Bakan Günay: "İstanbul'da havaalanı sıkıntısı var!"

Geçen yıl Türk turizmini artıya çeken gücün İstanbul olduğuna dikkat çeken Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, kente bu yıl 10 milyon turist beklediklerini belirtti. Bu rakamın İstanbul gibi bir kent için ‘hiçbir şey’ olmadığını söyleyen Günay, “Ama bugünkü altyapısıyla İstanbul 20 milyonu taşımaya hazır değil” dedi.

Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliğinin (TUROB) 20’nci Olağan Genel Kurulu’nda konuşan Günay, 2009 yılında Türkiye’ye gelen yabancı pasaportlu turist sayısının 27 milyonu geçtiğini, turizm gelirlerinin de bir önceki yıla yakın bir noktada sonuçlandığını söyledi. “Geçen yıl turizmde yüzde 3’e yakın bir artış sağlandı” diyen Günay, İstanbul’un Türk turizmindeki yerini şöyle anlattı: “ İstanbul yüzde 6 civarında bir artış gerçekleştirdi. Türkiye’yi artıya çeken güç, İstanbul oldu. 2010 Avrupa Kültür Başkenti sıfatını taşıyan İstanbul, 2010 yılıyla sınırlı bir başkent değil. İstanbul tarih boyunca bir başkentti, dünya var oldukça emsalsiz güzellikte bir başkent olacaktır. O yüzden İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti projesini bir başlangıç sayıyoruz. Bu yılın sonunda bitecek bir takvim sınırlaması değil. Yapacağımız çok şey var.”

Havalimanı yetersizliği

İstanbul’un hava yolu imkanlarının artık kenti taşımadığını dile getiren Günay, “İstanbul’a dünyanın dört bir yanından uçuşlar var. Ama Sabiha Gökçen desteğini de vermemize rağmen, şu anda İstanbul’da havaalanı konusunda yetersizlikler yaşıyoruz” diye konuştu. İstanbul’un kruvaziyer potansiyelini geliştirecek altyapıya sahip olmadığını belirten Günay,  “Kruvaziyer turizmi, İstanbul’a kültür ve gelir düzeyi yüksek ziyaretçi taşıyor ama biz İstanbul’da henüz sınırlı bağlama imkanına sahibiz” dedi.

Çevreci konaklamanın gelişmesinde kararlıyız

Ertuğrul Günay, ‘çevreci konaklama merkezi mantalitesini’ oturtmaya çalıştıklarını vurguladı. Bu yıl erken rezervasyon uygulamasına daha erken başladıklarını ifade eden Günay, şunları kaydetti: “Çevreci bir konaklama merkezi mantalitesinin gelişmesi konusunda birkaç yıldır kararlı adımlar atmaya çalışıyoruz. Çünkü biz Türkiye’de tüketen bir turizm anlayışını değil, ülkenin geleceğine olumlu yansımaları olan bir turizm anlayışını benimsiyoruz. Doğamızı, denizimizi, çevremizi, enerji kullanımımızı dikkatle gözetmezsek, bunun bugünlerde bir zenginlik olmakla birlikte, gelecekte bir felaket kaynağı olabileceğini biliyoruz ve olabildiği kadar hem konaklamaların yerleşmesinde hem bütün destinasyonun düzenlenmesinde, tarihi, doğayı koruyan yeni bir bakış açısı gerçekleştirmeye çalışıyoruz.”