Multi-Crew Pilot License( MPL) Eğitimi ve Sanal Pilotluk
Yazdığım yazıların altına gelen eleştirileri çok severim ama vizyon sahibi olanlarını tabii ki. Bakın size bu hafta pilotluk eğitiminin ve mesleğinin dünyada nereye gittiğini ve bizim ülkede de önümüzdeki beş on sene içerisinde nasıl değişim göstereceğini anlatayım biraz. Beni uzaktan davul çalan, sivilci, bilmiş biri olarak niteleyebilirsiniz.
Ama havacılık eğitimini üç kıtada ders vererek, uçuş okulu kurarak, danışmanlık yaparak 20 senedir icra eden ve de şu anda yönettiği okulda 600 pilotaj öğrencisi, 54 uçağı, 80 uçuş öğretmeni ve yılda uçtuğu 52000 saat eğitim uçuşuyla birikim sahibi bir eğitimci ve yönetici olarak biraz dinlerseniz emin olun fayda görürsünüz.
Uzun zamandır MPL olayını takip ediyorum ve bir çok work shop’a da katılma imkanım oluyor. Gelen fırtına bu. Bırakın asker sivil kavgasını esas tufan burada. Bugün 200 saatle uçanları yakında mumla arar hale geleceksiniz. Lufthansa’nın başını çektiği bu eğitim bir kaç seneye Amerika’da değil ama Avrupa’nın ve diğer bölgelerin kapısında olacak. Amerika pilot havuzunun ve kaynakların bolluğu ve havayolu sektörünün borç yükü dolayısıyla daha bence 15-20 sene buna direnir ama Avrupa, Ortadoğu ve Asya’da bir kaç seneye başlar bu iş klasik uçuş okullarının yerini almaya. Piyasadaki mevcut küçük uçuş okullarının bu eğitime girmeye yatırım maliyetlerinin büyüklüğü nedeniyle gücü yetmez ama THY, Pegasus gibi büyük şirketler ve IFTC gibi simülatör işleticileri mutlaka bu sistemi dener ve sever.
Peki, neden Amerika dışında popüler olur bu sistem. Dediğim gibi önce kaynak olayı. AVGAS Amerika dışında bitmiş durumda. Birçok ülkede temini bile imkânsız.
Fiyatı ise inanılmaz pahalı. Eğitim için hava sahası ve havaalanı deseniz yoğun trafik nedeniyle mümkün değil. Meteorolojik şartlar özellikle Avrupa’da çok elverişsiz.
Örneğin Ortadoğu’daki büyük havayolu şirketlerinin sahibi olduğu uçuş okullarında 300 millik bir seyrüseferi bile yapmak başlı başına diplomatik bir kabus. O nedenle son 10 yılda kurulan hiçbir havayolu sahipli okul Ortadoğu’da istenen büyüklüğe ulaşamamış durumda. Birde tabii ki bu işin ana ekipmanı olan FTD ve FFS dediğimiz simülatörlerden büyük havayolu eğitim birimlerinde onlarcası mevcut. Yani büyük yatırım zaten yapılmış durumda. Yılda 200 öğrenci yetiştirecek bir okulun ihtiyacı en az dört adet hareketsiz FTD ve 1-2 hareketli FFS Level - D simülatör. Bugün THY he dediği anda yılda 300-400 pilotu MPL yoluyla büyük ilave yatırım yapmadan yetiştirebilir. Yani oyunun kuralları değişmek üzere haberiniz olsun.
MPL dediğimiz eğitimde F/O adayının gerçek eğitim uçağında uçması gereken saat sadece 50-70 arasında. Yani PPL yeterli. Sonrasında 150 saat civarında FTD ve 30-50 saat FFS simülatör eğitimi geliyor. Maliyet 100 bin Avro civarı tip eğitimi dahil. ATC ve hava muhalefeti yok, lokasyon problemi sıfır. İsterseniz Taksim’in göbeğine kurun. Buna yeni jenerasyon pilot adaylarının teknolojiye yatkınlığını da ekleyin çünkü her şey bilgisayar destekli yapılıyor. İşte size Atarici pilotlar. Alın adayı 22 yaşında yabancı dille eğitim yapan bir üniversiteden, hatta üniversite okurken eğitime alın devamını on-line getirsin. Tipi dahil 18 ayda koyun sağ sandalyeye. 43 sene uçsun şirkette. Bolün 100 bin Avroyu 40 seneye. Yılda 2500 Avro eder. Maliyet – Fayda analizini nasıl yaparsanız yapın bunu havayolu şirketlerinin gözden kaçırması tabii ki imkânsız.
İşte pilot pazarında esas dönüşüm ve hareketlilik bu. Buna birde şu an bu sistemi uygulayan havayollarından gelen olumlu haberleri ekleyin. Klasik eğitim tarih olmak üzere. Öğrenci ilk 50 saatten sonra sürekli uçacağı multi crew kokpitte CRM şartlarında eğitim görüyor. Havayolu şirketleri buna bayılmış durumda. Ürünün gecikmesi olayı yok. Yani EASA denetlemesi nedeniyle THY Akademi’de olduğu gibi ground edilmek yok. Aman Bakanım bizim uçuş okullarına yakıt desteği ver yok, öğretmen sıkıntısı olayı yok çünkü piyasada tonlarca emekli kaptan var simülatörde eğitmenlik yapacak hem yerli hem yabancı. Jeneratör elektrik kesintilerine cevap verdiği sürece başka bir dert yok.
Tabii ki uçuş okulları içinde alarm çanları çalıyor. Öyle al üç dört tane eski C-172 veya DA-20 kur bir okul olayı bitiyor. Bu pazardaki oyuncular müthiş büyük isimler.
Ya havayolu yada simülatör üreticisi yada işleticisi milyar dolarlık şirketler işin içinde. SHGM açısından da süper kolaylık. Çünkü bu eğitimdeki standartlar çok yüksek.
Denetimi daha kolay. Tip ve havayolu spesifik bir eğitim. Aldığınız lisans 1500 saat ve asli ATPL gelene kadar sadece tek tip uçakta ve bir spesifik havayolunda geçerli. Adamın 1500 saatten önce kaçma şansıda yok yatırımı yaptıktan sonra. Eh tabi adayı bu şekilde göbekten bağlayınca ilk iki yılın maaşlarının da seviyesini tahmin edebilirsiniz. Bu eğitimi uygulayan şirketler bir Second Officer S/O olayı başlatmış durumdalar. İlk iki sene deneme süresi ve düşük ücretli ırgat durumu söz konusu ta ki pilot 1500 saat uçup , ATPL sahibi olup rüştünü ispatlayana kadar.
Sonuç olarak sevgili pilot arkadaşlarım sürekli içinde olduğunuz bu grupçuluk kavgalarını bırakınız çünkü yakın gelecekte bu işin demografisi ve eğitim şartları öyle önemli ölçüde değişecek ki bırakın birbirinize sövmeyi mumla arayacaksınız bu günleri.
Sevgiler, sağlıcakla kalın.
Doc. Dr. Korhan Oyman
Associate Dean
College of Aeronautics
Florida Institute of Technology
Facebook Yorum