Dünya Gazetesi yazarlarından Engin Gedik, havada internet kullanımı ile ilgili bir yazı kaleme almış. İşte Gedik'in o yazısı...
Dün Amerikalı bir meslektaşım Twitter'ına "Bu mesajı 35 bin feet yükseklikte iPad'imi ve Gogo kabin içi interneti kullanarak yazıyorum" diye gönderince kıskanmadım değil.
Önümüzdeki ay hemen hemen her hafta yurtdışı seyahatlerim var. Ha geldi ha gelecek diye sipariş ettiğim Apple iPad'im ancak Mayıs 15'de elime geçecek. Hadi iPad'i geçtim. Bari internetim olsaydı.
Bindiğimiz uçaklarda havada internet bağlantısı olsa ne güzel olurdu. 2 saati aşan mesafelerde insan gerçekten havada sıkılıyor. İnternet o kadar kanımıza girdi ki çok uzun ayrı kalamıyoruz.
Yapılan araştırmalara göre ABD'de uçak ile iş seyahati yapanların yüzde 65'i, normal yolcuların da üçte biri laptop taşıyor. Yüzde 30'luk bir kesim ise Wi-Fi yani kablosuz iletişim destekli cep telefonu veya PDA ile uçağa biniyor.
Bunun yanında birçok elektronik cihazı da yolculuk sırasında yanımızda taşıyoruz. Fakat bu cihazların hiçbiri havada internete bağlanamıyor.
Dünkü Twitter mesajından sonra Gogo hakkında biraz araştırma yaptım. Gogo, Aircell şirketinin kabin içi kablosuz internet servisinin adı. Cep telefonu kapsama alanından esinlenen şirket nasıl baz istasyonları karada bir kapsama alanı oluşturuyorsa bunun tam tersini yaparak havada bir kapsama alanı yaratıyor. Şu anda ABD topraklarının üzerinde oluşturulan bu kapsamada kablosuz internet servisi veriliyor.
Gogo şu anda American Airlines, Airtran, Air Canada, Delta, United, US Airvvays ve Virgin America havayollarındaki 850 uçakta kullanılabiliyor.
Uçaklara yerleştirilen bir alıcı sayesinde Wi-Fi bağlantı kabin içindeki yolculara sunuluyor. Yolcular kemer ikaz ışığı söndükten sonra Wi-Fi cihazlarını açarak "Gogoinflight" kablosuz ağına bağlanıyorlar.
Daha sonra da saatlik, günlük veya aylık bağlantı paketlerinden birini seçip uçuş boyunca kablosuz internet keyfine varabiliyorsunuz.
1,5 saatlik bağlantı 4.95 dolar, 3 saatlik bağlantı 9.95 dolar, günlük bağlantı 12.95, aylık bağlantı ise 34.95 dolar olarak fiyatlanmış.
Sık yolculuk yapan iş adamları ve internetten kopamayanlar için çok güzel bir hizmet. Tek kötülüğü ise servisin şu anda sadece ABD topraklan üzerinde çalışıyor olması.
Avrupa üzerinde ortak bir girişimle benzer bir sistemin yapılması ne güzel olurdu değil mi?
Türkiye'deki uçuşlardan hiç bahsetmiyorum bile. Türk Hava Yolları uçuşlarında Flight Modda iPhone kullanmak bile yasak. Gerisini siz düşünün. Pegasus gibi yenilikçi bir şirket belki bunu zorlayabilir ama eminim havacılık kurallarıyla onu da engelleyeceklerdir.
Yani kısa zamanda anladığım "Havada bulut kabin içi interneti unut".
Engin Gedik
Yorumlar Tüm Yorumlar (12)