THY’de genel kurul stratejileri…

Mayıs ayı THY için çok önemli. Yeni yönetimin şekilleneceği bir dönem diyebilirim ve öyle duyumlar alıyorum ki kökten bir değişimin sinyalleri gibi. Mesela YK üyelerinden gidecek olanları net söyleyebilirim. Değişim rüzgarı esecek de diyebiliriz.

“Hele bir İstanbul Havalimanı’na taşınalım da sonrasına bakarız” dönemi geçti. Taşınma işlemi bitti ve artısı ya da eksisi ile devam ediliyor.

THY için kritik süreç Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “genel kurul sürecini başlatın” talimatı ile hız aldı. Şimdi taktik zamanı, Cumhurbaşkanı’nın gözüne girme zamanı.

THY için çok sayıda senaryo var. Bir genel kurul üyesi olarak aynı zamanda havacılık adına yazı yazan, uzun yıllarını bu sektöre vermiş biri olarak senaryodan çok gerçekleri bildiğiniz halde yazamamak, sana duyulan güvenin tam da layığını yapmak her şeyden daha fazla keyif veren bir durum olduğunu hissediyorsunuz.

Ama ipucu vermeye çalışacağım.

Şöyle bir gözden geçirelim.

Mesela 7 yıldır genel müdür yardımcılığı yapan kişi değişir mi? Arabistan’da yardımcı doçent, doçent, profesör pozisyonlarında görev aldığı CV’sinde yazan bir kişi Türkiye’de Dr. Pozisyonunda takılı kalan kişi bu makamda devam eder mi bakacağız.

Temel Kotil döneminden süre gelen bazı makamlar değişir mi onu da göreceğiz.

THY’de iç kutuplaşmaya varan sendikal ayrışmayı iyi yönetemeyen, bu sebeple çok sayıda kişinin canının yanmasına sebep olunan, işten çıkarmaların tek müsebbibi olan kişilerin makamları sallanır mı onu da göreceğiz. Kimi kastettiğimi az çok biliyorsunuz. İnsan kaynakları tarafı!

Peki, yönetim kurulu üyelerinde değişiklik olur mu?

Örneğin, Binali Yıldırım kontenjanından gelen Orhan Birdal devam eder mi? Hiç sanmıyorum. Konjonktür müsaade etmez. Orhan Birdal devri bitti dersem yalan olmaz ama bu devirde her şey olabiliyor biliyorsunuz değil mi? O yüzden hep temkinli yazmakta fayda var.

En merak edilen de şu; tepelerde süregelen kavganın sonu gelir mi? Yani kavga biter mi, kavganın tarafları tamamen farklı kulvarlarda görevlendirilir mi?

Temel Kotil gittiği vakit “Temel gitti kavga bitti” diye bir yazı yazmıştım ama maalesef yanıldım. Temel’den önce de Temel’den sonra da şu görüşüm artık kayıtsız-şartsız nettir. THY sulh içinde yönetilecek ise genel müdürü de YK başkanı da aynı kişi olmalı.

THY’de genel kurul Mayıs’ın son haftası gibi yapılacak. Bana gelen bilgi şimdilik bu yönde. Liste hazırlansa bile son liste, son söz Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kafasında oluşan listedir.

Ama şunu net olarak söylüyorum. Değişim kesinlikle olacak. Ama öyle ama böyle net değişiklik olacak. THY, artık farklı bir boyuta geçmeli.  Bu sebeple Cumhurbaşkanı da farkında ki değişikliği yapacak.

Düzeysiz kadın!

Geçen hafta canım öyle sıkıldı ki bilemezsiniz. Çelebi’de çalışan kızımızı aşağılayan yolcu tam bir çirkef idi. Çelebi çalışanı kızımız sabır abidesi imiş ki sabrının zorlanmasına rağmen çok fazla ileri gitmedi.

Öteden beri söylediğim havacılık kültürü işte bu. Eğer eğitimli havacılık kültürümüz olmuş olsa idi o çirkef kadın kızımıza o şekilde davranamaz idi.

Sosyal medyadan yazdım ama bir kez de burada yazayım. Sadece AtlasGlobal değil tüm şirketler bu kadını kara listeye almalı. Bunun dünyada örnekleri var.

Başka türlü havacılığımızın kültürünü oluşturmamız mümkün değil. İbret-i alem için uçaklara almamak lazım. En azından birkaç yıl…