19 Nisan 2021, Pazartesi
Çetin ÖZBEY
Çetin ÖZBEY [email protected]
  • Çetin bey sizin de uzun yıllar büyük emek verdiğiniz Skylife geçen yıldan bu yana basılı dağıtılmıyordu, sadece Skylibrary mobil uygulamasından ve skylibrary.com üzerinden eski sayıları okuyup nostaljik takılabiliyorduk, dün bir baktık Skylirary uygulaması aniden sona erdirilmiş. Artık geçmişi de tüketiyorlar. Nasıl bir anlayış bu ...
  • Ozlu sozlerinizin muptelasi olduk sayin Yazar
  • İnsanlarımızın insanlara karşı muazzam ölçüde güvensiz olması ve şüphe içinde olmaları şartların ve olayların getirdiği sonuçlardır diye düşünüyorum zira peynirin içine kireç,yoğurda jelatin katılan,her alanda sahtekarlığın,dolandırıcılığın,iftiranın,ayak oyunlarının,yalanın,adam kayırmanın,torpilin,hemşehriciliğin,paraya,güce tapınmanın binbir çeşidinin olduğu ve adaletin,caydırıcılığın,cezalandırmanın,vicdanın,ahlakın,gerçek ve doğru eğitimin olmadığı yerde kim kime,nasıl ve niye güvensin? Ayrıca kötü insanlar,kötülük,suç vs dünyanın her yerinde var ülkemizde de ama oran ne ve oralarda bunlara karşı devletin ve insanların tavrı ne, önemli olan bu. Adamın adam vurup tutuksuz yargılandığı,çocuklara tecavüz edildiğinde devlet bakanının ne yapalım bir kere olmuş dediği,internetten alışveriş yapıp dolandırılan vatandaşa siz de internetten alışveriş yapmasaydınız denilen ve bunlara benzer yüzlerce olayın olduğu yerde suç da artar güvensizlik de şüphe de kaos da ne yazık ki. Hürmetler...
  • text
  • Tespitiniz çok yerinde Yazınız şahane olmuş maalesef çok yakınımda var bu tiplerden uzak durmak gerek insanın psikolojisini alt üst eder Üzülüyoruz maalesef heryerde bu insanların olmasına. Allah sonumuzu hayretsin
  • Çetin Bey, güvensizlik aşılanan bir ortamda kişilerin güveni ancak ailesinde ve çocukluğunda hissetmesi normaldir. Güvensizlikten sorumlu olanlar ise yaşı büyük olanların örnek birey olmamasından kaynaklanır. Kendi menfaatleri uğruna güveni bozuk para gibi harcar ve harcatır bunlar.

Kümesi Çok İyi Tanır, Tavuk Bakımını İyi Bilir Diye Tilkiyi Kümese Bekçi Yap. Tavuksuz Kal



Güven kelime anlamı itibarı ile anlam olarak çekinme ve korku olmadan, kuşku duymadan bağlanma duygusudur. Bu malum.

En çok Azrail’e güveneceksin en azından niyeti, belli diye bir söz var. Genelde kullanılıyor.  Babana bile güvenme sözü anonimleşmemiş, patenti bize ait olan bir söz. Dünyada bu sözü benimseyen kimse yok ki kopyalanmamış. Ağaca dayanma çürür, insana güvenme ölür. Bu da bizim aynı konudaki müstesna sözlerimizden bir tanesi. Ve de En güvendiğimiz insanlar öğretiyor bize kimseye güvenmememiz gerektiğini sözü ile kenarda köşede kalmış güven duygumuzu yıpratan özdeyişlerimizi noktalayalım

İşin diğer bir tarafı ise; Tıp ilmi İnsanlara karşı sürekli güvensizlik duyan kimselerin PARANOID adı verilen bir kişilik bozukluğundan mustarip olduğunu anlatır ve de Paranoya bu bozukluğun simgesi olarak kabul edilir. Paranoyak kişilik bozukluğu olan kişilerde sürekli güvensizlik ve başkalarına karşı sürekli şüphe duygusu besleme huyu / alışkanlığı var. Özellikle beynin ön kısmında yer alan Frontal Cortex ( doğru yanlışı ayırt edebilme) kısmında yapısal bir bozukluk olabileceği gibi yetiştirme tarzı da paranoid kişilik bozukluğun ortaya çıkmasına neden olabilir. Evet, birbirine karşı hiç güven duymayan bir toplumuz derken içimden frene basmak geliyor ama ülkede, işyerlerimizde olan ve bitenler, dinleyip okuduğumuz yaşanmışlar sanki aracın frenini boşaltmış gibi. Fren tutmuyor.

