Havayolu sektöründeki hızlı toparlanma süreci, 2019 rakamlarına dönüş için umut veriyor. Pandemi sürecinde toparlanmanın; bölgelere, ülkelere ve hatta havayolu şirketlerine göre farklılık göstereceğine dair öngörüler vardı ve bu öngörülerin haklı olduğunu yaşayarak görebiliyoruz.
Bazı ülkeler ve bölgeler pandeminin etkisini hala hissederken, Orta ve Batı Afrika, Güney Asya ile Orta ve Güney Amerika, toparlanma sürecine en iyi tepki veren bölgeler olarak ortaya çıkıyor. Bizim de içerisinde bulunduğumuz Avrupa ise, 2019 rakamlarına henüz erişebilmiş değil. Ancak bu yazdan sonra, kendi açımızdan tablo değişebilir. Herşey yolunda giderse yolcu sayısı açısından pandemi öncesi rakamlara erişilebilir. Gidişat onu gösteriyor.
Tabi ki böylesine hızlı gelişen bir toparlanma sürecinde, havayollarını bekleyen önemli sorunlar var. Kuşkusuz onlardan en önemlisi, pilot sıkıntısı...
Pandemi sürecinde uçakların yere indirilmesi ile birlikte pilotlarının bir kısmını işten çıkartan, ücretsiz izine gönderen veya part time çalışma modeline geçen havayolları, toparlanma süreci ile birlikte, devredışı bıraktığı pilot kaynağını yeniden aktif hale getirmeye başladılar. Ancak görünen ve beklenen tabloda, pandemi öncesindeki pilot kaynağı ile havayollarının pandemi sonrası hızlı toparlanma sürecini yönetemeyecekleri de açık...
Pilot eğitimleri, diğer bir çok istihdam alanlarından farklı olarak, maliyetli, uzun ve zahmetlidir.
Pandemi sürecinde, hem havayolları yeni pilotlar yetiştirilmesi konusunda isteksizdi hem de sektörün genel durumundan yola çıkarak, pilot olma hedefi olan adayların, bu planlarını ötelemesi sözkonusu idi...
İşte bu sebeple, başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere bazı ülkelerde pilot arzının talebi karşılayabileceği konusunda, ciddi ve haklı endişeler var. İç hat trafiğinin en güçlü toparlandığı ülke olan ABD'de, şimdiden havayolu şirketlerinin pilot sıkıntısı dolayısıyla bazı seferleri iptal etmeleri ve uçuş ağında revizyona gitmeleri, toparlanmanın hızlanması durumunda olacakların ön habercisi gibi...
Türkiye'de iki yıldan bu yana iş bekleyen pilot adayları için belki bu yazdıklarım pek inandırıcı gelmeyecek ancak gerçekler bunlar... Dünyada 2025 yılına kadar 35 bin civarında pilot ihtiyacı var ve mevcut koşullarda bu arzın sağlanması zor. O sebeple, ABD'deki büyük havayolları, geleneksel modellerle ihtiyacın karşılanamayacağını düşündükleri için, pilot akademilerini kurarak ve güçlendirerek sisteme pilot entegre etmek amacıyla büyük çaba sarfediyorlar. Bunun yanı sıra eldeki pilotları kaçırmamak için yüksek maaşlar veriliyor, yeni istihdam için eğitim kriterleri esnetilebiliyor. Avustralyalı pilotların oturum izinleri sorununun çözülüp ABD'de çalışabilmelerine ilişkin formüller bile değerlendiriliyor.
Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, bir süre sonra benzer tabloyu Türkiye'de de yaşama olasılığımız yüksek...
Yukarıda da bahsettiğim gibi, bu düşünce ilk başta ütopik gelse de, görünen şu ki, havayolu şirketlerinin filolarının büyümesi ile birlikte 2023 ve 2024 yılları için çok ciddi pilot ihtiyacı olacak. 2021 yılı sonu itibariyle aslında bunu öngören havayolları, erkenden tecrübeli pilot alım için ilana çıkarak, piyasadaki yetişmiş pilotları bünyelerine hızlıca katmak istedi. Corendon, Pegasus, ACT, MNG ve Air Anka gibi şirketler tecrübeli pilotları bir an önce bünyelerine katmak için çaba sarfederken maalesef o dönemde yönetim zafiyeti bulunan Türk Hava Yolları, pilot istihdamına yönelik beklenen adımı atmadı. Pilotların yıllık izinlerinden alarak ve onları daha çok uçurarak idare edebileceğini düşündü ve büyük bir yanılgıya düştü o günkü THY yönetimi...
1 Nisan'da başlayan pilot yasağından kısa süre önce tecrübeli pilot alımı için ilana çıkan THY'nin, çok geç kaldığını ve birçoğu diğer şirketlerin alım kriterlerini karşılamayan pilotlardan da umduğunu bulduğunu söylemek imkansız. Hızlıca sisteme en az 100 tecrübeli pilot katmak isteyen THY'nin, sadece 20 pilotu sisteme dahil etmiş olması başarısızlıktır ve bu başarısızlık umarım bu yaz için THY'nin korkulu rüyalar görmesine neden olmaz...
Sanıyorum 1 Eylül itibariyle transfer yasağının kalkması ile birlikte yeniden bir ilan süreci başlayacak. Bu kez havayolları kendi aralarında da pilot transferi yapabileceği için sonbaharda şirketler arası ciddi bir hareketlilik olmasını bekliyorum.
Bununla birlikte pandemi sürecinde yetiştirilmek üzere pilot eğitimlerini ağırdan alan ve sisteme en son 2,5 yıl önce pilot adayı dahil ettikten sonra yeni adaylar dahil etmeyen havayollarının, cadet adı verilen yetiştirilmek üzere pilot adaylarına yenilerini dahil etmesi için de yakın bir süreçte beklentiler var. Bununla ilgili somut adımlar atan ve bu fikrini bir noktaya getiren havayolu şirketleri de sözkonusu... Cadet programlarına ilave olarak , 2022 sonbahar aylarından itibaren tip eğitimi vermeye hazırlanan havayolları olduğu da biliniyor . Onlarla ilgili süreci de yakından takip ediyorum. Zamanı gelince onları da göreceksiniz.
Sonuç olarak hali hazırda 60 yaş altında tecrübeli ve kriterleri karşılayan kaptan pilotlar bir şekilde istihdam edildi. Varsayıldığı gibi, öncelikle piyasadaki tecrübeli kaptan pilotlar istihdam edildikten sonra az tecrübeli ve tip eğitimi olmayan pilotlara kapılar açılacak. 2023 yaz planlaması öncesinde bu yılın sonbaharından itibaren havayollarının bu konuda radikal adımlar atacağını umuyorum. Ayrıca TL’nin değer kaybetmesi ile döviz cinsinden maaşları düşen expat (yabancı) kaptanlar da daha cazip şartlar sunan ülkelere yavaş yavaş göçmeye başlarken bu bir taraftan Türk pilotların istihdamının önünü açıyor gibi görünse de diğer taraftan havayolları için akut bir kaptan sorununu gündeme getirebilir. Bunu ifade etmekte de fayda var.
Ne olursa olsun, şu bir gerçek ki tünelin sonundaki ışık göründü...
Hayallerinden vazgeçmeyenlerin yüzü gülecek gibi görünüyor...
Facebook Yorum