Türkiye, Cumhuriyet’in ilk yıllarında Nuri Demirağ ve Vecihi Hürkuş tarafından özel sekör eliyle, Kayseri Uçak Fabrikası’nda ve Türk Hava Kurumu’nun (THK) Etimesgut tesislerinde kamu eliyle dört kez uçak üretimini denemiş ancak, yeterli sermaye ve bilgi birikimi ile yasal alt yapının olmaması sebebiyle bunu başaramamıştır. Türkiye’nin dışa bağımlığını kendi çıkarlarına daha uygun gören güçlü müttefiklerimizin bunu istememesi ve bilinen diğer nedenler, bu başarısızlığı kolaylaştırmıştır.
Geldiğimiz noktada; ekonomik büyüklük olarak dünyanın ilk 16 ülkesi içerisinde yer alan, kişi başına düşen milli geliri 10 bin doların üzerinde olan, bölgesinde ekonomik güç haline gelen, havacılık ve uzay sanayii konusunda yetişmiş nitelikli iş gücü ve alt yapısı bulunan , geçmişte başarısızlıkla sonuçlansa da uçak üretimi konusunda bir deneyim yaşamış olan, 2050 yılında nüfusunun yaklaşık 100 milyon olması beklenen Türkiye’nin, ilk ve orta öğrenimde okuyan 16 milyon öğrencisi ile vatandaşlarının yarıdan çoğunu oluşturan genç nüfusunun uçak ve uzay sanayine uzak kalarak yetişmemesi için gerekirse her yıl belirli bir miktar subvansiyon sağlayarak uçak üretimi yapmak zorunda olduğunu düşünüyorum.
AirportHaber yazarlarından Oktay Erdağı'nın kaleme aldığı yazının tamamı için TIKLAYIN
Facebook Yorum