Aslında birbirine inanmayan, güvenmeyen bir toplum olduğumuz açık seçik ortada. TİLKİYİ TAVUKLARI VE KÜMESİ İYİ TANIR DİYE KÜMESE BEKÇİ YAPARSAN SONUCUNA KATLANIRSIN. Durumumuz işte bu hesap.

Güven eksikliği bir tarafa bir de genelleme huyumuz var. Her topluluktan kötü insan çıkıyor. Biz hemen kötülüğün bir örneğini o toplum için genelleştiriyoruz. Bunu neden yaparız bilmem. (x) vilayetimizde doğmuş ( y ) bey kötü bir davranışta bulunsa lafımız hemen hazır. Zaten o vilayetten adam çıkmaz. Bu  ( y) Beyle ilgili anlatımlar takip eder.

Durum bu merkezde. Peki; İnsanlar, birbiri ile çalıştıkları iş yerlerinin yöneticileriyle ve de çarşı Pazar esnafı ile nasıl ilişki kurar? Birbirlerine güvenmedikten sonra. Zor iş. Bizim yaşadığımız büyük sıkıntılarımız iletişim kurma konusundaki kabiliyetsizliğimizden kaynaklanmıyor mu? Çoğumuz aynıyız.

Bu sabah gazete okurken bir haber ilişti gözüme. Covid 19 aşının sahtesi sürülmüş piyasaya. Bir milyar 100 bin adet. !5 Milyon Dolar tutarında. Şimdi bu aşı eczanelerde satılmaya başlasa insanlar nasıl güvenebilirler. Allahtan bizde değil. Biz çakma rakı yaparız ya. Kimin alacağı, içeceği bu yüzden kaç kişinin öleceği bizi ilgilendirmez. Bu çirkin insanlarda Ramazan sonrası, Bayram öncesi yine çıkarlar piyasaya. Kötü her yerde, her ülkede var.

Tüm dünyada, iktidarda olan siyasi partilerin kendi görüşlerini paylaşan taraftarlarına iş bulma konusunda ellerinden geldiğinden fazla destek olduğu biliniyor. Biz de de bu durum tabii ki farklı değil. Belki de bu konuda birçok ülkeyi,  çoğunu okuturuz. Her ne ise her toplulukta iyiler de var, kötü olanlar ve de kötü olmak için yarışanlar da mevcut. Dünyanın her yerinde böyle. Bizde de tabii ki. Ancak her neden ki bilmem yetkili ve etkililer taraftarları içinde o işe kariyeri en uygun ve tecrübeli insanı seçeceklerine uygun olsun veya olmasın kendilerine en yakın olan şahsı getirip o koltuğa oturtuyorlar. Tercih nedeni daha önce falan kuruluşta beraber çalışmış olmaları ve de şahsın emir alma ve uygulama konusundaki fevkalade davranışları. Aynen askeriyede eskiden mevcut olan emir erleri misali. Malum internet devrini yaşıyoruz. İnsanların hiçbir şeyi artık gizli değil. Çalışanlar o atanmışın tüm geçmişini iki tık yaparak Google amcadan veya başka bir kaynaktan öğreniyor. Daha önce nerede çalışmış?  O görevden ne zaman ve neden ayrılmış? Ayakkabı numarasına kadar. Adamın cv’ sinin kullanım talimatı bölümünde beraber çalışılması halinde neden olacağı arazlar, yan etkiler bile yazılı. Ondan sonra bu insanlar üstlerine neden

Güvenmiyor? Neden saygılı değiller?  Nasıl güvensinler ki? Kim, kime nasıl güvenebilir ki? Kümesteki tilkiye nasıl güvensin ki tavuklar.

( İsterseniz linklere bakabilirsiniz. Eminim ki konuyu benden güzel anlatmışlardır)

http://www.dogancuceloglu.net/yazilar/130/insan-iliskilerinde-guven-3/

https://www.nevzattarhan.com/guven.html

https://www.serapduygulu.com.tr/makaleler/yetiskin/guven-guvensizlik.html

Bir de kendisinden başka kimseye güvenmeyen, her olayda daha ilk adımda yapısına hâkim olan güvensizliği sergileyen insanları düşünelim. Ben bu yaradılışta olan ve de bunu her olayda sergileyen kimselerin aslında kendilerinin mutlak güvenilir olmadıklarını düşünürüm. Bu tür insanlardan hep uzak olmayı yeğlemek gerek.

Özellikle şüphenin ve güvensizlik duygusunun genç beyinlere hâkim olabilmesini bir türlü anlayamıyorum. Genç kardeşlerimde bu tarzı görmekten, hissetmekten üzüntü duyuyor ve bir ömrün, güzel olmasını dilediğim pırıl pırıl bir yaşamın bu yıpratıcı yapı ile nasıl zor geçeceğini onlar adına düşünüyor, üzülüyorum.

