Gerek teknik ekipman eksiklikleri gerekse sektörel deneyimi olan eğitmen kadrosunda yaşanan sıkıntılar, bu okulları fırsatçılara karşı açık hedef haline getirmiştir. Somut bir örnek vereceğim. 19 Mayıs Üniversitesi Sivil Havacılık Yüksekokulu geçtiğimiz yıl 2 adet eğitim uçağı almak için ihaleye çıktı. İhaleyi Çek yapımı Evektor Sportstar RTC model çok hafif hava aracı kazandı. Bu uçakları üniversiteye getirecek olan kişi ise az sonra hakkında biraz bilgiler vereceğim İranlı Hamid Reza...
Bilindiği gibi SHGM, tescile giren her hava aracına uçuşa elverişlilik sertifikası veriyor. 19 Mayıs Üniversitesi'nin satın aldığı Evektor marka uçaklar da SHGM tarafından uçuşa elverişlilik sertifikasını sorunsuz şekilde aldı. Ancak uçağın uçuşa elverişlilik sertifikası almasında sorun yoktu da bu uçaklarla eğitim uçuşları yapılabilir miydi? Bu konuda hakim görüş bu uçakların sportif amaçlı olduğu ve bu tip uçaklarla PPL eğitimi verilemeyeceği yönündeydi. Tabi aksini düşünenler de vardı. Her ne olursa olsun 19 Mayıs Üniversitesi, uçuş eğitimi verilip verilmeyeceği tartışılan bir uçakta karar kılmakla daha en başından risk almıştı.
Zaten bu haliyle bile uçaklar ihale şartnamesine uymuyordu. Uçağın panelindeki aviyoniklerin şartnameye uydurulması da sonradan yapıldı. Uçaklar Çek Cumhuriyeti'ndeki fabrikaya götürüldü, yapılan değişikliklerden sonra EASA'dan ilave tip sertifikası alınmadığı için uçarak Çek Cumhuriyeti'ne giden uçaklar kamyon kasasında Türkiye'ye parçalar halinde getirildi!
Bu değişikliklerden sonra uçakların parası ödendi ve ihale kesin olarak sonuçlandı. Ama ihale komisyonundaki kimsenin aklına, " Bu uçaklar neden uçarak Çek Cumhuriyeti'ne gitti de kamyon kasasında döndü' diye sormak gelmedi! Çünkü uçamazdı, bazı parçalarının sertifikasyonu yapılmamıştı. Her şeye rağmen uçaklar, resmen 19 Mayıs Üniversitesi'nin oldu.
Şimdi gelelim işin hazin kısmına... Haziran ayında SHGM denetim ekipleri uçakları incelemek istiyor. Bakıyorlar ki uçakların bazı onaylı ekipmanları sökülmüş, yenileri takılmış. Yenilerinin de sertifikası yok! Yani hepsi usulsüz, hepsi merdivanaltı... Bu uçaklarla bırakın uçuş eğitimi yetkisi almayı, SHGM daha önce verdiği uçağın uçuşa elverişlilik sertifikasını da iptal ediyor.
Tamı tamına 951 bin TL ödedikleri uçaklar, bir anda teneke parçasına dönen okul yönetimi bu kez uçağı kendilerine satan Hamid Reza'nın peşine düşüyor. Ama ulaşmak ne mümkün! Yer yarılıyor Hamid Reza içine giriyor. Eğitimlerin başlamasına az bir süre kala bu kez okul Cessna 172 tipi uçak kiralamak zorunda kalıyor.
Yukarıdaki hikayenin benzerlerini diğer okullarda da duymak mümkün. Tecrübesiz ve bilgisiz okul yöneticilerinin dolaylı olarak kamuyu ne denli zarara uğrattıklarının farklı örneklerini de yakında duyarız. Ama ben buradan bir kez daha uyarıyorum: Sektörde her gün yeni bir hikayesini dinlediğimiz Hamid Reza'ya dikkat!
THY'NİN RUM PİLOT SINAVI
Türk Hava Yolları ne zaman işleri yoluna koysa bir şekilde olumsuz haberlerle gündeme gelmeyi başarıyor! Nasıl yapıyor bunu hakikaten tez konusu...Son olarak Rum pilotun işe alındığı iddiası THY'yi bir kez daha gündemin ön sıralarına oturttu. THY Rum pilot elbette çalıştırabilir. Etnik kökeni ile ilgili bir sıkıntı yok ancak Güney Kıbrıs Rum Kesimi vatandaşını THY istese de çalıştıramaz. Ülkenin statüsü bunun zaten önüne geçiyor. Ancak asıl anlaşılmayacak nokta, özellikle son yıllarda yabancı pilot cenneti haline gelen, binlerce yabancı pilotun sirküle halinde olduğu THY'nin nasıl böyle bir acemilik yapabildiği...
Daha iş müracaatında milliyetinden dolayı elenecek olan pilot, günler süren mülakatlara alınıyor, simulatöre giriyor, testlerden geçiyor! Haber basına yansımasa adama, 'yarın gel başla' diyecekler. Muhtemelen o yanlış SHGM'den dönecekti ancak THY'nin bu acemiliği bu amatörlüğü THY gibi bir markaya hiç yakışmadı.
Facebook Yorum