30 Ocak 2017, Pazartesi
Servet BAŞOL
Servet BAŞOL [email protected]

Liderlik’ten Yönetim’e

İşletmeler lider ararlar. Kalite ise Yönetim ve/veya Üst Yönetim diyerek liderlikten çok yönetim birlikteliğinden bahseder.

Kişinin liderlik vasfının olması, bu vasfı çerçevesinde bir bütünlük ve birliktelik yarattığında anlam bulabileceğini ifade eder.

Alçakgönüllülük, misafirperverlik, nezaket, ya da nazik ve dostça bir tavır demek değildir. Alçakgönüllülüğün, hafif, zayıf veya çekinser olmakla hiçbir ilgisi yoktur. Daha da ilginci, alçakgönüllülüğün tanımlanmasının gerekli olmadığıdır.

Bu arada Hubris, farklı düşünen ve düşündüklerini uygulamaya cesaret eden herhangi bir şahsı suçlamak için yapıştırılan adil bir etiket de değildir.

“Hubris” eski Yunan’da genel olarak iktidardakilerin, kendi yeteneklerini olduğundan fazla görüp gerçek ile bağlantı kaybı yaşadıklarını ifade etme anlamında kullanılırdı.

Ancak araştırmalar, güçlü kişilik sahibi olanların hırslarının narsisizmle birleştiğinde, ortaya ciddi sorunlar çıkardığını da göstermekte.

Narsisist, benlik bilinci ve empatisine sahip değildir ve genellikle eleştirilere veya algılanan hakaretlere aşırı duyarsızdır. Sık sık katkılarını abartır ve birçok farklı konuda "uzman" olduğunu iddia eder.

1-    Neyi bilmediğinizi bilin.

Kendinizi bir alanda mükemmelleştirebilirsiniz, ancak bir lider olarak, tanım gereği, genelci olmalısınız. İlgili yeterliliğe ve uzmanlığa sahip olanlara güvenmelisiniz. Görevlendirmek ya da ertelemek için doğru zamanda doğru karar vermek gerekir.

2-    Kendi reklamınızı yapmamak için direnmelisiniz.

Hepimiz bunu yaparız: ister bir basın bülteni ister kişisel bir değerlendirme yazıyor olalım, gerçeğin kusursuz olmadığını rahatça unutarak kendimizi öne çıkarırız. Zaferin tadı dinmez. Çokça alındığında sarhoş eder, düşünme ve görme duyusu bulanıklaşır ve yargı dengenizi bozar.

3-    Rekabeti asla hafife almayın.

Parlak fikirli, iddialı ve cüretkar olabilirsiniz ancak dünya, çalışkan, yüksek IQ’lu ve yaratıcı profesyonellerle doludur. Onları ciddiye al.

4-    Hizmet ruhunu kucaklayın ve destekleyin.

Çalışanlar, hangi liderin başarıya ulaşmalarına yardımcı olduklarını, onların başarıları için kimlerin mücadele verdiklerini iyi bilirler. Müşteriler de öyle..!

5-    Garip fikirleri bile (özellikle) dinle.

Fikrinizin başkasınınkinden daha iyi olduğuna ya da daha iyi olacağına emin değil iseniz, başkalarını dinlemeye hazır mısınız?

En yaratıcı ve değerli fikirler hiç ummadığınız yerden, biraz sıra dışı görünenler ise çok yakınınızdan gelir ve kabullenilmesi kolay değildir.

6-    Tutkuyla merak et ve araştır.

Sürekli olarak yeni bilgiyi arayın ve çevrenizdeki insanları meraklanma konusunda ısrar edin. Araştırmalar, merak ile birçok olumlu liderlik niteliğinin (duygusal ve sosyal istihbarat da dahil olmak üzere) arasındaki sıkı bağlantıları ortaya çıkarmıştır. Örneğiniz Einstein olsun;

"Benim özel bir yeteneğim yok" dedi. "Yalnızca tutkuyla merak ediyorum."

Yukarıdaki altı ilkeye sadık ve etrafındakileri yüreklendirmeye teşvik eden birinden başkasının daha iyi bir lider olabileceğini düşünemiyoruz. Yani:

"Köpeğinizin size olan hayranlığını, harika olduğunuzun kesin kanıtı olarak kabul etmeyin." Ann Landers

1970’lerde ucuz işçilik ile üretilen tarım ve oyuncak ile kalkınamayacağını gören Tayvan, 1980’lerde ağır sanayi hamlesi ile kalkınmaya karar vermiş, tüm yatırımlarını buna göre düzenlemişti. Eğitimini Meslek Okulları ve devamı olan Yüksek Okul üzerine kurmuş, yarı iletken üzerine yoğunlaşmış (ara sanayi), ARGE yatırımlarını planlamış ve ülke olarak “Asya Kaplanları” arasına girmeyi başarmıştı. 2011’de Dünyanın üçüncü En İyi Yatırımcısı seçilen Tayvan, son 20 yıldır IT teknolojisi üzerine çalışmakta, bu sektörde de dünya pazarında en büyük beşinci üreticidir.

Eğitim ile desteklemez iseniz, üretemezsiniz. Eğitimi ARGE ile beslemez iseniz, üretiminizi değerlendiremezsiniz. Eğitimi planlamaz iseniz, ürününüzü pazarlayamazsınız.

Tayyip ve Taiwan

Görüleceği üzere 30 yıllık bir yatırım ve eğitim mücadelesi sonunda hedefe ancak varabiliyorsunuz.

Bir alt yapınız varsa 20 yıl sonra ancak bu altyapı ile bir şeyler elde edebiliyorsunuz.

Planınız ve hedefiniz olmadan yerinde saymaya bile gerileme denmekte.

Ucuza kaçmak, sıkıntısız kazanç gibi davranışlar için çok güzel bir deyişimiz vardır:

“Çok söz yalan’sız, çok para haram’sız olmaz.”

İyisi mi ben sözümü kısa keseyim.

www.servetbasol.com

Liderlik’ten Yönetim’e

Yorumlar

Bu haber için henüz yorum gönderilmedi.

Yorum Gönder

Kalan karakter 1000