Bir önceki özel veya iş ilişkisinde üzülen, aldatılan insanın yaşamının geri kalan bölümünde tüm insanlardan kuşkulanması nasıl bir duygudur ki? Düşünün tüm iş yaşamınızda yanınızda çalışan hiç kimseye güvenmemek gibi bir durumdasınız? Herkese, birlikte çalıştığınız herkesin yaptıkları her işe kuşku ile yaklaşacaksınız. Belki de daha ileri gidip herkesin sizi aldatmak için seferber olduğunu düşüneceksiniz. Bu ruhsal bir bozukluktur. Bu cenderenin içerisinde yaşamak ve mutlu olmak imkânsız. Zamanla bu çelik kafes nefes alamayacak kadar sıkıştıracaktır sizi. Uzun seneler sonra sizi çevreleyen cendereyi kırarak rahatsız edici bu ruh halinden kurtulmanız ise asla mümkün olmayacaktır.

Yaşam bu değil. İnsanlara yeniden güvenmeye alışmak gerek. Evet; ama bu iğrençlikten de kurtulabileceğimize inancım sıfır. Her şeyden kuşkulanmanın, her şeyden şüphelenmenin ve genelde insanlara güvenmemenin bir anlamda “ Ruhsal bir bozukluk ” olarak insan yaşamını çok menfi olarak etkileyeceğine artık kesinlikle inanıyorum

İNANÇ, GÜVEN VE ÇALIŞMAK

Yıllar önce Amerika’ da yaşlı bir kayıkçı Kızılderililerce Büyük Irmak adı verilen dünyanın 4 cü büyük nehri Missisipi’ nin bir yakasından karşı kıyısına yolcu taşıyarak geçimini sağlıyordu.

Yaşlı kayıkçı kayığındaki küreklerden birine Güven ve İnanç diğerine ise Kuvvet yazmıştı. Kayıkçı yolcu beklerken bunların ne anlama geldiğini soranlara şöyle cevap veriyor ve izahının yazılı şeklini okumaları için veriyordu. “ Nehri karşıdan karşıya geçmek için her iki küreğe de ihtiyaç var. Gayret sarf etmeden kürekleri rasgele çekmek kayığı düz götürmez. Nehirde mevcut olan akıntıya göre küreklere verdiğiniz kuvvet dengesini iyi ayarlamalısınız. Normalde, şayet akıntı yoksa veya hafifse her iki küreğe de eşit kuvvet vererek asılmak gerekir. Bunu yapmazsanız küreklerden birine kuvvet vermek kayığı dairesel bir şekilde döndürür durur. Yolcularım küreğin üzerindeki güven yazısını görünce kaç senedir bu nehrin üzerinde çalışıyorsun diye soruyor.15 yaşındayken başladım demek ki 60

Sene olmuş cevabım onların kuşkularını ortadan kaldırıyor. O zaman siz bu nehri ezbere biliyorsunuzdur diyerek güvenlerini ifade ediyorlar.

İnanç kelimesi ise her zamanki gibi Tanrının bizlerle beraber olacağını söylüyor. Kuvvet kelimesi kayığın karşı yakaya düz geçişini sağlamak için kuvvetimi dengeli ve bilinçli olarak harcayacağımı ifade ediyor Bunları dinleyen yolcularda güvensizlik duygusu oluşmuyor. Göreceksiniz sandalın bağını söker sökmez nehrin ve karşı kıyının fotoğrafını çekmeğe başlayacaklar.” Evet, güven, inanç ve kuvvet birleşince her şeyin güzel olacağına doğal olarak inanıyor insanlar. Karşı kıyıya da ayak basınca güvenmekte ne kadar haklı olduklarını anlıyorlar.

Evet; yaşam yolunda da küreklerden birine fazla kuvvet vermek ve akıntıya göre bu kuvveti dengeleyebilecek tecrübeye sahip olmamak nehri tek kürekle geçmekten farksızdır. Yerimizde döner dururuz ve ileriye gidemeyiz. Hoş şimdi yerimizde bile duramıyoruz ya.

Bence güven duygusu insanları birbirine yaklaştırıyor. Bu duygunun üzerine bina edilen sevgi ve karşılıklı saygının gerek iş hayatında ve gerekse özeldeki yaşam fırtınalarını atlatmada en önemli faktör olduğu açık değil mi?  Evet, öyle ama ne yazık ki bu duyguyu artık yitirdik. Babana bile güvenme sözünü nasıl sahiplendik ve benliğimize ne kadar zor kazıdık. Kazımaya kalksak mümkün değil.

