve konsepti değiştirmeye yönelik hamlelerimin olması en önemli faktörlerden biridir. Çünkü mühendis olmayı çok istedim ve mühendis olduktan sonra hayal kırıklığına uğradım. Anladım ki benim istediğim mühendislik değilmiş. Ben mühendislikten sonra parayı öğrendim.
1. HAVAŞ SERÜVENİ
Ben Havaş’a transfer oldum. Yani bedeli ödendi ve ben de Havaş’a geçtim. Turgay Ciner o dönemde Havaş’ın sahibiydi. Beni önce referansla tanıdı. İlk etapta yapılan teklif bana hitap etmedi. Ancak bir büyüğüm bana ‘sana ısrar edenler ne kadar ücret veriyor biliyor musun, prensip paradır’ dedi. Ben de Turgay Beyle el sıkıştım ve 8 saat sonra işe başladım. Bu etik değildi.
O dönemde maaşlar konusunda zamlar konusunda önemli eleştiriler ve tepkiler aldım. Ama bu benim kararım ve tasarrufumdu. Ben yapmam gerekeni yaparım. Çünkü ben ticaret yapıyorum. Herkes hak ettiğini alır.
Sefa İnan’ın ‘çalışanlarınıza torpil sağladığınız doğru mu’ şeklindeki sorusuna ise Öztürk; “Benim çalışanlarım farklı noktalarda ve farklı pozisyonlarda görevlerini yaptılar. Ama kimseye torpil sağlamadım. Herkes kendi işini yaptı. Ailemden kadroya aldığım insanlar oldu, doğrudur. Ancak bu benim tasarrufum. Benim kararım. Dedikodu yapan varsa yapanın problemi. Çünkü benim ailemden kadroya aldığım insanlardan kimse beni mahcup etmedi. İşlerini layıkıyla yaptılar. Ben sadece işimin gereğini yaptım. Doğruysa ödülünü aldım, yanlışsa cezasını çektim” dedi.
ÇELEBİ SERÜVENİ
Ben Havaş’tan ayrıldıktan 1 yıl sonra Çelebi’ye başladım. Can ve Canan Çelebioğlu ile THY’de çalışırken tanışıyordum. Havaş’tan ayrıldım ve bana bir iş teklifinde bulundular. Arz-talep beklentisi ve ihtiyaçlar yan yana gelince Çelebi’de çalışmaya başladım. Tabi öncesinde Turgay Ciner’den izin istedim. Beni samimiyetle isteyince ben de Çelebi’ye evet dedim. Böylece 6 yıllık serüven başladı. Çelebi’de mali düzensizlik vardı. Sıkıntılı durumdaydı. Biz Çelebi’ye mali kazanç sağladık. Düzen getirdik. Ben ayrılmadan 2 yıl öncesinde Çelebi 20 milyon dolar temettü verdi. Görevdeyken Can ve Canan Çelebioğlu evlendi ve çocuk sahibi oldular. Daha sonra şirkete döndüklerinde bir ipte 3 cambaz oynamadı ve ben ayrıldım. Ayrılışım dostça olmadı. Can Beyle hala görüşürüm ancak Canan Hanımla pek iyi ayrılmadık. Ben işime karışılmasını istemiyorum. Kararı bir kişi verir. Çelebi’ye ciddi anlamda kırgınım. Benim yanlışım Çelebi’den ayrılmak değil ancak Canan Hanım’a yakışmayan bir bunalım yaşandı.
Yer Hizmeti veren şirketlerin paylaşımı ve kavgasına değinen Öztürk; “Havaş özelleştikten sonra bir kavga başladı. Bu kavgayı başlatan biri olarak ne terbiyesizliğim kaldı ne edepsizliğim. Çelebi’nin yapacakları Havaş’ın yapacakları kadardır. Sonuç olarak Çelebi ve Havaş, şirketleri paylaşmışlardır.
-THY anormal ve aşırı derecede büyük
-Havacılıkta yerli yabancı ayrımı olmaz
-Ne terbiyesizliğim kaldı ne edepsizliğim
-Turgay Ciner tekrar teklif ettiğinde yanında Can Çelebioğlu vardı
2. CİNER VE HAVAŞ SERÜVENİ
Çelebi’den ayrıldıktan sonra bana yapacak bir şey kalmadı. Ne yapacağımı düşünmeye başladım. Vizyon ve proje üreten biri olarak hayatıma devam ettim. Daha sonra Turgay Ciner bana yeniden teklifte bulundu ve yanında Can Çelebioğlu vardı. Turgay Ciner bana telefon açtı ve kararları kendim vereceğim bir iş teklifinde bulundu. Ben de 24 saat sonra Çelebi’den istifa ettim.
Bu noktada Sefa İnan’ın ‘bu kararınız etik değil’ şeklindeki yorumuna Öztürk; “Bunu sabaha kadar tartışabiliriz. Çelebi’den Havaş’a geçmenin maddi manevi hiçbir getirisi yoktur. Ben Çelebi’de iken yaptıkları işleri takdir ettiğim insanlar toplantılara benim ajanım oldukları gerekçesiyle alınmadılar. Turgay Bey Çelebi’yi bozmayı değil Havaş’ı düzeltmek istedi” şeklinde cevapladı.
Sözlerine devam eden Öztürk; “Yeniden Ciner’le çalışmam bana güvenilmesidir. Ben proje üreten bir insanım. Bunu yapabileceğimi düşündüğüm için de görevi kabul ettim. Göreve başladığımda şirketin yüzde 40’ı İsviçrelilerdeydi. Turgay Ciner bu gidişattan memnun değildi. Zaten İsviçreliler beni görünce hazımsızlık yaşadılar. Çok ciddi kaynakları sömürüyorlardı. Öyle ki gider kalemine işlenmiş 5 milyon doların faturası yoktu. Kazan kaldırdılar ancak sistemi onlara vermeyeceğimizi anlayınca yetkinin bizim olduğunu kabul ettiler.
Sonrasında Havaş ile Çelebi arasında bir kavga başladı. Hatta bu yüzden Bakan’dan fırça yedim. Bu kavga Turgay Beyin hoşuna gitmedi. Biz Pegasus’u Onur Air’i almak istedik olmadı, Sabiha Gökçen’i almak istedik olmadı. En sonunda Adnan Menderes Havalimanı’nı aldık. Ancak bu hiç hoş karşılanmadı. Turgay Beyle ilişkin bozuldu. Turgay Bey yap işlet devret istiyordu aldık ancak çok pişman oldu. Aldığı ihalenin inşaat bölümünü 3 gün sonra IC bölümüne verdi. Sonra Havaş’ı TAV’a sattı.
Bu nedenlerden dolayı Havaş’tan ayrılmak durumunda kaldım. Çelebi’den ayrılmak hatam değil, yeniden Ciner’le anlaşmak benim hatam oldu.
YAPTIKLARINA PİŞMAN MI
Turgay Bey, al satçı bir insandır. Anında karar verir ve yapar. 3 günde şirketi satabilir. Ciner bazı kuruluşların dışında sektörden çıkmak istedi. Bu nedenle yeniden istese kabul etmem. 2.si hataydı 3.sünü asla yapmam. Ben şimdi mutluyum. Esas olan karnı doyurmaktır, ben işi kimlik olarak görmüyorum.
Kara Kutu'yu tekrar izlemek TIKLAYINIZ
Yorumlar Tüm Yorumlar (33)