Kümesi Çok İyi Tanır, Tavuk Bakımını İyi Bilir Diye Tilkiyi Kümese Bekçi Yap. Tavuksuz Kal

Yorumlar

Okur ~ 3 yıl önce
Çetin bey sizin de uzun yıllar büyük emek verdiğiniz Skylife geçen yıldan bu yana basılı dağıtılmıyordu, sadece Skylibrary mobil uygulamasından ve skylibrary.com üzerinden eski sayıları okuyup nostaljik takılabiliyorduk, dün bir baktık Skylirary uygulaması aniden sona erdirilmiş. Artık geçmişi de tüketiyorlar. Nasıl bir anlayış bu ...

Yanıtla

Kalan karakter 1000
CVP OKUR. ~ 3 yıl önce
EVET İLK GÜNÜNDEN BERİ BÜYÜK EMEĞİM VAR. SONA ERDİĞİNİ SİZDEN DUYDUM VE ÇOK ÜZÜLDÜM. BU NEŞRİYAT KARDA OLAN BİR TANITIM ARACIYDI VE ULUSLARARASI TANILILIRLIĞI VARDI. KOLTUK SAYISI VE YOLCU ARTINCA BASKI SAYISINIDA GEREĞİNDEN FAZLA ARTIRDILARSA REKLAM GELİRİ VE MALİYET DENGESİ BOZULMUŞ OLABİLİR. BELKİ DE HER ŞEY NORMALE DÖNÜNCE YENİDEN NEŞREDİLMEĞE BAŞLAYACAKLARDIR. TEMENNİ EDERİM Kİ BÖYLE OLSUN.
Ozlu ~ 3 yıl önce
Ozlu sozlerinizin muptelasi olduk sayin Yazar

Yanıtla

Kalan karakter 1000
CVP OZLÜ ~ 3 yıl önce
SÖZLER BENİM DEĞİL TABİİ Kİ. FAZLA KULLANILMASININ SİZCE SAĞLIĞA BİR ZARARI OLUR MU?
Sn Çetin bey ~ 3 yıl önce
İnsanlarımızın insanlara karşı muazzam ölçüde güvensiz olması ve şüphe içinde olmaları şartların ve olayların getirdiği sonuçlardır diye düşünüyorum zira peynirin içine kireç,yoğurda jelatin katılan,her alanda sahtekarlığın,dolandırıcılığın,iftiranın,ayak oyunlarının,yalanın,adam kayırmanın,torpilin,hemşehriciliğin,paraya,güce tapınmanın binbir çeşidinin olduğu ve adaletin,caydırıcılığın,cezalandırmanın,vicdanın,ahlakın,gerçek ve doğru eğitimin olmadığı yerde kim kime,nasıl ve niye güvensin? Ayrıca kötü insanlar,kötülük,suç vs dünyanın her yerinde var ülkemizde de ama oran ne ve oralarda bunlara karşı devletin ve insanların tavrı ne, önemli olan bu. Adamın adam vurup tutuksuz yargılandığı,çocuklara tecavüz edildiğinde devlet bakanının ne yapalım bir kere olmuş dediği,internetten alışveriş yapıp dolandırılan vatandaşa siz de internetten alışveriş yapmasaydınız denilen ve bunlara benzer yüzlerce olayın olduğu yerde suç da artar güvensizlik de şüphe de kaos da ne yazık ki. Hürmetler...

Yanıtla

Kalan karakter 1000
text ~ 3 yıl önce
text

Yanıtla

Kalan karakter 1000
Fevkalade ~ 3 yıl önce
Tespitiniz çok yerinde Yazınız şahane olmuş maalesef çok yakınımda var bu tiplerden uzak durmak gerek insanın psikolojisini alt üst eder Üzülüyoruz maalesef heryerde bu insanların olmasına. Allah sonumuzu hayretsin

Yanıtla

Kalan karakter 1000
CVP FEVKALADE ~ 3 yıl önce
TEŞEKKÜR EDERİM. MAALESEF BU TÜRLER ÇOK YAYGIN..EVET ALLAH SONUMUZU HAYRETSİN.
Psikoz ~ 3 yıl önce
Çetin Bey, güvensizlik aşılanan bir ortamda kişilerin güveni ancak ailesinde ve çocukluğunda hissetmesi normaldir. Güvensizlikten sorumlu olanlar ise yaşı büyük olanların örnek birey olmamasından kaynaklanır. Kendi menfaatleri uğruna güveni bozuk para gibi harcar ve harcatır bunlar.

Yanıtla

Kalan karakter 1000
CVP PSİKOZ ~ 3 yıl önce
GÜVENSİZLİĞİN YAŞI BÜYÜK OLANLARDAN KAYNAKLANDIĞI SÖZÜNÜZE KATILMIYORUM. ÇOCUKLAR BABALARINDAN BUNU GÖRÜYOR VE BÖYLE OLUYORLAR YAKLAŞIMINA KATILMIYORUM. BU KONUDA YAZILMIŞ BİR ÇOK KİTAP VAR. OKUMALISINIZ

Yorum Gönder

Kalan karakter 1000